Bir süre önce okumuştum. Biraz özet geçebilirim sanırım.
Açıklama:
Rasim adında biri var. Rasim işinden kovulduğu için iş aramaya başlıyor. bir süre sonra tanıdık biri aracılığıyla bir işe giriyor. Orada çalışırken içine kapanık,sessiz, yaşı ilerlemiş bir adamla birlikte aynı odayı paylaşıyor. Bu adamın adı Raif Bey. Raif bey isleriyle ilgilenip bir yandan da bir deftere bir şeyler yazıyor ya da okuyor. Rasim bu adamın sessizliğinin nedenini merak ediyor. Bu işin peşine düşüyor. Raif efendiye yakınlaşmaya çalışıyor. Bir gün biraz sohbet ediyorlar. Aradan bir süre geçiyor, iyi olmasa da aralarında az çok bir ilişkileri var artık. Bir gün Rasim, Raif efendi işe gelmediği için işleri onun evine götürüyor. Çünkü işlerin yetişmesi lazım. Rasim, Raif Efendinin evine geldiğinde kapıyı bir kadın açıyor ve içeriye giriyor. Raif efendiye işleri veriyor. Raif efendi işleri bitirdikçe gönderiyor. Tekrar işe geliyor. Ama aradan kısa bir süre geçmeden tekrar gelmemeye başlıyor. Rasim yine evine gittiğinde Raif efendiyle baş başa konuşuyorlar. Raif efendi artık onu oğlu gibi görüyor ve derdini anlatacak başka biri olmadığı için ona döküyor içini. Raif efendi odada hasta hasta yatıyor tabi o sırada. Laf geçerken Raif bey Rasim'den iş yerindeki çekmecedeki her şeyi alıp gelmesini istiyor. Rasim gidiyor ve her şeyi alıp geliyor. Raif beyin yazdığı defteri de dahil. Geldiğinde Raif efendi defteri yakmasını içindekileri ailesinden veya akrabalarından biri okursa kötü olacağını söylüyor. Rasim itiraz ediyor. İçinde ne yazdığını merak ettiği için atıp yok etmek istemiyor. Zor da olsa Raif beyi ikna edip bu akşam okumak için kaldığı eve gidiyor. Yatağına oturup okumaya başlıyor... Bu defter biraz eskilerden başlıyor aslında..
Raif efendi babasının işlerini geliştirmek amacıyla babasının isteğiyle Almanya'ya gidiyor. Çünkü babası oradaki sabunların nasıl bu kadar güzel ve iyi yapıldığını öğrenip tekrar gelmesini istiyor. Aslında Raif'in amacı bu değil. Almanya'ya gittiğinde geziyir bir süre. Müzeleri,sanat eserlerinin bulduğu yerleri, Almanya'yı biraz dolaşıyor. Orada gezdiği bir sergide hayallerindeki kadının portresini görüyor. Bu kadının gerçek olup olamayacağını düşünüyor. Her gün gidip o resmi inceliyor. Bir gün sarhoşken sokaktan geçerken tablodaki kürk mantolu kadını görüyor. Peşinden gitmek isterken sarhoş olduğu için hayal olduğunu düşünüyor. Birkaç gün boyunca aynı yerde aynı saatlerde durup gerçek mi yoksa sadece sanrı mı gördüğünü öğrenmek istiyor. Arada sırada da sabunla ilgili birkaç şey öğrenmek amacıyla fabrikaya gidiyor. Birgün yine yoldan geçerken kürk mantolu kadını görüyor. Bu sefer onu takip ediyor ve yanına gidiyor. Kadın çalıştığı yerde şarkı söylüyor o da oraya oturup sessizce onu izliyor. Daha sonra tanışıyorlar. Kadının isminin Maria olduğunu öğreniyor Raif. Maria, aralarında arkadaşlıktan başka hiçbir şeyin olmaması gerektiği ile ilgili birçok şey söylüyor. Bir süre iki arkadaş gibi gezip dolaşıyorlar. İlerleyen zamanlarda Maria işe birkaç gün gelmiyor. Ayrıca o zamanlar Raifle bir süre uzak kalma kararı almışlar. Raif uzak kalamadığı için Maria'nın kaldığı yerin çevresinde duruyor. En son dayanamayıp kapısına kadar gidiyor. Kapıyı uzun süre çalıyor, kimse açmıyor içeriden de ses gelmiyor. Karşıda oturan hizmetçi çıkıp neden kapıyı çaldığını soruyor. Bunun cevabını söylüyor çünkü Maria'yı merak ediyor. Hizmetçi Maria'nın hastalandığını ve birkaç gündür hastanede olduğunu söylüyor. Raif hemen oraya gidiyor. Saat gecenin bir vakti ziyaret vakti olmadığı için güvenlik içeriye almıyor. Raif ziyaret saatinin gelmesini beklerken sabah oluyor ve ziyaret saati geliyor sonunda. Gidiyor ve Maria'yı görüyor. Orada biraz daha yakınlaşıyorlar. Raif ona bakıyor, uyumasına yardım etmek için hikaye anlatıyor. Bir gün de onu beklerken yaşadıklarını anlatıyor. Maria da bunları merakla dinliyor. Hastaneden çıktıklarında Maria abiraz daha iyi. Raif evinde ona bakmaya devam ediyor. Uzun zamandır kendi kaldığı yere uğramayan Raif eve gittiğinde 3 gün önce gelen bir mektubu ev sahibinden alır. Mektupta babasının öldüğü ve bir an önce memleketine dönmesi gerektiği yazıyor. Raif uzun zamandır evine uğramadığı için 3 gün önce gelen mektubu daha yeni görüyor. mektupla birlikte Maria'nın yanına gidiyor olanları maria'ya anlatıyor Maria'yı annesinin yanına trene bindirdikten sonra Raif de memleketine dönüyor aralarında anlaşıyorlar gitmeden önce mektuplaşacaklar birbirlerinden haberleşecekler diye. Raif gittiğinde babasından kalan şeylerin çoğunun eniştelerini yani ablalarına kaldığını ona ise sadece kurak bir zeytinliği bırakıldığını görüyor hayallerinde Maria'yı da yanına alıp Kendi memleketinde bir yaşam sürmek var Maria için arada bir imkan kurmaya para kazanmaya çalışıyor. mektuplaşmaya devam ediyorlar bir süre sonra Raif'in gönderdiği mektupların alınmadığı için geri iadesi oluyor. Raif Maria'nın Onur bıraktığını ve bunun gibi birçok senaryo aklından geçiriyor. aradan 10 sene geçiyor bu sırada Raif ailesini kuruyor ve çocukları oluyor kazandığı parayla onunla birlikte enişteleri ve çocukları da birlikte kalıyor evi sadece Raif kendi kazandığı parayla geçindirmeye çalışıyor. Maria'yı düşünmeye devam ediyor Bir gün sokaktan geçerken Almanya'da kaldığı yerde tanıştığı birini görüyor. utansa da Maria'nın durumunu merak ediyor ve lafı bir sürü dolaştırıp durduktan sonra Maria ile ilgili soruyor ama sanki hiç tanışmamış gibi soruyor. akrabasının yanında da bir tane çocuk var Küçük yaşlarda. kadının trene yetişmesi gerekiyor yollarının Ankara'dan geçtiğini söylüyor yolda giderken konuşuyorlar Maria Raif gittikten sonra annesinin yanındayken hastalanmış o sıralarda da gebe olduğu biliniyormuş. gitgide hastalanmış ama çocuğunu doğurmuş ve bu çocuk raif'ten. çocuk doğduktan sonra Maria ölüyor. Raif bunları duyduktan sonra maria'ya söylediği aklından geçirdiği birçok şey yerle bir oluyor Ne yaptım ben gibisinden düşünüyor. kadın yanındaki çocuğun Maria'nın çocuğu olduğunu söylüyor. ama artık iş işten geçmiş Raif bu çocuğu yanına alamayacağı için hiçbir şey söylemiyor kadın da trene binip gidiyor bir süre sonra Raif evine gidiyor ve kısa bir süre sonra da raif'te ölüyor...
kusura bakma biraz uzun oldu. kolay gelsin hatırladığım kadarıyla böyleydi.
Cevap:
Bir süre önce okumuştum. Biraz özet geçebilirim sanırım.
Açıklama:
Rasim adında biri var. Rasim işinden kovulduğu için iş aramaya başlıyor. bir süre sonra tanıdık biri aracılığıyla bir işe giriyor. Orada çalışırken içine kapanık,sessiz, yaşı ilerlemiş bir adamla birlikte aynı odayı paylaşıyor. Bu adamın adı Raif Bey. Raif bey isleriyle ilgilenip bir yandan da bir deftere bir şeyler yazıyor ya da okuyor. Rasim bu adamın sessizliğinin nedenini merak ediyor. Bu işin peşine düşüyor. Raif efendiye yakınlaşmaya çalışıyor. Bir gün biraz sohbet ediyorlar. Aradan bir süre geçiyor, iyi olmasa da aralarında az çok bir ilişkileri var artık. Bir gün Rasim, Raif efendi işe gelmediği için işleri onun evine götürüyor. Çünkü işlerin yetişmesi lazım. Rasim, Raif Efendinin evine geldiğinde kapıyı bir kadın açıyor ve içeriye giriyor. Raif efendiye işleri veriyor. Raif efendi işleri bitirdikçe gönderiyor. Tekrar işe geliyor. Ama aradan kısa bir süre geçmeden tekrar gelmemeye başlıyor. Rasim yine evine gittiğinde Raif efendiyle baş başa konuşuyorlar. Raif efendi artık onu oğlu gibi görüyor ve derdini anlatacak başka biri olmadığı için ona döküyor içini. Raif efendi odada hasta hasta yatıyor tabi o sırada. Laf geçerken Raif bey Rasim'den iş yerindeki çekmecedeki her şeyi alıp gelmesini istiyor. Rasim gidiyor ve her şeyi alıp geliyor. Raif beyin yazdığı defteri de dahil. Geldiğinde Raif efendi defteri yakmasını içindekileri ailesinden veya akrabalarından biri okursa kötü olacağını söylüyor. Rasim itiraz ediyor. İçinde ne yazdığını merak ettiği için atıp yok etmek istemiyor. Zor da olsa Raif beyi ikna edip bu akşam okumak için kaldığı eve gidiyor. Yatağına oturup okumaya başlıyor... Bu defter biraz eskilerden başlıyor aslında..
Raif efendi babasının işlerini geliştirmek amacıyla babasının isteğiyle Almanya'ya gidiyor. Çünkü babası oradaki sabunların nasıl bu kadar güzel ve iyi yapıldığını öğrenip tekrar gelmesini istiyor. Aslında Raif'in amacı bu değil. Almanya'ya gittiğinde geziyir bir süre. Müzeleri,sanat eserlerinin bulduğu yerleri, Almanya'yı biraz dolaşıyor. Orada gezdiği bir sergide hayallerindeki kadının portresini görüyor. Bu kadının gerçek olup olamayacağını düşünüyor. Her gün gidip o resmi inceliyor. Bir gün sarhoşken sokaktan geçerken tablodaki kürk mantolu kadını görüyor. Peşinden gitmek isterken sarhoş olduğu için hayal olduğunu düşünüyor. Birkaç gün boyunca aynı yerde aynı saatlerde durup gerçek mi yoksa sadece sanrı mı gördüğünü öğrenmek istiyor. Arada sırada da sabunla ilgili birkaç şey öğrenmek amacıyla fabrikaya gidiyor. Birgün yine yoldan geçerken kürk mantolu kadını görüyor. Bu sefer onu takip ediyor ve yanına gidiyor. Kadın çalıştığı yerde şarkı söylüyor o da oraya oturup sessizce onu izliyor. Daha sonra tanışıyorlar. Kadının isminin Maria olduğunu öğreniyor Raif. Maria, aralarında arkadaşlıktan başka hiçbir şeyin olmaması gerektiği ile ilgili birçok şey söylüyor. Bir süre iki arkadaş gibi gezip dolaşıyorlar. İlerleyen zamanlarda Maria işe birkaç gün gelmiyor. Ayrıca o zamanlar Raifle bir süre uzak kalma kararı almışlar. Raif uzak kalamadığı için Maria'nın kaldığı yerin çevresinde duruyor. En son dayanamayıp kapısına kadar gidiyor. Kapıyı uzun süre çalıyor, kimse açmıyor içeriden de ses gelmiyor. Karşıda oturan hizmetçi çıkıp neden kapıyı çaldığını soruyor. Bunun cevabını söylüyor çünkü Maria'yı merak ediyor. Hizmetçi Maria'nın hastalandığını ve birkaç gündür hastanede olduğunu söylüyor. Raif hemen oraya gidiyor. Saat gecenin bir vakti ziyaret vakti olmadığı için güvenlik içeriye almıyor. Raif ziyaret saatinin gelmesini beklerken sabah oluyor ve ziyaret saati geliyor sonunda. Gidiyor ve Maria'yı görüyor. Orada biraz daha yakınlaşıyorlar. Raif ona bakıyor, uyumasına yardım etmek için hikaye anlatıyor. Bir gün de onu beklerken yaşadıklarını anlatıyor. Maria da bunları merakla dinliyor. Hastaneden çıktıklarında Maria abiraz daha iyi. Raif evinde ona bakmaya devam ediyor. Uzun zamandır kendi kaldığı yere uğramayan Raif eve gittiğinde 3 gün önce gelen bir mektubu ev sahibinden alır. Mektupta babasının öldüğü ve bir an önce memleketine dönmesi gerektiği yazıyor. Raif uzun zamandır evine uğramadığı için 3 gün önce gelen mektubu daha yeni görüyor. mektupla birlikte Maria'nın yanına gidiyor olanları maria'ya anlatıyor Maria'yı annesinin yanına trene bindirdikten sonra Raif de memleketine dönüyor aralarında anlaşıyorlar gitmeden önce mektuplaşacaklar birbirlerinden haberleşecekler diye. Raif gittiğinde babasından kalan şeylerin çoğunun eniştelerini yani ablalarına kaldığını ona ise sadece kurak bir zeytinliği bırakıldığını görüyor hayallerinde Maria'yı da yanına alıp Kendi memleketinde bir yaşam sürmek var Maria için arada bir imkan kurmaya para kazanmaya çalışıyor. mektuplaşmaya devam ediyorlar bir süre sonra Raif'in gönderdiği mektupların alınmadığı için geri iadesi oluyor. Raif Maria'nın Onur bıraktığını ve bunun gibi birçok senaryo aklından geçiriyor. aradan 10 sene geçiyor bu sırada Raif ailesini kuruyor ve çocukları oluyor kazandığı parayla onunla birlikte enişteleri ve çocukları da birlikte kalıyor evi sadece Raif kendi kazandığı parayla geçindirmeye çalışıyor. Maria'yı düşünmeye devam ediyor Bir gün sokaktan geçerken Almanya'da kaldığı yerde tanıştığı birini görüyor. utansa da Maria'nın durumunu merak ediyor ve lafı bir sürü dolaştırıp durduktan sonra Maria ile ilgili soruyor ama sanki hiç tanışmamış gibi soruyor. akrabasının yanında da bir tane çocuk var Küçük yaşlarda. kadının trene yetişmesi gerekiyor yollarının Ankara'dan geçtiğini söylüyor yolda giderken konuşuyorlar Maria Raif gittikten sonra annesinin yanındayken hastalanmış o sıralarda da gebe olduğu biliniyormuş. gitgide hastalanmış ama çocuğunu doğurmuş ve bu çocuk raif'ten. çocuk doğduktan sonra Maria ölüyor. Raif bunları duyduktan sonra maria'ya söylediği aklından geçirdiği birçok şey yerle bir oluyor Ne yaptım ben gibisinden düşünüyor. kadın yanındaki çocuğun Maria'nın çocuğu olduğunu söylüyor. ama artık iş işten geçmiş Raif bu çocuğu yanına alamayacağı için hiçbir şey söylemiyor kadın da trene binip gidiyor bir süre sonra Raif evine gidiyor ve kısa bir süre sonra da raif'te ölüyor...
kusura bakma biraz uzun oldu. kolay gelsin hatırladığım kadarıyla böyleydi.