1-Sabahleyin çıktığımız köyden, yedi saatte kasabaya varacağımızı söylemişlerdi. Hangi yedi saat? Yol diye bir şey yok. Arabamız gâh tarlaların içinden, gâh bir çoban patikasından, gâh bir çakıl deryası içinden izi belli olmayan bir yolda gitmeye çalışıyor. Arabacıya kızıyorum; ancak o ne yapsın? Keşke buraları çok iyi bilen birisi olsaydı.
“Sen de evlensem.” dedim. Birden mahzunlaştı. Meğer düşmanlar, köylerinden çıkarken köyün diğer kızlarıyla beraber, bunun nişanlısının da ırzına geçmişler. Arkalarından gitmek istemiş, anası bırakmamış.
Artık çocuğun yüzüne bakamıyordum. Hayatının en mühim hadiseleriyle boğuşmuş bu köylü yavrusunun karşısında ben artık hiçbir şey bilmeyen, hiçbir şey anlamayan ve sanki korkunç bir masal dinliyormuş da tüyleri ürpermişçesine bir köşeye sinmiş, otuz dört yaşında toy, ürkek bir küçücük çocuktum. O DA ON DÖRT YAŞINDA BİR ADAM.
2-Çocuk
Arabacı
3-Kahraman bakış açısı
4-olay hikayesidir Belli başlı olaylar geçmişdir durum bildirmemektedir
5-evet hatta milli mücadele zamanında geçmiştir
6-tanzimat
7-evet Anadolu Yaşanan olumsuzluklar, Gerçek yaşanmışlıklar.. sosyal gerçeklikle değerlendirilebilir
8-Atlı bir arabayla yolu belli olmayan bir kasabaya yolculuk eden kahraman anlatıcının, yolda gördükleri on dört yaşındaki bir çocuğu arabaya almaları ve çocuğun hayat hikayesini anlatmasıdır.
Cevap:
1-Sabahleyin çıktığımız köyden, yedi saatte kasabaya varacağımızı söylemişlerdi. Hangi yedi saat? Yol diye bir şey yok. Arabamız gâh tarlaların içinden, gâh bir çoban patikasından, gâh bir çakıl deryası içinden izi belli olmayan bir yolda gitmeye çalışıyor. Arabacıya kızıyorum; ancak o ne yapsın? Keşke buraları çok iyi bilen birisi olsaydı.
“Sen de evlensem.” dedim. Birden mahzunlaştı. Meğer düşmanlar, köylerinden çıkarken köyün diğer kızlarıyla beraber, bunun nişanlısının da ırzına geçmişler. Arkalarından gitmek istemiş, anası bırakmamış.
Artık çocuğun yüzüne bakamıyordum. Hayatının en mühim hadiseleriyle boğuşmuş bu köylü yavrusunun karşısında ben artık hiçbir şey bilmeyen, hiçbir şey anlamayan ve sanki korkunç bir masal dinliyormuş da tüyleri ürpermişçesine bir köşeye sinmiş, otuz dört yaşında toy, ürkek bir küçücük çocuktum. O DA ON DÖRT YAŞINDA BİR ADAM.
2-Çocuk
Arabacı
3-Kahraman bakış açısı
4-olay hikayesidir Belli başlı olaylar geçmişdir durum bildirmemektedir
5-evet hatta milli mücadele zamanında geçmiştir
6-tanzimat
7-evet Anadolu Yaşanan olumsuzluklar, Gerçek yaşanmışlıklar.. sosyal gerçeklikle değerlendirilebilir
8-Atlı bir arabayla yolu belli olmayan bir kasabaya yolculuk eden kahraman anlatıcının, yolda gördükleri on dört yaşındaki bir çocuğu arabaya almaları ve çocuğun hayat hikayesini anlatmasıdır.