Mete İkiz- 12 Mayıs 2010 Günümüz futbolunda gelinen noktayı doğru analiz edebilmek için, futbolun tarihsel gelişimini ve hangi koşullar altında ne şekilde bir endüstri haline geldiğini iyi bilmek gereklidir. Mucidi oldukları modern futbolun tarihi kendi futbol tarihleri ile birlikte anılan İngilizler, yüzyıllardır oynadıkları bu güzel oyunu, toplumlarının gelişimi üzerinde önemli bir etkisi bulunan 19. Yüzyılın 2. yarısından itibaren ulusal sporları olarak sistematik bir şekilde aşama aşama geliştirerek, dünyaya ihraç ettikleri büyük bir sektör haline getirdiler.
Topa benzeyen bir şeklin peşinden koşan insanların ilk mevcudiyeti M.Ö. 2000’li yıllarda Çin’deki Han Hanedanı zamanına kadar gitse de, M.Ö. 600’lü yıllarda topla oynanan ilk oyunun antik Yunan literatüründe “çok sert ve vahşi” olarak refere edilen bir oyun olan “Harpaston” olduğuna inanılmakta. Eski Yunanca’da “El Topu” anlamına gelen ve bu açıdan günümüzde Hentbol, Rugby ve Amerikan Futbolu’nun atası olarak kabul edilen Harpaston’un basit tek bir kuralı vardı: Bir oyuncu gol çizgisini top elinde olarak geçerse veya gol çizgisi üzerinden geçecek şekilde bir takım arkadaşına pas atarsa, puan alırdı, diğer takımın amacı ise “ne şekilde olursa olsun” karşı takımı engellemekti. Romalılar, oyunun kurallarına topa ayakla vurmayı da ekleyerek, oyuna “Harpastum” adını verdiler ve Julius Sezar zamanında bu görsel açıdan bir çeşit kavga benzeri vahşi oyunu ileride modern futbolun beşiği olacak İngiltere’ye getirdiler.
Futbolun mucitleri
Harpastum’un kitleleri peşinde sürükleyen popüler bir oyun haline gelerek “Football” adını alması ise Ortaçağ’da yeni vatanı İngiltere’de oldu. Domuz derisinden yapılan oval şeklinde bir topun peşinde koşuşturan insanlar hakkında İngiltere’deki ilk resmi kayıt 1170 yılına kadar gitmekte. 14. Yüzyılın başında İskoçya’yı fethetmeye çalışan II. Edward İngiliz gençlerinin topun peşinden koşmaya gösterdiği ilginin orduya kayıt olmaya olumsuz olarak etki yapacağını düşünerek 1314’de ülkede ilk kez olarak bu oyunun oynanmasını yasakladı. Bu ilk yasağı ise 1331’de III. Edward, 1388’de ise IV. Henry’nin yasakları takip etti ve 1409’da İngiliz diline kelime olarak ilk kez giren “Football”u icra ederken “yakalananlar”, 20 Pens ödeyerek 6 gün hapis yatmakla cezalandırılmaya başlandılar. IV. Edward, V., VI., VII. ve VIII. Henry tarafından da “Babadan Oğula” geçerek üst üste uygulanan futbol yasakları, halkın bu heyecan verici aktiviteye gösterdiği yoğun ilgi nedeniyle, bir türlü efektif olarak uygulanamadı.
Uzun yıllar süren din savaşlarının ülke üzerindeki ağır tahribatına düzeni yeniden sağlayarak son veren Oliver Cromwell’in zamanında ise ağır cezalar nedeniyle, at yarışı, horoz dövüşü ve güreş gibi dönemin diğer popüler sporlarıyla birlikte futbol da, İngiliz toprakları üzerinde kısa bir duraklama dönemine girdiyse de, 1660’da Cromwell’in ölümünden sonra yavaş yavaş yeniden İngilizlerin günlük yaşamları içerisindeki yerini aldı.
Açıklama: başarılar
1 votes Thanks 1
aslanferide34
teşekkürler ama ödevimin süresi çoktan bitti olsun düşünürek yazmılşsın :)
tugbaelif479
ödevini daha yeni gördüm ama olsun :) rica ederim :)
Cevap:
Mete İkiz- 12 Mayıs 2010 Günümüz futbolunda gelinen noktayı doğru analiz edebilmek için, futbolun tarihsel gelişimini ve hangi koşullar altında ne şekilde bir endüstri haline geldiğini iyi bilmek gereklidir. Mucidi oldukları modern futbolun tarihi kendi futbol tarihleri ile birlikte anılan İngilizler, yüzyıllardır oynadıkları bu güzel oyunu, toplumlarının gelişimi üzerinde önemli bir etkisi bulunan 19. Yüzyılın 2. yarısından itibaren ulusal sporları olarak sistematik bir şekilde aşama aşama geliştirerek, dünyaya ihraç ettikleri büyük bir sektör haline getirdiler.
Topa benzeyen bir şeklin peşinden koşan insanların ilk mevcudiyeti M.Ö. 2000’li yıllarda Çin’deki Han Hanedanı zamanına kadar gitse de, M.Ö. 600’lü yıllarda topla oynanan ilk oyunun antik Yunan literatüründe “çok sert ve vahşi” olarak refere edilen bir oyun olan “Harpaston” olduğuna inanılmakta. Eski Yunanca’da “El Topu” anlamına gelen ve bu açıdan günümüzde Hentbol, Rugby ve Amerikan Futbolu’nun atası olarak kabul edilen Harpaston’un basit tek bir kuralı vardı: Bir oyuncu gol çizgisini top elinde olarak geçerse veya gol çizgisi üzerinden geçecek şekilde bir takım arkadaşına pas atarsa, puan alırdı, diğer takımın amacı ise “ne şekilde olursa olsun” karşı takımı engellemekti. Romalılar, oyunun kurallarına topa ayakla vurmayı da ekleyerek, oyuna “Harpastum” adını verdiler ve Julius Sezar zamanında bu görsel açıdan bir çeşit kavga benzeri vahşi oyunu ileride modern futbolun beşiği olacak İngiltere’ye getirdiler.
Futbolun mucitleri
Harpastum’un kitleleri peşinde sürükleyen popüler bir oyun haline gelerek “Football” adını alması ise Ortaçağ’da yeni vatanı İngiltere’de oldu. Domuz derisinden yapılan oval şeklinde bir topun peşinde koşuşturan insanlar hakkında İngiltere’deki ilk resmi kayıt 1170 yılına kadar gitmekte. 14. Yüzyılın başında İskoçya’yı fethetmeye çalışan II. Edward İngiliz gençlerinin topun peşinden koşmaya gösterdiği ilginin orduya kayıt olmaya olumsuz olarak etki yapacağını düşünerek 1314’de ülkede ilk kez olarak bu oyunun oynanmasını yasakladı. Bu ilk yasağı ise 1331’de III. Edward, 1388’de ise IV. Henry’nin yasakları takip etti ve 1409’da İngiliz diline kelime olarak ilk kez giren “Football”u icra ederken “yakalananlar”, 20 Pens ödeyerek 6 gün hapis yatmakla cezalandırılmaya başlandılar. IV. Edward, V., VI., VII. ve VIII. Henry tarafından da “Babadan Oğula” geçerek üst üste uygulanan futbol yasakları, halkın bu heyecan verici aktiviteye gösterdiği yoğun ilgi nedeniyle, bir türlü efektif olarak uygulanamadı.
Uzun yıllar süren din savaşlarının ülke üzerindeki ağır tahribatına düzeni yeniden sağlayarak son veren Oliver Cromwell’in zamanında ise ağır cezalar nedeniyle, at yarışı, horoz dövüşü ve güreş gibi dönemin diğer popüler sporlarıyla birlikte futbol da, İngiliz toprakları üzerinde kısa bir duraklama dönemine girdiyse de, 1660’da Cromwell’in ölümünden sonra yavaş yavaş yeniden İngilizlerin günlük yaşamları içerisindeki yerini aldı.
Açıklama: başarılar