---

KARLI DALLAR ALTINDA

Okuldan çıktıktan sonra kızağimi alip köy kenarındaki tümseğe gittim. Köyün bütün pocuklar oradaydi. Beş, on dela kayinca yoruldum Kizağım armut ağacının altına çok tim. Ostüne oturdum Kayan arkadaşlarımı seyrediyordum. Bir ara ağaçtan başıma kar dokülmeye başladı Başımı kaldinp bakınca ne göreyim: bir serçecik Toirik" "cirk" diys bağinyor ve kanatlarını pirptikça karlan Ostüme saçıyordu. Soğuktan üşüyor muydu. yok as acikmiş miydi? Cebimden mendilimi çikardim, karın üstüne serip kahvaltımdan biraz ufaladim. Kenara çekilip serçeciğin kırıkları yemesini bekledim. Biraz sonra yere yine kar Sipradi. Bir de ne göreyim. Serçecik mendilimin üstüne indi. Kiriklari gagalamaya başladı Kuşcağızın aç olduğu obur obur yemesinden belliydi. Hem kahvaltımı yudumluyor, hem de çocuklar ürketmesin diye onlara doğru bakmaya başladım. Ben, çocuklara bakarken birden serçecik elime kondu. Elimdeki kahvaltimi da gagalamaya başladı. Demek doy- memişti. Onu kendi haline biraktim Karmini iyece doyurmasını bekledim. Bir ara bizim siniftan yaramaz Yilmaz bana doğru koşmaya başladı. Her halde kuşu görmüş olacaktı Zavallı serçecik Yılmaz'in geldiğini görünce kanatlarını açtı, uçtu gitti. Yilmaz'a bir gücen- dim, bir gücendim. Gelmeseydi, serçecik kim bilir ne kadar daha yanımda kalacaktı. Yarın bir yemik yapıp armut ağacına asacağım. İçini kırıkla dolduracağım. Serçecigim gelsin, yesin diye...

Bu metnin konusunu ve Ana fikrini yapanı en iyi seçeceğim boş yorum yapanlar bildirilecektir ​