mhmderden
Milli Mücadele kadın milli kahramanlarımızdan olan Şerife Bacı' doğumu bilinmemektedir. Aralık 1921, Seydiler / Kastamonu'da vefat etmiştir. Milli Mücadele döneminde İnebolu’ya çıkarılan silah ve cephanenin, Kastamonu üzerinden Ankara’ya ulaştırılmasında yaşlı erkeklerle kadınların da insanüstü çalışmaları olmuştur. Tarihe geçen bu insanlarımızdan biri de Seydilerli, İnebolu’dan Kastamonu’ya cephane taşırken, donarak şehit olan Şerife Bacı’dır. Şerife Bacı, 1921 Aralık ayının çetin kış koşullarının hüküm sürdüğü günlerde; Kastamonu Kışlası önünde, sırtında çocuğu, önünde kağnısı ile cephane taşırken mermileri ve çocuğunu korumak uğruna donarak ölmüştür.
On altı yaşında evlendirilmiş bir köylü kadınıydı ve öldüğünde 20’li yaşlarının başlarındaydı Şerife Bacı. Düğünden iki ay sonra Harbi Umumi (Birinci Dünya Savaşı) patlak verice kocasını askere almışlardı. Altı ay sonra da Çanakkale’den eşinin ölüm haberi geldi. “Bu tazeliğiyle yapayalnız durması yakışık almaz” diyen köyün yaşlıları, onu gazilerden Topal Yusuf ile evlendirdiler.
Üç yıl sonra Şerife Gelin’in bir kızı oldu Topal Yusuf’tan. Küçük kıza Elif adını verdiler. Elif anasını emiyor, o emdikçe Şerife Gelin’nin sütü artıyordu. Bunu fırsat bilen komşular, o günlerin salgın hastalıkları yüzünden anası ölen, yetim kalan, süt ememeyen hangi çocuk varsa, Şerife Gelin’e getiriyorlar; köyün yetimlerini hep o emziriyordu. Sonuç olarak bu köyde yetimlerin tamamı sütkardeşi, Şerife Gelin de onların sütanası olmuştu...
Kocası Topal Yusuf’un sadece adı vardı. Savaşta sol bacağı kopmuş, yakınında patlayan bomba bir gözünü de kör etmişti. Kulaklarının duyması ise günden güne azalıyordu. Günlük işlerini ve hizmetini de Şerife Gelin görüyordu…
12344yüzleğü sayı kaçt
On altı yaşında evlendirilmiş bir köylü kadınıydı ve öldüğünde 20’li yaşlarının başlarındaydı Şerife Bacı. Düğünden iki ay sonra Harbi Umumi (Birinci Dünya Savaşı) patlak verice kocasını askere almışlardı. Altı ay sonra da Çanakkale’den eşinin ölüm haberi geldi. “Bu tazeliğiyle yapayalnız durması yakışık almaz” diyen köyün yaşlıları, onu gazilerden Topal Yusuf ile evlendirdiler.
Üç yıl sonra Şerife Gelin’in bir kızı oldu Topal Yusuf’tan. Küçük kıza Elif adını verdiler. Elif anasını emiyor, o emdikçe Şerife Gelin’nin sütü artıyordu. Bunu fırsat bilen komşular, o günlerin salgın hastalıkları yüzünden anası ölen, yetim kalan, süt ememeyen hangi çocuk varsa, Şerife Gelin’e getiriyorlar; köyün yetimlerini hep o emziriyordu. Sonuç olarak bu köyde yetimlerin tamamı sütkardeşi, Şerife Gelin de onların sütanası olmuştu...
Kocası Topal Yusuf’un sadece adı vardı. Savaşta sol bacağı kopmuş, yakınında patlayan bomba bir gözünü de kör etmişti. Kulaklarının duyması ise günden güne azalıyordu. Günlük işlerini ve hizmetini de Şerife Gelin görüyordu…