Yorumlar (3)
Osmanli'da gayrimuslimler (hamamlarda saniyorum) giysi uclarina minik çanlar takmak ve yürüdüklerinde yerlerini belli etmek zorundaymislar. Etekleri zil calmak deyimi de buradan geliyor. Başka bir rivayete göre de; vaktiyle Anadolu’nun bir şehrinde, herkesin sevdiği, hürmet ettiği, keramet sahibi güler yüzlü, tatlı dilli bir kişi varmış. Bu kişinin, pabuçlarının sivri ucunda, cübbesinin eteklerinde yüzlerce ufak kuzu çıngırağı varmış. Uzaktan bu kişinin geldiğini herkes çıngırağın çıkardığı sesten anlarmış. Bu çıngırakları neden taktığını soranlara:
—Efendim, insan bilmeyerek görmeyerek yerdeki karıncaları çiğneyebilir. Onları ürkütüp kaçmalarını sağlamak için olduğu kadar, tehlikeli ve zararlı hayvanlar da benim onları ezeceğimi anlayıp saklandıkları yerden kaçmak isterken ortaya çıkmalarına sebep olur, diye yanıtlarmış. Bir gün emniyet kuvvetleri bir takip sonucu pusu kurarak azılı harami çetesinin saklandığı yerden çıkmasını beklerken, o sırada çıngıraklı kişi de oradan geçiyormuş. Azılı çete çıngırak sesini duyunca yakalanacağını sanarak bulunduğu yerden ortaya çıkıp kaçmak isterken kıskıvrak yakalanmışlar. Azılı çetenin yakalanmasını sağladı diye emniyet kuvvetleri ve oraya koşan halk sevincinden bu kişiyi kucaklayıp havaya kaldırırken, eteklerindeki çıngıraklar daha çok ses çıkarmış adeta ve zil çalmış. Zil sesinden de herkes mutlu olmuş. Bu olaydan sonra bu yörenin halkı, bir şeye çok sevinince veya mutlu bir sona ulaşanları görünce “ne o eteklerin zil çalıyor”, demeye başlamış. Bu deyim de bizlere bu öyküden kalmış. EN İYİ CEVAP SEÇERMİSİN
Başka bir rivayete göre de; vaktiyle Anadolu’nun bir şehrinde, herkesin sevdiği, hürmet ettiği, keramet sahibi güler yüzlü, tatlı dilli bir kişi varmış.
Bu kişinin, pabuçlarının sivri ucunda, cübbesinin eteklerinde yüzlerce ufak kuzu çıngırağı varmış. Uzaktan bu kişinin geldiğini herkes çıngırağın çıkardığı sesten anlarmış. Bu çıngırakları neden taktığını soranlara:
—Efendim, insan bilmeyerek görmeyerek yerdeki karıncaları çiğneyebilir. Onları ürkütüp kaçmalarını sağlamak için olduğu kadar, tehlikeli ve zararlı hayvanlar da benim onları ezeceğimi anlayıp saklandıkları yerden kaçmak isterken ortaya çıkmalarına sebep olur, diye yanıtlarmış.
Bir gün emniyet kuvvetleri bir takip sonucu pusu kurarak azılı harami çetesinin saklandığı yerden çıkmasını beklerken, o sırada çıngıraklı kişi de oradan geçiyormuş. Azılı çete çıngırak sesini duyunca yakalanacağını sanarak bulunduğu yerden ortaya çıkıp kaçmak isterken kıskıvrak yakalanmışlar.
Azılı çetenin yakalanmasını sağladı diye emniyet kuvvetleri ve oraya koşan halk sevincinden bu kişiyi kucaklayıp havaya kaldırırken, eteklerindeki çıngıraklar daha çok ses çıkarmış adeta ve zil çalmış. Zil sesinden de herkes mutlu olmuş.
Bu olaydan sonra bu yörenin halkı, bir şeye çok sevinince veya mutlu bir sona ulaşanları görünce “ne o eteklerin zil çalıyor”, demeye başlamış. Bu deyim de bizlere bu öyküden kalmış.
EN İYİ CEVAP SEÇERMİSİN