suleyavas
-Namazı dosdoğru kılın zekatı verin ve rüku edenlerle birlikte siz de rüku edin -İman edip güzel amellerde bulunanlar, namazı dosdoğru kılanlar ve zekatı verenler; şüphesiz onların ecirleri Rablerinin Katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.
-Ancak onlardan ilimde derinleşenler ile mü'minler, sana indirilene ve senden önce indirilene inanırlar. Namazı dosdoğru kılanlar, zekatı verenler, Allah'a ve ahiret gününe inananlar; işte bunlar, Biz bunlara büyük bir ecir vereceğiz.
-Sizin dostunuz (veliniz), ancak Allah, O'nun elçisi, rüku ediciler olarak namaz kılan ve zekatı veren mü'minlerdir.
-Bize bu dünyada da, ahirette de iyilik yaz, şüphesiz ki biz Sana yöneldik. Dedi ki: "Azabımı dilediğime isabet ettiririm, rahmetim ise herşeyi kuşatmıştır; onu korkup-sakınanlara, zekatı verenlere ve Bizim ayetlerimize iman edenlere yazacağım.
-Allah'ın mescidlerini, yalnızca Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Allah'tan başkasından korkmayanlar onarabilir. İşte, hidayete erenlerden oldukları umulanlar bunlardır.
bomerette
-zekat islamın köprüsüdür -namazı kılın, zekatı verin, önceden kendiniz için yaptığınız her iyiliği Allah katında bulacaksınız. şüphesiz Allah yapmakta olduklarınızı görür -siz hayır olarak ne harcarsanız Allah onun yerine yenisini verir -sadaka vermek malı eksiltmez -mallarını Allah yolunda harcayanların durumu her başağından yüz dane olmak üzerere yedi başak veren danenin durumu gibidir. Allah dilediğinde kat kat verir. Allahın lütfü geniştir. o bilendir -öyleyse yetimi sakın üzme, isteyeni azarlama
-İman edip güzel amellerde bulunanlar, namazı dosdoğru kılanlar ve zekatı verenler; şüphesiz onların ecirleri Rablerinin Katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.
-Ancak onlardan ilimde derinleşenler ile mü'minler, sana indirilene ve senden önce indirilene inanırlar. Namazı dosdoğru kılanlar, zekatı verenler, Allah'a ve ahiret gününe inananlar; işte bunlar, Biz bunlara büyük bir ecir vereceğiz.
-Sizin dostunuz (veliniz), ancak Allah, O'nun elçisi, rüku ediciler olarak namaz kılan ve zekatı veren mü'minlerdir.
-Bize bu dünyada da, ahirette de iyilik yaz, şüphesiz ki biz Sana yöneldik. Dedi ki: "Azabımı dilediğime isabet ettiririm, rahmetim ise herşeyi kuşatmıştır; onu korkup-sakınanlara, zekatı verenlere ve Bizim ayetlerimize iman edenlere yazacağım.
-Allah'ın mescidlerini, yalnızca Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Allah'tan başkasından korkmayanlar onarabilir. İşte, hidayete erenlerden oldukları umulanlar bunlardır.
-namazı kılın, zekatı verin, önceden kendiniz için yaptığınız her iyiliği Allah katında bulacaksınız. şüphesiz Allah yapmakta olduklarınızı görür
-siz hayır olarak ne harcarsanız Allah onun yerine yenisini verir
-sadaka vermek malı eksiltmez
-mallarını Allah yolunda harcayanların durumu her başağından yüz dane olmak üzerere yedi başak veren danenin durumu gibidir. Allah dilediğinde kat kat verir. Allahın lütfü geniştir. o bilendir
-öyleyse yetimi sakın üzme, isteyeni azarlama