T.C. BAŞBAKANLIK AİLE VE SOSYAL ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İNTERNET KULLANIMI VE AİLE

T.C. BAŞBAKANLIK AİLE VE SOSYAL ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

İNTERNET KULLANIMI VE AİLE

ANKARA - 2008 i

T.C. BAŞBAKANLIK AİLE VE SOSYAL ARAŞTIRMAL

Author Aylin Heper

44 downloads 307 Views 7MB Size
T.C. BAŞBAKANLIK AİLE VE SOSYAL ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

İNTERNET KULLANIMI VE AİLE

ANKARA - 2008 i

T.C. BAŞBAKANLIK AİLE VE SOSYAL ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAYINLARI

Genel Yayın No: 133

Seri: Bilim Serisi

ISBN: 978-975-19-4212-8

Yayına Hazırlayan: Sadık GÜNEŞ

Dizgi Baskı İsmat Matbaacılık . Ankara Tel: 425 36 34 www.ismat.com.tr

ii

İNTERNET KULLANIMI VE AİLE ARAŞTIRMASI

Proje Yürütücüsü Yard.Doç.Dr. Abdullah KUZU Proje Danışmanı Prof.Dr. H.Ferhan ODABAŞI Araştırmacılar Yard.Doç.Dr. S.Duygu ERİŞTİ Yard.Doç.Dr. Işıl KABAKÇI Yard.Doç.Dr. A.Aşkım KURT Uzmanlar Öğr.Gör. Yavuz AKBULUT Öğr.Gör. Ö.Özgür DURSUN Arş.Gör. Mübin KIYICI Arş.Gör. Serkan ŞENDAĞ iii

ÖNSÖZ Son yıllarda bilgi ve teknoloji alanında yaşanan hızlı gelişmeler, bilgisayar ve internet kullanımının hızla yaygınlaşmasına yol açmıştır. Önceleri bilgi depolama ve hesaplama işlevlerini gören bu teknolojinin günümüzde, eğitimden e-devlet uygulamalarına, reklam ve tanıtım platformu olarak ticari uygulamalardan iletişime birçok alanda kullanılmaya başlandığı görülmektedir. Böylece, günümüz bilgi ve iletişim toplumunun en yaygın araçlarından biri haline gelen internet, gündelik yaşamımızın bütün alanlarını etkiler duruma gelmiştir. Güncel haber ve bilgi sağlama, görüş ve bilgi paylaşma, zaman ve mekandan bağımsız iletişim sağlama, görsel ve işitsel öğelerle destekli iletişim gibi sunduğu birçok olanak, interneti günlük yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline getirmiştir. İnternetin bu yönde artan olanakları ve gittikçe zenginleşen içeriği, interneti özellikle aileler için vazgeçilmez bir teknolojik araç durumuna sokmuş, hatta ailenin nerdeyse yeni nesil bir üyesi haline getirmiştir. Bu süreçte, yapısı sürekli değişen ve gittikçe zenginleşen içeriğiyle internet, aile ve toplumsal yapımızı, değerlerimizi değiştirmeye hatta dönüştürmeye başlamıştır. Ailenin bilgilenme ve iletişim alanında önemli potansiyeller taşıyan internet, bu işlevi doğru kullanıldığında mekan ve zaman sınırlamasını ortadan kaldırarak büyük fırsatlar sunmaktadır. Ancak böylesine yaygın ve etkin bir bilgi ve iletişim kaynağının kullanımı, beraberinde getirdiği olanak ve yararlara karşın birçok farklı sorunların da ortaya çıkmasına neden olabilmekte; özellikle bilgisayar ve internet kültürüne ve bilincine erişmemiş bireyler için çeşitli riskler taşımaktadır. Denetimin zor olduğu bu elektronik haberleşme ve sanal ortam aileyi özellikle sağlık, iletişim, mekan, güvenlik-etik boyutlarında önemli sorunlarla karşı karşıya bırakmaktadır. Hayatı olumlu ya da olumsuz her boyutuyla etkileyen internetin gençlerimiz ve aileler üzerindeki etkileri hakkında yapılan araştırmaların azlığı ise dikkat çekicidir.

iv

Bu nedenle, toplumu ve onun en temel birimi olan aileyi derinden etkileyen ve önemli sorunlara yol açabilen internet konusundaki bu değerli çalışmanın, alana önemli katkılar sağlayacağı inancındayım. Bu çerçevede, internet alanına böyle bir çalışmayı kazandıran ekibi, tüm emeği geçenleri ve bu değerli çalışmayı kamuoyunun istifadesine sunan Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü’nü kutluyorum. Nimet ÇUBUKÇU Devlet Bakanı

v

SUNUŞ Günümüzde bilişim ve iletişim teknolojilerinin ulaştığı boyut, insanoğlunun kısa sürede bunu anlamasını ve kullanmasını epeyce zorlaştırmaktadır. Bu teknolojilerin hızla ve yaygınlıkla kullanımı, kullanım bilinci ve kültürü yeterince oluşmamış aile ve toplum için önemli sorunları da beraberinde getirmektedir. Bilgi ve iletişim kaynaklarıyla adeta dünyayı küreselleştiren internet, yaygın kullanımıyla ailenin yeni bir üyesi olarak onu etkilemeye hatta dönüştürmeye başlamıştır. İnternet, toplumun ve onun en temel birimi olan ailenin bir bilgi ve iletişim kaynağı olarak bir çok potansiyeli yapısında barındırmaktadır. Doğru ve yerinde kullanımıyla neredeyse sayısız bilgi kaynağını, mekan ve zaman sınırlamasından kurtararak karşımıza getiren internet, diğer yandan da bir çok yanlış ve tehlikeyi beraberinde getirmektedir. Yazılı kültürün ürünü olan basılı yayınlar (kitap,dergi vb.) karşısında kolay ve hızlı ulaşılır olmasıyla öne çıkan internet, doğruluğu ve gerçekliği bilinmeyen birçok bilginin yer aldığı içeriğiyle, bilgi edinme alanında, bir hazırcılığa yol açmakta, araştırarak kendi oluşturma yönteminin de yerine geçmektedir. Çocukluk ve gençlik döneminde, daha çok öğrenme ve bilgi edinme gerekçeleriyle olmazsa olmaz haline getirilen bilgisayar ve internet kullanımı, bilgi edinme alanındaki bu olumlu ve masum görünen gerekçeleri de aşarak çoğunlukla olumsuz bir işlev görmektedir. Özellikle yanlış ve tehlikeli içerikle doldurulmuş bilgilerin ve görüntülerin, henüz cinsiyet rolünün farkına varamayan çocuklar için yanlış tutum ve davranışların oluşmasına zemin hazırlayacağı düşünüldüğünde, bu alandaki denetim boşluğunun tehlikesi daha da önem kazanmaktadır. Diğer yandan, sağladığı zengin iletişim olanaklarıyla bu sanal ortam, zaman ve mekan sınırlamasını ortadan kaldırarak birbirinden uzak kişileri elektronik yolla birbirine bağlamaktadır. Bir araya gelme, yüz yüze konuşma hatta tanıma zahmetine bile katlanmadan birbiriyle iletişime geçenlere internet, bu yolla bir şekilde istedikleri kişiliği, rolü, karakteri oynama şansını sağlamaktadır. vi

Küreselleşen ve gittikçe küçülen dünyayı bir tuşla önümüze getiren internet, aynı yerde bulunanların bile iletişim için seçtikleri bir yol olarak aslında insanı içe dönüklüğe, yalnızlığa ve izolasyona zorlamaktadır. Aileyi temel alan araştırma ve çalışmalarıyla bu alanda tek kamu kurumu olma özelliğine sahip Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü, bu bilinçten hareketle sözkonusu alanda gerçekleştiren bu çalışmayı kamuoyunun yararlanmasına sunmaktadır. Bu alanla ilgili çalışmalara ve politikalara kaynaklık etme hedefiyle yola çıkan bu çalışmanın bu alana önemli katkılar sağlayacağı ortadadır. Bu çerçevede, bu değerli çalışmayı gerçekleştiren araştırma ekibini ve tüm emeği geçenleri kutluyorum. Doç.Dr. Ayşen GÜRCAN Genel Müdür V.

vii

İÇİNDEKİLER

TABLOLAR LİSTESİ ......................................................................... iii I. BÖLÜM: GİRİŞ ................................................................................. 1 1.1. Konu .............................................................................................. 1 1.2. Literatür ......................................................................................... 1 1.2.1. İletişim ........................................................................................ 2 1.2.2. Sağlık.......................................................................................... 8 1.2.3. Güvenlik ve Etik........................................................................ 12 1.2.4. Mekan....................................................................................... 17 1.3. Amaç ve Hedefler ........................................................................ 21 1.4. Önem ve Gerekçeler ................................................................... 29 1.5. Hedef Kitle .................................................................................. 30

II. BÖLÜM: YÖNTEM VE ARAŞTIRMA TEKNİKLERİ ..................... 31 2.1. Kavramsal Şema ......................................................................... 31 2.2. Metod........................................................................................... 31 2.3. Kapsam ve Sınırlılıklar................................................................ 32 2.3.1. Evren ........................................................................................ 32 2.3.2. Örneklem .................................................................................. 32 2.4. Veri Toplama Teknikleri............................................................... 35 2.4.1. Veri Toplama Aracı................................................................... 35 2.4.2. Veri Toplama Süreci ................................................................. 35 2.4.3. Verilerin Çözümlenmesi ........................................................... 38 viii

III. BÖLÜM: VERİLERİN ANALİZİ VE BULGULARIN YORUMU .................................................................................... 40 3. 1. Demografik Özellikler İle İlgili Araştırma Soruları....................... 45 3. 2. İnternetin İletişim Alt Boyutu İle İlgili Araştırma Soruları ............ 54 3. 3. İnternetin Sağlık Alt Boyutu İle İlgili Araştırma Soruları.............. 82 3. 4. İnternetin Güvenlik ve Etik Alt Boyutu İle İlgili Araştırma Soruları ..................................................................................... 102 3. 5. İnternetin Mekan Alt Boyutu İle İlgili Araştırma Soruları........... 181 3. 6. İnternet Kafeler ile İlgili Analizler .............................................. 200 IV. BÖLÜM: SONUÇ VE DEĞERLENDİRME ................................. 206 4.1. Aile Bireylerinin Demografik Özelliklerine İlişkin Değerlendirmeler ...................................................................... 207 4.2. İnternetin İletişim Amaçlı Olarak Kullanımına İlişkin Değerlendirmeler ...................................................................... 208 4.2.1. İletişim Amaçlı İnternet Kullanımının Sağladığı Yararlar........ 208 4.2.2. İletişim Amaçlı İnternet Kullanımının Neden Olduğu Sorunlar .................................................................................... 209 4.3. İnternetin Sağlık Boyutuna İlişkin Değerlendirmeler ................. 211 4.3.1 İnternet/Bilgisayar Kullanımının Neden Olduğu Fizyolojik Sorunlar .................................................................................... 211 4.3.2. İnternet/Bilgisayar Kullanımının Neden Olduğu Psikososyal Sorunlar ................................................................ 212 4.4. İnternetin Güvenlik ve Etik Boyutuna İlişkin Değerlendirmeler ...................................................................... 213 ix

4.4.1. İnternetin Güvenlik ve Etik Boyutuna İlişkin Tehlikeli İçerikleri..................................................................................... 213 4.4.2. İnternetin Güvenlik ve Etik Boyutuna İlişkin Tehlikeli Olarak Algılanan Teknolojiler.................................................... 215 4.4.3. İnternetin Güvenlik ve Etik Boyutuna İlişkin Karşılaşılan sorunlar ..................................................................................... 216 4.4.4. İnternetin Güvenlik ve Etik Boyutuna İlişkin Karşılaşılan Sorunlara Karşı Alınan Önlemler .............................................. 217 4.5. İnternetin Mekan Boyutuna İlişkin Değerlendirmeler................. 219 4.6. İnternet Kafelere İlişkin Değerlendirmeler ................................. 221 V. BÖLÜM: ÖNERİLER ................................................................... 222 KAYNAKÇA ...................................................................................... 227 PROJECT SYNOPSIS (ARAŞTIRMANIN İNGİLİZCE ÖZETİ) ........ 234

x

TABLOLAR LİSTESİ Tablo 1. Faktör Analizleri Sonucu Bulunan KMO, Açıklanan Varyans ve Alpha Değerleri................................................................ 42 Tablo 2. İletişim Boyutu: İnternetin Yararları Üzerine Hazırlanan Maddeler............................................................................................. 42 Tablo 3. İletişim Boyutu: İnternetin Neden Olduğu Sorunlar Üzerine Hazırlanan Maddeler............................................................. 43 Tablo 4. Sağlık Boyutu: Fizyolojik Problemlerle İlgili Maddeler ......... 43 Tablo 5. Sağlık Boyutu: Psikososyal Problemlerle İlgili Maddeler ..... 43 Tablo 6. Sağlık Sorunları Hakkında Bilgi Sahibi Olma ve Önlem Alma.................................................................................................... 44 Tablo 7. İnternet Kafeler Üzerine Görüşler ........................................ 44 Tablo 8. Eğitim Düzeyi ....................................................................... 45 Tablo 9. Ailedeki Çocuk Sayısı .......................................................... 46 Tablo 10. Ailenizin Gelir Düzeyi Nedir? ............................................. 47 Tablo 11. Aile Bireylerinin Yaşları...................................................... 48 Tablo 12. Evdeki Bilgisayar Sayısı .................................................... 48 Tablo 13. İnternet Kullanan Birey Sayısı ........................................... 49 Tablo 14. Aile Bireylerinin İnternete Bağlanma Amaçları .................. 50 Tablo 15. Aile Bireylerinin İnternete Bağlanma Amaçlarının Sıralanması (en yüksekten en düşüğe sıralama)............................... 51 Tablo 16. İnternetin Bir Seferde Ne Kadar Süre Kullanıldığı ............. 52 Tablo 17. İnternetin Hangi Sıklıkta Kullanıldığı.................................. 52 Tablo 18. Medeni Durum ................................................................... 52 Tablo 19. Çocuğun Cinsiyeti .............................................................. 53 Tablo 20. Çocuğun Akademik Başarı Düzeyi .................................... 53 Tablo 21. İnternetin Günün Hangi Saatlerinde Kullanıldığı ............... 53 Tablo 22. Ailedeki Rol ........................................................................ 54 Tablo 23. Ebeveynlerin Bakış Açısıyla İnternetin İletişim Boyutunda Sağladığı Yararlar (en yüksekten en düşüğe sıralama)... 54 xi

Tablo 24. Eğitim Düzeylerine Göre Ebeveynlerin İletişim Boyutundaki Yararları İle İlgili Görüşlerinin Karşılaştırılması ............. 55 Tablo 25. Çoklu Karşılaştırmalar: İletişim Boyutundaki Yararlara Dair Ebeveyn Görüşlerinin Eğitim Durumuna Göre İncelenmesi ....... 55 Tablo 26. Ebeveynlerin İnternet Kullanım Süreleri İle İnternetin İletişim Boyutundaki Yararları Arasındaki İlişki................................... 56 Tablo 27. Ebeveynlerin İnternet Kullanım Sıklıkları İle İnternetin İletişim Boyutundaki Yararları Arasındaki İlişki................................... 56 Tablo 28. Medeni Durumlarına Göre Ebeveynlerin İletişim Boyutu İle İlgili Görüşlerinin Karşılaştırılması ................................................. 57 Tablo 29. Ebeveynlerin İnternete Bağlanma Amaçlarına Göre İnternetin İletişimsel Yararları Hakkındaki Görüşlerinin Karşılaştırılması.................................................................................. 58 Tablo 30. Ebeveynlerin Yaşları İle İnternetin İletişim Boyutundaki Yararları Üzerine Görüşleri Arasındaki İlişki....................................... 59 Tablo 31. Çocukların Bakış Açısıyla İnternetin İletişim Boyutuna Yararları (En yüksekten en düşüğe sıralama) .................................... 59 Tablo 32. Eğitim Düzeylerine Göre Çocukların İletişim Boyutu İle İlgili Görüşlerinin Karşılaştırılması ...................................................... 60 Tablo 33. Annenin Eğitim Düzeyine Göre Çocukların İletişim Boyutu İle İlgili Görüşlerinin Karşılaştırılması ..................................... 60 Tablo 34. Babanın Eğitim Düzeyine Göre Çocukların İletişim Boyutu İle İlgili Görüşlerinin Karşılaştırılması ..................................... 61 Tablo 35. Çocukların İnternet Kullanım Süreleri İle İnternetin İletişim Boyutundaki Yararları Üzerine Görüşleri Arasındaki İlişki ..... 61 Tablo 36. Çocukların İnternet Kullanım Sıklıkları İle İnternetin İletişim Boyutundaki Yararları Hakkındaki Görüşleri Arasındaki İlişki..................................................................................................... 62 Tablo 37. Çocukların İnternete Bağlanma Amaçlarına Göre İletişim Boyutu Hakkındaki Görüşleri .............................................................. 63

xii

Tablo 38. Çocukların Ailelerinin Gelir Düzeyleri İle İnternetin İletişim Boyutundaki Yararları Arasındaki İlişki................................... 64 Tablo 39. Çocukların İnternete Bağlandıkları Mekana Göre İletişim Boyutu Hakkındaki Görüşleri .............................................................. 64 Tablo 40. Çocukların Yaşları İle İnternetin İletişim Boyutundaki Yararları Arasındaki İlişki.................................................................... 65 Tablo 41. Çocukların Cinsiyetlerine Göre İletişim Boyutu Hakkındaki Görüşleri .......................................................................... 65 Tablo 42. Akademik Başarı Düzeylerine Göre Çocukların İletişim Boyutunun Yararları İle İlgili Görüşlerinin Karşılaştırılması ................ 66 Tablo 43. Bireylerin Ailedeki Rollerine Göre Tüm Katılımcıların İletişim Boyutu İle İlgili Görüşlerinin Karşılaştırılması......................... 66 Tablo 44. İnternetin Ebeveynler Açısından Neden Olduğu Sorunlar. 67 Tablo 45. İnternetin İletişim Bağlamında Yarattığı Sorunların Ebeveynlerin Eğitim Durumlarına Göre Karşılaştırılması................... 67 Tablo 46. Ebeveynlerin İnternet Kullanım Süreleri İle İnternetin İletişim Boyutunda Yarattığı Sorunlar Arasındaki İlişki....................... 68 Tablo 47. Ebeveynlerin İnternet Kullanım Sıklıkları İle İnternetin İletişim Boyutunda Yarattığı Sorunlar Arasındaki İlişki....................... 68 Tablo 48. İnternetin İletişim Bağlamında Yarattığı Sorunların Ebeveynlerin Medeni Durumlarına Göre Karşılaştırılması ................. 69 Tablo 49. Ebeveynlerin İnternete Bağlanma Amaçlarına Göre İletişim Boyutunda Yaşanan Sorunlar Hakkındaki Görüşleri.............. 70 Tablo 50. Ebeveynlerin Yaşları İle İnternetin İletişim Boyutunda Yarattığı Sorunlar Arasındaki İlişki ..................................................... 71 Tablo 51. İnternetin Çocuklar Açısından Neden Olduğu Sorunlar..... 71 Tablo 52. Ebeveyn ve Çocukların İnternetin İletişim Boyutunda Yarattığı Problemler Bağlamında Karşılaştırılması ............................ 72 Tablo 53. Çocukların Eğitim Düzeylerine Göre Çocukların İletişim Boyutunda Yaşadıkları Sorunların Karşılaştırılması........................... 72

xiii

Tablo 54. Annenin Eğitim Düzeyine Göre Çocukların İletişim Boyutu İle İlgili Yaşadıkları Sorunların Karşılaştırılması..................... 73 Tablo 55. Babanın Eğitim Düzeyine Göre Çocukların İletişim Boyutu İle İlgili Yaşadıkları Sorunların Karşılaştırılması..................... 73 Tablo 56. Çocukların İnternet Kullanım Süreleri İle İnternetin İletişim Boyutunda Yarattığı Sorunlar Arasındaki İlişki....................... 73 Tablo 57. Çocukların İnternet Kullanım Sıklığı İle İnternetin İletişim Boyutunda Yarattığı Sorunlar Arasındaki İlişki ................................... 74 Tablo 58. Çocukların İnternete Bağlanma Amaçlarına Göre İletişim Boyutunda Yaşanan Sorunlar Hakkındaki Görüşleri.......................... 75 Tablo 59. İnternetin Çocuklar İçin İletişim Boyutunda Yarattığı Sorunlar İle Ailenin Gelir Düzeyi Arasındaki İlişki .............................. 76 Tablo 60. Çocukların İnternete Bağlandıkları Mekana Göre İletişim Boyutunda Yaşanan Sorunlar Hakkındaki Görüşleri.......................... 76 Tablo 61. İnternetin Çocuklar İçin İletişim Boyutunda Yarattığı Sorunlar İle Yaşları Arasındaki İlişki................................................... 77 Tablo 62. Çocukların Cinsiyetlerine Göre İletişim Boyutunda Yaşanan Sorunlar Hakkındaki Görüşleri ............................................ 77 Tablo 63. Çocukların Akademik Başarılarına Göre İletişim Boyutunda Yaşadıkları Sorunların Karşılaştırılması........................... 78 Tablo 64. Ebeveynlerin Medya Türlerini Kullanma Durumları ........... 78 Tablo 65. Çocukların Medya Türlerini Kullanma Durumları............... 78 Tablo 66. İletişim Boyutundaki Yararların Yordanmasına İlişkin Çoklu Regresyon Analizi Sonuçları .................................................... 80 Tablo 67. İletişim Boyutundaki Sorunların Yordanmasına İlişkin Çoklu Regresyon Analizi Sonuçları .................................................... 81 Tablo 68. Aile Üyelerinin Yaşadıkları Fizyolojik Sorunlar .................. 82 Tablo 69. Yaşanan Fizyolojik Sorunların Ailedeki Rollere Göre Dağılımı .............................................................................................. 82 Tablo 70. Fizyolojik Problemler İle İnternet Kullanım Süreleri Arasındaki İlişki................................................................................... 83 xiv

Tablo 71. Fizyolojik Problemler İle İnternet Kullanım Sıklıkları Arasındaki İlişki................................................................................... 84 Tablo 72. İnternete Bağlanma Amaçlarına Göre Yaşanan Fizyolojik Sorunlar Hakkındaki Görüşlerin Karşılaştırılması............... 85 Tablo 73. Fizyolojik Sorunların Yordanmasına İlişkin Çoklu Regresyon Analizi Sonuçları .............................................................. 86 Tablo 74. Aile Üyelerinin Fizyolojik Sağlık Sorunlarına İlişkin Bilgi Sahibi Olma Durumlarına İlişkin Betimsel Değerler ........................... 87 Tablo 75. Yaşanan Fizyolojik Sorunlara Yönelik Bilgi Sahibi Olma Durumlarının Bireylerin Ailedeki Rollere Göre Dağılımı ..................... 88 Tablo 76. Fizyolojik Sorunlara İlişkin Bilgi Sahibi Olma Durumunun Cinsiyete Göre İncelenmesi................................................................ 88 Tablo 77. Ebeveynlerin Fizyolojik Sorunlara Yönelik Bilgi Sahibi Olma Durumlarının Eğitim Durumuna Göre İncelenmesi.................. 89 Tablo 78. Çoklu Karşılaştırmalar: Ebeveynlerin Eğitim Durumlarına Göre Fizyolojik Sorunlar Hakkında Bilgi Sahibi Olma Durumları ....... 89 Tablo 79. Fizyolojik Sorunlara Yönelik Bilgi Sahibi Olma Durumlarının Yaşa Göre İncelenmesi ................................................ 90 Tablo 80. Aile Üyelerinin Fizyolojik Sağlık Sorunlarına Karşı Önlem Alma Düzeylerine İlişkin Betimsel Değerleri....................................... 90 Tablo 81. Fizyolojik Sorunlara Yönelik Önlem Alma Durumlarının Ailedeki Role Göre İncelenmesi ......................................................... 91 Tablo 82. Fizyolojik Sağlık Sorunlarına İlişkin Önlem Alma Durumunun Cinsiyete Göre İncelenmesi............................................ 91 Tablo 83. Fizyolojik Sorunlara Yönelik Önlem Alma Durumlarının Ebeveynlerin Eğitim Durumlarına Göre İncelenmesi ......................... 91 Tablo 84. Çoklu Karşılaştırmalar: Fizyolojik Sorunlar Hakkında Önlem Alma Durumlarının Ebeveynlerin Eğitim Durumlarına Göre İncelenmesi ........................................................................................ 92 Tablo 85. Aile Üyelerinin Yaşadıkları Psikososyal Sorunlar .............. 93

xv

Tablo 86. Yaşanan Psikososyal Sorunların Ailedeki Rollerine Göre Karşılaştırılması.................................................................................. 93 Tablo 87. Fizyolojik Problemler İle İnternet Kullanım Süreleri Arasındaki İlişki................................................................................... 94 Tablo 88. Psikososyal Sorunların Yordanmasına İlişkin Çoklu Regresyon Analizi Sonuçları .............................................................. 95 Tablo 89. Aile Üpsikososyal Sorunlara İlişkin Bilgi Sahibi Olma Durumlarına İlişkin Betimsel Değerleri ............................................... 95 Tablo 90. Yaşanan Psikososyal Sorunlara Yönelik Bilgi Sahibi Olma Durumlarının Bireylerin Ailedeki Rollerine Göre Karşılaştırılması.................................................................................. 96 Tablo 91. Psikososyal Sağlık Sorunlarına İlişkin Bilgi Sahibi Olma Durumunun Cinsiyete Göre İncelenmesi............................................ 96 Tablo 92. Ebeveynlerin Psikososyal Sorunlara Yönelik Bilgi Sahibi Olma Durumlarının Eğitim Durumuna Göre Karşılaştırılması ........... 97 Tablo 93. Çoklu Karşılaştırmalar: Ebeveynlerin Psorunlar Hakkında Bilgi Sahibi Olma Durumlarının Eğitim Düzeylerine Göre Karşılaştırılması.................................................................................. 97 Tablo 94. Çocukların Psikososyal Sorunlara Yönelik Bilgi Sahibi Olma Durumlarının Yaşa Göre İncelenmesi....................................... 98 Tablo 95. Aile Üyelerinin Psikososyal Sorunlara Karşın Önlem Alma Düzeylerine İlişkin Betimsel Değerleri....................................... 98 Tablo 96. Psikososyal Sorunlara Yönelik Önlem Alma Durumlarının Ailedeki Role Göre İncelenmesi ................................... 99 Tablo 97. Psikososyal Sorunlara İlişkin Önlem Alma Durumunun Cinsiyete Göre İncelenmesi................................................................ 99 Tablo 98. Psikososyal Sorunlara Yönelik Önlem Alma Durumlarının Ebeveynlerin Eğitim Durumlarına Göre İncelenmesi.... 99 Tablo 99. Çoklu Karşılaştırmalar: Ebeveynlerin Psikososyal Sorunlar Hakkında Önlem Alma Durumlarının Eğitim Düzeylerine Göre İncelenmesi ............................................................................. 100 xvi

Tablo 100. Fizyolojik ve Psikososyal Sorunların Karşılaştırıldığı İlişkili Örneklemler İçin t Testi ........................................................... 101 Tablo 101. Fizyolojik ve Psikososyal Sorunlara Karşı Önlem Alma Düzeylerinin Karşılaştırıldığı İlişkili Örneklemler t Testi ................... 101 Tablo 102. Güvenlik ve Etik Açısından Tehlikeli İçerikler (Soru 38) 102 Tablo 103. Güvenlik ve Etik Açısından Tehlikeli İçerikler (Soru 38) 103 Tablo 104. Ki kare Özetleri: Tehlikeli İçerikler X Çocukların İnternet Kullanım Süreleri .............................................................................. 104 Tablo 105. Ki kare Özetleri: Tehlikeli İçerikler X Çocukların İnternet Kullanım Sıklıkları............................................................................. 105 Tablo 106. Ki kare Özetleri: Tehlikeli İçerikler X Ailenin Gelir Düzeyi............................................................................................... 106 Tablo 107. Ki Kare Özetleri: Tehlikeli İçerikler X İnternete Evden Bağlanma.......................................................................................... 107 Tablo 108. Ki Kare Özetleri: Tehlikeli İçerikler X İnternete Kafeden Bağlanma.......................................................................................... 108 Tablo 109. Ki Kare Özetleri: Tehlikeli İçerikler X İnternete Okuldan Bağlanma.......................................................................................... 109 Tablo 110. Ki Kare Özetleri: Tehlikeli İçerikler X Çocukların Yaşı... 110 Tablo 111. Ki Kare Özetleri: Tehlikeli İçerikler X Çocukların Cinsiyeti ............................................................................................ 111 Tablo 112. Ki kare Özetleri: Tehlikeli İçerikler X Çocukların Akademik Başarı Düzeyleri .............................................................. 112 Tablo 113. Ki Kare Özetleri: Tehlikeli İçerikler X Ebeveynlerin Eğitim Düzeyi.................................................................................... 113 Tablo 114. Ki Kare Özetleri: Tehlikeli İçerikler X Ebeveynlerin internet Kullanım Süreleri ................................................................. 115 Tablo 115. Ki Kare Özetleri: Tehlikeli İçerikler X Ebeveynlerin İnternet Kullanım Sıklıkları ............................................................... 116 Tablo 116. Ki Kare Özetleri: Tehlikeli İçerikler X Bireyin Ailedeki Rolü ................................................................................................. 118 xvii

Tablo 117. Güvenlik ve Etik Açısından Tehlikeli Teknolojiler ......... 120 Tablo 118. Güvenlik ve Etik Açısından Tehlikeli Teknolojiler ......... 121 Tablo 119. Ki Kare Özetleri: Tehlikeli Teknolojiler X Çocukların İnternet Kullanım Süreleri ................................................................ 122 Tablo 120. Ki Kare Özetleri: Tehlikeli Teknolojiler X Çocukların İnternet Kullanım Sıklıkları ............................................................... 123 Tablo 121. Ki Kare Özetleri: Tehlikeli Teknolojiler X Ailenin Gelir Düzeyi .............................................................................................. 124 Tablo 122. Ki Kare Özetleri: Tehlikeli Teknolojiler X İnternete Evden Bağlanma ............................................................................. 124 Tablo 123. Ki Kare Özetleri: Tehlikeli Teknolojiler X İnternete Kafeden Bağlanma .......................................................................... 125 Tablo 124. Ki Kare Özetleri: Tehlikeli Teknolojiler X İnternete Okuldan Bağlanma .......................................................................... 125 Tablo 125. Ki Kare Özetleri: Tehlikeli Teknolojiler X Çocukların Yaşları .............................................................................................. 126 Tablo 126. Ki Kare Özetleri: Tehlikeli Teknolojiler X Çocukların Cinsiyeti ........................................................................................... 127 Tablo 127. Ki Kare Özetleri: Tehlikeli Teknolojiler X Çocukların Akademik Başarı Düzeyleri ............................................................. 128 Tablo 128. Ki Kare Özetleri: Tehlikeli Teknolojiler X Ebeveynlerin Eğitim Düzeyleri ............................................................................... 129 Tablo 129. Ki Kare Özetleri: Tehlikeli Teknolojiler X Ebeveynlerin İnternet Kullanım Süreleri ................................................................ 130 Tablo 130. Ki Kare Özetleri: Tehlikeli Teknolojiler X Ebeveynlerin İnternet Kullanım Sıklıkları ............................................................... 131 Tablo 131. Ki Kare Özetleri: Tehlikeli Teknolojiler X Katılımcıların Ailedeki Rolü .................................................................................... 132 Tablo 132. Güvenlik ve Etik Açısından Karşılaşılan Sorunlar ........ 133 Tablo 133. Güvenlik ve Etik Açısından Karşılaşılan Sorunlar ........ 134

xviii

Tablo 134. Ki Kare Özetleri: Güvenlik/Etik Sorunları X Çocukların İnternet Kullanım Süreleri ................................................................ 135 Tablo 135. Ki Kare Özetleri: Güvenlik/Etik Sorunları X Çocukların İnternet Kullanım Sıklıkları ............................................................... 136 Tablo 136. Ki Kare Özetleri: Güvenlik/Etik Sorunları X Ailenin Gelir Düzeyi .............................................................................................. 137 Tablo 137 Ki Kare Özetleri: Güvenlik/Etik Sorunları X İnternete Evden Bağlanma ............................................................................. 138 Tablo 138. Ki Kare Özetleri: Güvenlik/Etik Sorunları X İnternete Kafeden Bağlanma .......................................................................... 139 Tablo 139. Ki Kare Özetleri: Güvenlik/Etik Sorunları X İnternete Okuldan Bağlanma .......................................................................... 140 Tablo 140. Ki Kare Özetleri: Güvenlik/Etik Sorunları X Çocukların Yaşları .............................................................................................. 141 Tablo 141. Ki Kare Özetleri: Güvenlik/Etik Sorunları X Çocukların Cinsiyetleri ....................................................................................... 142 Tablo 142. Ki Kare Özetleri: Güvenlik/Etik Sorunları X Çocukların Akademik Başarı Düzeyleri ............................................................. 143 Tablo 143. Ki Kare Özetleri: Güvenlik/Etik Sorunları X Ebeveynlerin Eğitim Düzeyleri ......................................................... 144 Tablo 144. Ki Kare Özetleri: Güvenlik/Etik Sorunları X Ebeveynlerin İnternet Kullanım Süreleri .......................................... 145 Tablo 145. Ki Kare Özetleri: Güvenlik/Etik Sorunları X Ebeveynlerin İnternet Kullanım Sıklıkları ......................................... 147 Tablo 146. Ki Kare Özetleri: Güvenlik/Etik Sorunları X Ebeveynlerin Yaşları ........................................................................ 148 Tablo 147. Ki Kare Özetleri: Güvenlik/Etik Sorunları X Katılımcıların Ailedeki Rolü .............................................................. 149 Tablo 148. Güvenlik ve Etik Açısından Karşılaşılan Sorunlara Yönelik Alınan Önlemler .................................................................. 151

xix

Tablo 149. Güvenlik ve Etik Açısından Karşılaşılan Sorunlara Yönelik Alınan Önlemler ................................................................... 153 Tablo 150. Ki Kare Özetleri: Güvenlik/Etik Sorunlarına Karşı Alınan Önlemler X Çocukların İnternet Kullanım Süreleri .......................... 155 Tablo 151. Ki Kare Özetleri: Güvenlik/Etik Sorunlarına Karşı Alınan Önlemler X Çocukların İnternet Kullanım Sıklıkları .......................... 157 Tablo 152. Ki Kare Özetleri: Güvenlik/Etik Sorunlarına Karşı Alınan Önlemler X Ailenin Gelir Düzeyi ...................................................... 159 Tablo 153. Ki Kare Özetleri: Güvenlik/Etik Sorunlarına Karşı Alınan Önlemler X İnternete Evden Bağlanma............................................ 160 Tablo 154. Ki Kare Özetleri: Güvenlik/Etik Sorunlarına Karşı Alınan Önlemler X İnternete Kafeden Bağlanma ........................................ 162 Tablo 155. Ki Kare Özetleri: Güvenlik/Etik Sorunlarına Karşı Alınan Önlemler X İnternete Okuldan Bağlanma......................................... 163 Tablo 156. Ki Kare Özetleri: Güvenlik/Etik Sorunlarına Karşı Alınan Önlemler X Çocukların Yaşları ........................................................ 164 Tablo 157. Ki Kare Özetleri: Güvenlik/Etik Sorunlarına Karşı Alınan Önlemler X Çocukların Cinsiyetleri................................................... 166 Tablo 158. Ki Kare Özetleri: Güvenlik/Etik Sorunlarına Karşı Alınan Önlemler X Çocukların Akademik Başarı Düzeyleri......................... 167 Tablo 159. Ki Kare Özetleri: Güvenlik/Etik Sorunlarına Karşı Alınan Önlemler X Ebeveynlerin Eğitim Düzeyler ....................................... 169 Tablo 160. Ki Kare Özetleri: Güvenlik/Etik Sorunlarına Karşı Alınan Önlemler X Ebeveynlerin İnternet Kullanım Süreleri........................ 172 Tablo 161. Ki Kare Özetleri: Güvenlik/Etik Sorunlarına Karşı Alınan Önlemler X Ebeveynlerin İnternet Kullanım Sıklıkları ...................... 175 Tablo 162. Ki Kare Özetleri: Güvenlik/Etik Sorunlarına Karşı Alınan Önlemler X Ebeveynlerin Yaşları ..................................................... 178 Tablo 163. Ki Kare Özetleri: Güvenlik/Etik Sorunlarına Karşı Alınan Önlemler X Katılımcıların Ailedeki Rolü ........................................... 179 Tablo 164. İnternete Bağlanma Yeri ................................................ 181 xx

Tablo 165. Çapraz Tablo: İnternet Kullanım Süresi X İnternete Evden Bağlanma .......................................................................... 18282 Tablo 166. Çapraz Tablo: İnternet Kullanım Süresi X İnternete Okuldan Bağlanma ........................................................................... 183 Tablo 167. Çapraz Tablo: İnternet Kullanım Sıklığı X İnternete Evden Bağlanma .............................................................................. 183 Tablo 168. Çapraz Tablo: İnternet Kullanım Sıklığı X İnternete Kafeden Bağlanma ........................................................................... 184 Tablo 169. Çapraz Tablo: İnternet Kullanım Sıklığı X İnternete Okuldan Bağlanma ........................................................................... 184 Tablo 170. Çapraz Tablo: Aile Gelir Düzeyi X İnternete Evden Bağlanma.......................................................................................... 184 Tablo 171. Çapraz Tablo: Cinsiyet X İnternete Kafeden Bağlanma 185 Tablo 172. Ki Kare Özetleri: İnternete Evden Bağlanma X İnternete Bağlanma Amaçları .......................................................................... 186 Tablo 173. Ki Kare Özetleri: İnternete Kafeden Bağlanma X İnternete Bağlanma Amaçları........................................................... 187 Tablo 174. Ki Kare Özetleri: İnternete Okuldan Bağlanma X İnternete Bağlanma Amaçları........................................................... 188 Tablo 175. Çapraz Tablo: İnternete Kafeden Bağlanma X Akademik Başarı Düzeyi ................................................................ 1899 Tablo 176. Çapraz Tablo: İnternete Evden Bağlanma X Eğitim Düzeyi............................................................................................. 1899 Tablo 177. Çapraz Tablo: İnternete Kafeden Bağlanma X Eğitim Düzeyi............................................................................................... 190 Tablo 178. Çapraz Tablo: İnternete İş Yerinden Bağlanma X Eğitim Düzeyi.................................................................................... 190 Tablo 179. Çapraz Tablo: İnternete Evden Bağlanma X İnternet Kullanım Süresi ................................................................................ 190 Tablo 180. Çapraz Tablo: İnternete Kafeden Bağlanma X İnternet Kullanım Süresi ................................................................................ 191 xxi

Tablo 181. Çapraz Tablo: İnternete İşyerinden Bağlanma X İnternet Kullanım Süresi ................................................................... 191 Tablo 182. Çapraz Tablo: İnternete Evden Bağlanma X İnternet Kullanım Sıklığı................................................................................. 192 Tablo 183. Çapraz Tablo: İnternete Kafeden Bağlanma X İnternet Kullanım Sıklığı................................................................................. 192 Tablo 184. Çapraz Tablo: İnternete İşten Bağlanma X İnternet Kullanım Sıklığı................................................................................. 193 Tablo 185. Ki Kare Özetleri: İnternete Evden Bağlanma X İnternete Bağlanma Amaçları .......................................................................... 194 Tablo 186. Ki Kare Özetleri: İnternete Kafeden Bağlanma X İnternete Bağlanma Amaçları........................................................... 195 Tablo 187. Ki Kare Özetleri: İnternete İşten Bağlanma X İnternete Bağlanma Amaçları .......................................................................... 196 Tablo 188. Çapraz Tablo: İnternete Evden Bağlanma X Yaş.......... 197 Tablo 189. Çapraz Tablo: İnternete Kafeden Bağlanma X Yaş....... 197 Tablo 190. Çapraz Tablo: İnternete İşden Bağlanma X Yaş ........... 198 Tablo 191. Çapraz Tablo: İnternete Evden Bağlanma X Ailedeki Rol .................................................................................................... 198 Tablo 192. Çapraz Tablo: İnternete Kafeden Bağlanma X Ailedeki Rol .................................................................................................... 198 Tablo 193. Çapraz Tablo: İnternete Okuldan Bağlanma X Ailedeki Rol .................................................................................................... 199 Tablo 194. Çapraz Tablo: İnternete Kafeden Bağlanma X Ailedeki Rol .................................................................................................... 199 Tablo 195. Bilgisayarın Evdeki Yeri ................................................. 199 Tablo 196. İnternet Kafeler ile İlgili Maddelerin Betimsel Verileri .... 200 Tablo 197. İnternet Kafeler İle İlgili Görüşlerin Ebeveynler ve Çocuklara Göre Karşılaştırılması ..................................................... 202 Tablo 198. İnternet Kafeler İle İlgili Görüşler ................................... 203

xxii

Tablo 199. İnternet Kafeler İle İlgili Görüşlerin Yordanmasına İlişkin Çoklu Regresyon Analizi Sonuçları ........................................ 204

xxiii

1. GİRİŞ 1.1. Konu Bilgisayar teknolojilerinin kapasitelerinin artması ve bilişim teknolojilerinde kaydedilen büyüme ve ilerlemeler, yaşama, çalışma, ticaret, öğretme-öğrenme ve araştırma yapma tarzımızı hızla değiştirmektedir. Bilgi işlem gücünde ve küresel çaptaki ilişkilerde yaşanan gelişmeler, teknolojinin yarattığı bu fırsatlardan nasıl yararlanılacağı, nasıl yönetileceği, nasıl kullanılacağı ve bunlara dayanılarak neler yapılabileceği konusunda karşımıza pek çok sorun çıkarmaktadır. Aile ve internet ilişkisi de bu dönüşümden payını alarak, farklı konuları göz önüne sermektedir. Teknolojinin aile bireyleri arasındaki temel ilişkileri de dönüştürmesi kaçınılmazdır. İnternet bir dönüşüm aracı olarak, aile bireylerinin arasındaki ilişkinin niteliğini değiştirmekle kalmayıp, bu bireylerin sosyo-ekonomik çerçevelerinde de dönüşüm getirmektedir. İnternet bu teknolojiye hazır, vizyon sahibi kitlelerde olumlu yönde değişme sağlarken, olumsuz fatura internet teknolojisine hazırlıksız bulunan kitlelere kesilmektedir. Bu araştırma aile–internet ilişkisinde düşünülen iletişim, sağlık, güvenlik–etik, aile ve internet profilinin belirlenmesini hazırlanan raporda bu bileşenlerin ilgili amaçlandırılmasına özen gösterilmiştir.

önemli yordayıcılar olduğu mekân bileşenleri açısından hedeflemektedir. Bu amaçla literatürle desteklenmesi ve

1.2. Literatür Yaşadığımız bilgi ve teknoloji çağında, birçok alanda olduğu gibi, bilgisayar ve internet teknolojilerinde de her geçen gün büyük gelişmeler gerçekleşmektedir. Geçmişte sadece bilgi depolama ve çok basit hesaplama işlemlerinin gerçekleştirilmesi amacıyla işe koşulan bilgisayarların yerini günümüzde saniyede binlerce işlemi gerçekleştirebilen, oldukça karmaşık hesaplamalar yapabilen ve yeni bilgi üretebilen bilgisayarlar almıştır. Öte yandan önceleri sadece askeri amaçlı kullanılan internet teknolojilerinin yerini günümüzde eğitimden edevlet uygulamalarına, ticaretten haberleşmeye kadar birçok uygulama alanında kullanılan ve oldukça hızlı veri iletimi sağlayan internet altyapısı almıştır. İnternet teknolojisinde meydana gelen değişim ve gelişimler internet ve bilgisayar teknolojisinin popülerliğini arttırmakta ve her geçen gün daha fazla kullanılır bir teknoloji olmasını sağlamaktadır. Bu bölümde aile– internet ilişkisinde önemli yordayıcılar olduğu düşünülen iletişim, sağlık, güvenlik–etik ve mekân bileşenleri incelenecektir.

1

1.2.1. İletişim Teknolojik alanda özellikle son yıllarda yaşanan gelişmeler, internetin bilgiye erişim ve iletişim amaçlı kullanımını ön plana çıkarmıştır. Günümüzde internetten her ne kadar hayatın her alanında yararlanılıyor olsa da, internetin temelde bilginin sunumu ve zaman, mekân gibi kavramları ortadan kaldıran iletişim hizmetleriyle ön plana çıktığı görülmektedir. İnternet, özellikle eğitim öğretim sürecinin her aşamasına ilişkin sağlamış olduğu bilgi altyapısı sayesinde öğretim etkinliklerinin biçimlendirilmesinde sıkça başvurulan ve içerdiği bilgi miktarını sürekli artıran bir teknolojidir. İnternet her ne kadar uzun zamandır çeşitli amaçlarla kullanıla geliyor olsa da; son dönemde öne çıkan öncelikli kullanım alanlarından biri de kuşkusuz iletişim sağlama özelliğidir. Günümüzde bireylerin birbirleriyle iletişimini sağlama, haberleşmelerine olanak tanıma, güncel bilgilere çok kısa sürede ulaşabilmelerini sağlama gibi özellikleri sayesinde internet, iletişim aracı olma yönündeki popülerliğini sürekli artıran bir teknoloji konumundadır. İnternete dayalı iletişimin, bireyler arasında gerçekleştirilen yüz yüze iletişimin bir alternatifi olarak değil, birtakım fiziksel engelleri ortadan kaldıran ve hızlı iletişime olanak tanıyan bir teknoloji olarak görülmesinde yarar vardır. Bu açıdan bakıldığında, özellikle internete dayalı e-posta, haber grubu, web sayfası, blog, IRC, MSN, Facebook vb. gibi teknolojilerin, bireyler arasında kurulan yüz yüze iletişimin güç veya olanaksız olduğu durumlarda işe koşulması olanaklıdır. Geçmişten günümüze bireyler birbirleriyle haberleşebilmek amacıyla çok çeşitli araçları işe koşmuşlardır. İnsanların ilk çağlarda mağara duvarlarına resim çizerek birbirleriyle iletişim kurdukları bilinmektedir. Yazının bulunmasıyla birlikte haberleşme yöntem ve teknikleri de çeşitlenmiş ve günümüze gelene kadar birçok aşamadan geçerek gelişim göstermiştir. Özellikle yakın geçmişimizde mektubun en temel iletişim ve haberleşme aracı olduğu dönemler düşünüldüğünde, günümüzde iletişim araç ve yöntemlerinde yaşanan hızlı değişim daha göze çarpar bir hal almaktadır. Sabit ve mobil telefonların iletişim sürecinde kullanılmaya başlanmasıyla, bireyler arasındaki iletişimin hızı ve kalitesi artmıştır. Özellikle son dönemlerde internet teknolojilerinin iletişim amaçlı sağladığı sesli, görüntülü ve eş zamanlı hizmetlerin çeşitlenmesi ve gelişmesiyle birlikte, internet günlük iletişimin bir parçası konumuna gelmiştir. Bu durumun gerek internet bağlantı hızında meydana gelen olumlu gelişimler gerekse internete bağlanma alternatiflerinin artmasıyla birlikte olanaklı olduğu düşünülmektedir. Bu açıdan bakıldığında internet; güncel haber ve bilgi sağlama, görüş ve bilgi paylaşma, zaman ve mekândan bağımsız iletişim sağlama, eş zamanlı ve eş zamansız iletişime olanak tanıma, 2

ekonomik ve hızlı haberleşmeye olanak sağlama, görsel ve işitsel öğelerle iletişim kalitesini artırma gibi özellikleri yardımıyla bireylerin birbirleriyle kurdukları iletişimde etkin olarak kullanılmaktadır. Her ne kadar bu olanaklar bireyler arasındaki iletişim etkinliklerinde önemli katkılar sağlıyor olsa da, internetle iletişimin, yüz yüze iletişime göre birçok sınırlılığı da bulunmaktadır. Bilindiği gibi bireyler arası iletişimde mesajların iletimi amacıyla sözlü ve sözsüz öğelerişe koşulmaktadır. İnternet üzerinden sanal olarak gerçekleştirilen iletişimin sözlü ve sözsüz iletişim öğeleriyle yeterince desteklenemiyor olması kuşkusuz bireyler arasında gerçekleşen iletişimin kalitesini de olumsuz yönde etkilemektedir. Bu açıdan bakıldığında internetle iletişim etkinliklerinde; bilgi kaynağının güvenilir olmaması, özel ve gizli bilgilerin yeterince saklanamaması, teknik altyapı gerektirmesi, duygu ve düşüncelerin iletiminde yeterli sağlayamaması

gerçeklik

gibi noktalarda yüz yüze kurulan iletişim ile karşılaştırıldığında birtakım sınırlılıklar bulunmaktadır. İnternetin bu sınırlılıklarının, gelişen teknolojiyle giderek ortadan kaldırılabileceği düşünüldüğünde, gelecekte iletişim etkinliklerinin oldukça büyük bir bölümünün internetin sağlamış olduğu olanaklar çerçevesinde gerçekleşebileceği öngörülmektedir. Bilgisayar, internet hizmetlerinin özellikle son yıllarda iletişim amaçlı kullanım olanaklarının gelişmesiyle birlikte, ailelerin temel teknoloji gereksinimleri arasına girmiştir. Öyle ki günümüzde artık her evde internet bağlantısı olan bir bilgisayar bulunması neredeyse zorunlu bir hal almıştır. Aile yaşantısına bu derece girmiş olan bilgisayar ve internet teknolojilerinden kuşkusuz aile içi iletişimde de geniş çaplı yararlanma söz konusudur. Aile içi iletişimin de temelde bireyler arası iletişim etkinliği olduğu düşünüldüğünde; internetle iletişimin yüz yüze iletişime göre olumlu ve olumsuz özelliklerinin yansımaları aile içi ilişkileri de doğrudan etkilemektedir. Fiziksel olanaksızlıklardan dolayı sık haberleşme ihtiyacı duyan aile bireylerinin, birbirleriyle kolay iletişim kurmalarına olanak tanıması ve buna ek olarak, gerçekleştirilen görsel ve işitsel teknolojilerle desteklenmiş internet tabanlı iletişimin; diğer iletişim araçlarına oranla görece daha ekonomik olması, internetin aile içi iletişimde kullanımını yaygınlaştıran etmenler arasındadır. Diğer taraftan aynı fiziksel ortamda bulunan aile bireyleri arasında internet kullanımının artmasıyla birlikte, birbirleriyle geçirdikleri ortak zamanın azalması, belki de internetin aile içi iletişim boyutundaki en büyük olumsuzlukları arasındadır. Gün içerisinde iş ve okul nedeniyle birbirlerinden ayrı kalan aile üyelerinin tek ortak paylaşım zamanları 3

olan akşam saatlerini de internet etkinlikleriyle geçiriyor olmaları kuşkusuz bireylerin birbirleriyle olan iletişimlerini olumsuz yönde etkilemektedir. Çocukların okulda bilgisayar ve internet kullanımları, öğretmenin varlığından etkilenmesine karşın, özellikle ailenin sağlıklı bir kontrol mekanizması geliştirmediği evlerde bilgisayar ve internet kullanan çocuklar, kendini gizleme ve yalnızlık duygusu ile karşı karşıya kalabilmektedir (Burnam, 2005). İnternetin, çocuğun zihinsel ve ruhsal gelişimini olumsuz yönde etkileyebilecek içeriklere de sahip olduğu düşünüldüğünde; özellikle çocuklu ailelerde ebeveynlere bu noktada önemli görevler düşmektedir. İnternet kullanımının incelendiği araştırmalar genellikle internetin faydaları, zararları ve ailenin internet hakkındaki görüşleri üzerinde durmuştur. Ancak internetin aile iletişimini nasıl etkilediği ile ilgili doğrudan çalışmalara rastlanmamıştır. Bu konuyla ilgili Türkiye’den ve yurt dışından derlenmiş çalışmalar aşağıda özetlenmiştir. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından 2006 yılında yayınlanan Türkiye İstatistik Yıllığı’nda hanelerde bilişim ekipman durumu incelendiğinde Türk ailelerinin %11.62’sinin kişisel bilgisayara sahip olduğu, bu ailelerin yarısının internete bağlı araçlara sahip olduğu görülecektir (%5.86). Taşınabilir bilgisayar sahibi olma durumunun ise %1.13 ile sınırlı kaldığı ve taşınabilir bilgisayara sahip ailelerinde ancak yarısının internete bağlı olduğu görülecektir (%5.86). Hanehalkının internet kullanım amaçlarına bakıldığında, hanehalkının internet teknolojilerini %90.16 oranında bilgi arama ve çevirimiçi hizmetlerden yararlanma amacıyla, %78.23 oranında iletişim kurma amacıyla, %30.71 oranında da eğitim amacıyla kullandığı görülmektedir. Hanehalkının internet kullanım düzeyleri incelendiğinde sadece %15.95’inin mal veya hizmet siparişi vermek ve satış işlemleri ile bankacılık işlemleri için kullandığı görülmektedir (TÜİK, 2006). Türkiye’de internetin aile üzerine etkilerini araştıran çalışmalar oldukça sınırlıdır. Türkiye’de, Eskişehir Bursa ve Kütahya’da 94 aile üzerinde yapılan bir araştırmaya göre aileler, interneti çağdaş yaşamın bir gereği olarak görmekte ve internetin aile ilişkilerini olumsuz etkilemediğini belirtmektedirler (Odabaşı, 2005). 2005 yılında Adana’da yapılan bir araştırmada, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı beş bağımsız anaokulunun velilerinden, iki ilköğretim okulu ile iki liseye devam eden çocuk ve gençlerden anket yoluyla veri toplanmıştır. Toplamda 933 kişinin katıldığı bu araştırmada, ailelerin ve çocukların interaktif iletişim araçlarını kullanma alışkanlıklarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma bulgularına göre, ailelerin %37' sinde bilgisayar, %22’sinde internet bağlantısı, %55’inde VCD veya DVD, % 31’inde video, %46’ sında kablolu TV,% 86.3’ünde kasetçalar, %85’inde radyo ve %32’ sinde video oyun aleti vardır. Kullanım alışkanlıkları ile ilgili en dikkat çekici sonuç; çocukların yaşı arttıkça bilgisayar ve 4

internet kullanmaya ayırdıkları sürenin de artıyor olduğudur. Ayrıca bilgisayar ve internetin çocuklar ve gençler tarafından kullanımında amaç dışı bir kullanım saptanmıştır. Araştırmada Bilgisayarın daha çok çocukların okul ödevlerini yapması (ders çalışmak) amacı ile alındığı bulunmuştur. Çocukların bilgisayarı sadece %19.7’sinin okul ödevleri için bilgi toplamak ve ödev yapmak için kullandıkları saptanmıştır (Arnas, 2005). Aksüt ve Batur (2007) lise ve yüksek okula giden 2000 öğrencinin oluşturduğu evrende, 150 erkek, 150 kız öğrenciden oluşan örneklem grubuyla bir araştırma yapmışlardır. Gruplara anket yoluyla 25 tane açık uçlu soru sorulup alınan cevaplar betimsel analiz yöntemiyle incelenerek yorumlanmıştır. Aksüt ve Batur (2007)’a göre internet ile ergenlerin iletişimi arasında aşağıdaki ilişkiler saptanmıştır. Erkeklerin kızlara oranla daha fazla internet kullandıkları belirlenmiştir. Ergenlerin şiddet olaylarına karışmasının ya da şiddete eğilimli olmasının internet ya da televizyon ile ilgili değil, eğitim sistemiyle ilgili olduğu görülmüştür. Sürekli sınavlara hazırlanarak zaman harcayan çocukların daha fazla internet kullandıkları ve şiddete eğilimli oldukları görülmüştür. Erkekler daha çok hareket içerikli oyunlar oynarken kızların “Chat” yaptıkları tespit edilmiştir. Ergenler arasında internetin zarar değil yarar getirdiği görüşünün daha etkin olduğu belirlenmiştir. Ergenlere göre internetin en etkileyici yönü, istendiği an, istenen bilgiye ulaşabilmeye olanak tanımasıdır. Bilgisayar, televizyon ve internet gibi iletişim araçlarının aile ile iletişimi olumlu ya da olumsuz etkileyip etkilemediği sorusuna öncelikle anne ve babaların, kendilerinden çok bu teknolojilere zaman ayırdıkları bu nedenle iletişim çatışmalarının yaşandığı görüşü egemen olmuştur. Ailenin, ergenden uzaklaşması ergenin de aileden uzaklaşmasına neden olmaktadır. Ayrıca, internetin aile içi çatışmaları getirirken, ergenin sosyalleşmesini olumlu yönde etkilediği sonucu ortaya çıkmıştır. Giacquinta ve diğerleri (1993) tarafından çocukların evde bilgisayar kullanımına yönelik 70 aile ile üç yıllık bir süreçte gerçekleştirilen bir araştırmanın bulgularına göre; çocukların evde bilgisayarı akademik amaç için çok az kullandıkları, çocukların büyük bir kısmının bilgisayarı oyun amaçlı kullandıkları belirlenmiştir. Ayrıca, ailelerin bilgisayar kullanmaya isteksiz olmaları nedeniyle, çocukların bilgisayar kullanımlarında onlara eşlik etmede ya da yardımcı olmada ailelerin yetersiz kaldığı sonucuna ulaşılmıştır (Burnam, 2005).

5

2000 yılında yapılan ve İsrail’in bütün bölgelerini kapsayan bir araştırmada, 1000’den fazla aileden görüşme yoluyla veri toplanmıştır. Bu araştırmanın sonuçlarına göre, ergenlerin internet kullanımına ayırdıkları zaman arttıkça ebeveynlerine olan yakınlıkları azalmaktadır. Ancak internetin ödev yapma ve bilgi edinme aracı olarak kullanılması durumunda, harcanan zamandan bağımsız olarak, ebeveynler çocuklarını onaylamakta ve aralarındaki yakınlık artmaktadır. İnternet ödev dışı amaçlarla kullanıldığında kuşaklar arası çatışmalar artmaktadır (Mesch, 2003). Evde ailelerin internete girişlerinde çocukların etkisini belirlemek amacıyla gerçekleştirilen bir araştırmada, 38 aile ve 31 çocuk ile nitel ve nicel araştırma yöntemleri aracılığıyla veri toplanmıştır. Araştırmada elde edilen bulgular doğrultusunda eve internet bağlatmada ve evde internet kullanımında çocukların çok önemli bir etkisinin olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, internete giriş ve internet kullanımının aile içi tartışmaların ve uyumsuzlukların yaşanmasında önemli bir etken olmaya başladığı sonucuna ulaşılmıştır (Van Rompaey, Roe ve Struys, 2002). İnternet kullanımının etkilerini belirlemek üzere üç yıllık izleme çalışması şeklinde evinde internet bağlantısı bulunan 73 hanedeki 169 bireyle bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Bu hanelerdeki internet bağlantısı olmadan önce ve internet bağlantısı olduktan sonraki dönem içerisindeki iki yıllık süre boyunca elde edilen bulgulardan, internet kullanımının artmasının, aile içi iletişimin azalması, katımcıların uzak ve yakın sosyal çevrelerinin daralması, depresyon ve yalnızlık duygularının artması ile ilişkili olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, çoğu internet kullanımının sosyal iletişimi artırmaya yönelik olmasına rağmen, internet kullanımının genellikle yüzyüze iletişimi azaltabileceği, güçlü sosyal ilişkilerin yerini zayıf ilişkilerin alabileceği sonuçlarına ulaşılmıştır. Ancak üç yılın sonunda internet kullanımının olumsuz etkilerinin ortadan kalkmaya başladığı belirlenmiştir. Bu süre içerisinde internet bağlantısı sayısı dört katına çıkmış, internetin yeni iletişim hizmetlerinin (msn gibi sohbet ortamları) aile ve arkadaşlar arasındaki güçlü sosyal bağların gelişmesini ve devam ettirilmesini daha kolaylaştırdığı belirlenmiştir (Kraut ve diğerleri, 2002). Pakistan’da 2004 yılında, internetin toplum üzerindeki etkilerinin belirlenmesi amacıyla yapılan bir araştırmada toplumun her kesiminden ve her yaş grubundan internet kullanan kişilerle anket yapılmıştır. Araştırma sonucunda, Pakistan’da internetin toplumun geneli üzerinde etkide bulunarak, artan internet kullanımının, artan yalnızlık ve depresyon, azalan sosyal bağlar ve zayıf aile iletişimini getirmekte olduğu sonuçları bulunmuştur (Rajani ve Chandio, 2004). 2003 yılında bu alanda yapılan 16 ayrı araştırmanın sonuçlarını derleyen bir meta-analiz çalışmasının sonuçlarına göre, internet 6

kullanımının, kişilerin aile üyeleriyle etkileşimleri ile ilgili olmadığı bulunmuştur. Diğer bir önemli bulgu ise bu alanda yapılan çalışmaların birbiriyle çelişkili sonuçlara ulaşmış olmasıdır. Bazı çalışmalarda internet kullanımındaki artışın, bireyler arası iletişimi olumsuz yönde etkilediği bulunurken, bazı çalışmalarda ise tam tersine olumlu yönde etkilediği bulunmuştur (Shklovski, Kiesler ve Kraut 2006). KKTC’de 12-17 yaşları arasındaki 686 ilköğretim ve ortaöğretim öğrencisi ile gerçekleştirilen bir araştırmada, internetin öncelikle erkek öğrenciler tarafından daha çok kullanıldığı sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmada ayrıca, bu öğrencilerin interneti genellikle eğlence ve iletişim amaçlı kullandıkları, internette sohbet odalarını kullanırken genellikle kendilerini farklı bir şekilde tanıttıkları belirlenmiştir. Bununla birlikte, internet üzerinden oynanan oyunların büyük bir bölümünün şiddet içerikli oyunlar olduğu ve bu oyunları oynama ile anti-sosyal saldırı ve kendine yönelik saldırı arasında ilişki olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, öğrencilerin problemli internet kullanımları arttığında akademik başarılarının düştüğü sonucuna ulaşılmıştır (Bayraktar ve Gün, 2007). Kore’de 4, 5 ve 6. sınıftaki 222 çocuk ile gerçekleştirilen çalışmada çocukların internet kullanımının, aile ile geçirilen zamanla ve aile içi iletişim ile ilişkisi araştırılmıştır. Araştırmada elde edilen bulgulara göre, çocukların toplam internet kullanım sürelerinin aile ile geçirilen zamanı azalttığı, ancak aile içi iletişimle ilişkili olmadığı belirlenmiştir. Ayrıca, araştırmada ailelerin çocukları faydalı web sitelerine yönlendirmelerinin ve internet kullanımında çocuklara eşlik etmelerinin çocukların interneti eğitsel amaçla kullanım sıklığını olumlu yönde etkilediği belirlenmiştir. Ancak, ailelerin çocukların internet kullanımına ilişkin belirlediği kuralların ve zaman sınırlamasının, çocukların internet kullanım alışkanlıklarını değiştirmediği de belirlenmiştir (Sook-Jung ve Young-Gil, 2007). Alanyazındaki araştırma sonuçları incelendiğinde internetin aile içi iletişime etkisinin ülkelere göre farklılaşmasına karşın, özellikle 2000 yılı öncesi yapılan çalışmaların internetin aile içi iletişimi daha olumsuz yönde etkilerken, 2000 yılı sonrası yapılan çalışmalarda iternetin aile iletişimini olumsuz yönde etkileme eğiliminin azaldığı söylenebilir. Bununla birlikte, gerek Türkiye, gerekse diğer ülkelerde yürütülen çalışmalar sonucunda internetin aile iletişimi üzerine etkileri hakkında net bir görüş birliğine varılamamıştır. Bunun en önemli nedenleri arasında; toplumların, internet teknolojilerinin ve internetin kullanım amaç ve yöntemlerinin zamanla değiştiği, bu davranışların kültür ve sosyo-ekonomik düzey gibi bir takım değişkenlerle birlikte de farklılıklar göstermesi olasılığıdır. Türkiye’de internetin aile iletişimi üzerine etkileri ile ilgili araştırmaların çok az sayıda olduğu dikkat çekmektedir. Buna bağlı olarak, sağlıklı verilere ulaşmak için, bu konuda Türkiye’de güncel ve geniş kapsamlı araştırmalara gereksinim vardır. 7

1.2.2. Sağlık İnternet teknolojilerin hayatımıza girmesiyle toplumun her kesimindeki genç yaşlı bireyler bu teknolojileri yoğun bir şekilde kullanır hale gelmiştir. Yapılan araştırmalara göre çocukların da bu teknolojileri en az yetişkin bireyler kadar kullandıkları sonucuna ulaşılmıştır. Örneğin, Hong Kong’da, Ho ve Lee (2001) yaptıkları bir araştırmada 12-14 yaş arası çocukların günde ortalama 137 dakikalarını bilgisayar kullanarak geçirdikleri vurgulamaktadır. Amerika Birleşik Devletleri’nde, Turow ve Nir (2000) tarafından yapılan başka bir araştırma ise 12-17 yaş arası çocukların evde ortalama 97 dakika bilgisayar kullandıklarını vurgulanmaktadır. Ailelerle çocukların bilgisayar ve internet kullanımına ilişkin gerçekleştirilen araştırmalar ise, çocuklarının eğitim olanaklarını geliştirmek ve onları “bilgi çağı”na hazırlamak için bilgisayar ve internet kullanımını desteklemekte olduklarını ortaya koymaktadır (Turow, 1999). Aileler, web’in çocuklar üzerindeki etkisiyle ilgili endişelerine ve çocukların bilgisayarda oyun oynamak, internetten resim, şarkı ya da film indirmek gibi etkinliklere ilişkin olumsuz düşüncelere sahip olmalarına rağmen, onların bilgisayarda gerçekleştirdikleri etkinlikler ile boş vakit geçirmelerini televizyon izleyerek boş vakit geçirmelerine tercih etmektedirler. Çocuklarının bilgisayarlarının olmaması aileler için bir dezavantaj olarak görülmektedir (Kraut, Scherlis, Mukhopadhyay, Manning, & Kiesler, 1996). Bilgi ve iletişim teknolojilerinin toplumdaki bireyler tarafından uzun süreli kullanımı birtakım fizyolojik ve psiko-sosyal sorunlara da sebep olabilmektedir. Bilgisayar ergonomisine ilişkin araştırmaların büyük bir kısmı, uygun olmayan bilgisayar çalışma ortamlarının kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarının oluşmasına yol açan bir etken olduğunu ortaya koymaktadır Sheedy, 1992). Zandvliet ve Straker tarafından (2001) bilgisayar çalışma ortamının düzenlenmesine ilişkin Kanada ve Avustralya’da 1404 ortaöğretim öğrencisiyle gerçekleştirilen bir araştırma öğrencilerin bilgisayar çalışma ortamını düzenleme konusunda yetersiz bilgiye sahip olduklarını ortaya koymuştur. 95 ilköğretim okulu öğrencisi ile masaüstü bilgisayarların kullanımına ilişkin olarak gerçekleştirilen bir diğer bir araştırmada okullardaki çalışma ortamlarının öğrencilerin kullanımına uygun olmadığı sonucunu ortaya konulmuştur. Araştırmada bilgisayar çalışma ortamlarına ilişkin sağlık risklerinin çocukları yetişkinlerden daha fazla etkilemekte olduğu da vurgulanmıştır. Bunun nedeninin bilgisayar ve çevre birimlerinin genelde çok daha büyük oranlarda yetişkinler için tasarlanmasıyla ilişkili olduğu(Oates, Evans, Hedge, 1998) düşünülmektedir. Bilgisayar kullanımı ile birlikte görülen başlıca fizyolojik sorunları; görme sorunları, kas-iskelet sistemine ilişkin sorunlar ve strese bağlı sorunlar olarak belirtilmektedir (Sullivan, 1989; Saito vd. 2000). Özellikle ekran ve klavye; kalem kağıt gibi araçlardan biraz farklı olarak, göz 8

yorgunluğu, gözde ağrı ya da acıma, kuruluk, omuz tutulması, sırt ağrısı gibi optik ve fiziksel bir çok rahatsızlıklara neden olabilmektedir. Ayrıca birçok deneysel çalışmaya göre, bilgisayarda çalışırken, vücutta gerginlikler ve tutulmalar olmaktadır. 11 okuldan 3, 4 ve 5. sınıf öğrencileri ile gerçekleştirilen bir araştırma bilgisayar çalışma ortamlarının çocukların kullanımına uygun olmadığını ortaya koymuştur. Araştırmada monitörlerin ve klavyelerin genelde çok yüksek olarak yerleştirildiği ve çocukların monitörü izlerken boyunlarında fazla gerilme olduğu, bilek ve bacaklarının da yine yanlış açıyla durması nedeniyle kas ve tendonlarda gerilmeler oluştuğu ortaya konulmuştur. Aynı sorun bilgisayar ve bilgisayar çalışma ortamının okuldaki ile benzer ölçülerde olmasından dolayı evlerde de yaşanmaktadır (Hickey, 1999). Harris ve Straker (2000) tarafından 10-17 yaş arası 314 öğrenci ile gerçekleştirilen bir araştırma ise öğrencilerin bilgisayar kullandıkları zaman artan ve en yoğun hissedilen rahatsızlıkları boyun, sırt, bilekler ve dizlerde ortaya çıkmıştır. Göz hareketlerinde ise daha yoğun bir odaklanma söz konusu olduğu için acı ya da yanma söz konusu olmaktadır (Saito vd., 2000). Jacobs (2002), Harris (2000) ve Williams (2002), oluşan rahatsızlıkların sürekli bilgisayar kullanımı ve bilgisayar kullanım alanlarının öğrencilerin duruş ve görsel ihtiyaçlarına uygun olmaması ile ilişkili olduğunu vurgulamaktadırlar. Bu koşullar aynı zamanda yetişkinler için de geçerli olan, kas iskelet sistemi ve görme ile ilgili rahatsızlıklara ilişkin saptanmış temel olumsuzluklardır (National Research and Council, 2001; Dainoff, 2000; Grandjean 1987). Bilgi ve iletişim teknolojileri fizyolojik sorunlara neden olabilirken psikososyal sorunlara da neden olabilmektedir. Özellikle yapılan araştırmalar bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımına bağlı olarak çocukların yetişkinlere göre daha fazla psikososyal sorunlarla karşı karşıya kaldıklarını göstermektedir. Karşılaşılan bu sorunlardan başlıcaları internet bağımlılığı, kişilik gelişim problemleri, ahlaki gelişim problemleri vb. dir. Erikson’un psikososyal gelişim kuramına göre 12-18 yaşları arası çocuğun kimlik kazanmaya karşı rol karmaşası yaşadığı kritik bir dönemdir. Bu dönemde çocuk kendi kimliğini sorgulamaya başlar. Çok önemli değişimler yaşadığı bu dönem de çocuk ailesinden çok akran gruplarından etkilenmektedir. Bu nedenle bu dönemde çocuklar akran gruplarından kaynaklanan antisosyal davranışlar gösterebilirler. Bu dönemde ergen, kendine onun kişiliğini etkileyecek çok önemli sorular sormaktadır. Sağlıklı bir şekilde kimliğin kazanılması için ergenin çevresinde model alabileceği yetişkinlerin bulunması önem taşımaktadır. Anne ve babalar çocuklarına dostluk, saygı ve sevgi temeline dayalı ilişkiler kurmalıdırlar. Eğer çocuk bu dönemde kimlik kazanma sorununu çözerse, kendine güvenen kendinden emin bir kişi olarak yaşamını sürdürebilir ve başarılı olur. Aksi takdirde ergen henüz kişilik gelişimini tamamlayamamış çocuk gibi davranan yetişkinlerden biri olarak karşımıza çıkacaktır (Senemoğlu, 1998). Böylesine kritik bir 9

dönemde çocuğun kontrolsüz bir şekilde bağımlılığa doğru gidecek bir internet kullanımı, onun çevresiyle yeterince etkileşim kurmadan kendine karşı güven ve kişilik kazanma yolunda başarısız olmasına neden olabilecektir. Çocukların yaşıtları ile etkileşimlerinin toplumsal gelişimleri, kişisel dengeleri ve sosyal yeterlikleri üzerinde büyük etkisi vardır (Dworetzky, 1996). Çocuğun çevresiyle doğrudan etkileşim içinde olması, onun sosyalleşmeyi öğrenme sürecini etkilemektedir. Bireyde toplumsal uyumun ölçüsü, bireyin çevresindeki kişilerle ilişkileri, grup çalışmalarına katılabilmesi, yapıcı olması sorumluluk yüklenmesi, birlikte yaşamanın getirdiği kurallara uyabilmesidir (Yavuzer, 2000). Bu anlamda internet bağımlılığı çocuğun sosyalleşmesinde olumsuz bir etmen olarak karşımıza çıkabilmektedir. 12-18 yaş, çocuğun kişilik oluşumu açısından çok kritik bir dönem olması açısından, arayış içerisinde olan ve özellikle de çeşitli sorunlardan dolayı içine kapanan çocuklarda bu dönemde internet bağımlılığı riski oldukça yüksektir. Bu konuda yapılmış pek çok araştırma bulunmaktadır. Neilsen (2000)’e göre internet, çocuklarda sosyal izalasyon ve yalnızlığa neden olabilmektedir. Young ve Rogers (1997)’a göre bunun nedeni internetin aşırı kullanımının, bireylerin diğer insanlarla görüşüp konuşmalarını engellemesidir. Birçok bilgisayar etkinliğinin bireysel olması, çocukları yaşıtları ile arkadaş olmak yerine toplumsal gelişime engel olan “elektronik arkadaşlığa” yöneltmektedir. 8- 18 yaş arası öğrenciler ile gerçekleştirilen bir araştırma, evlerinde bilgisayarı olan öğrencilerin önemli bir bölümünün yalnızlığı tercih ettiklerini vurgulamaktadır. Bunun yanı sıra öğrencileri % 60’ı okuldaki bilgisayar etkinliklerini yalnız gerçekleştirmektedirler. Ancak elbetteki bu zamanın bir kısmını e-posta aracılığı ile elektronik arkadaşlıklar oluşturmak için de kullanmaktadırlar (Roberts vd. 1999). İnternet bağımlılığının çocukların pek çok yönden sosyal yaşantılarını olumsuz etkiledikleri söylenebilir. Bunun yanı sıra iyi tasarlanmış bir bilgisayar çalışma ortamının sosyal etkileşimi engellemediği de söylenebilir. Örneğin öğrencilerin bilgisayar çalışma ortamında yalnız çalışmak yerine ikişerli gruplar şeklinde çalışmaları tavsiye edilmektedir. Araştırmaların birçok öğrenci için bilgi paylaşımı, dil gelişimi ve karar verme konularında bilgisayarların katkısını vurgulamakta olduğu da bir gerçektir. (Wright 1994; Haugland & Wright 1997). Sunny ve Tsai (1999), 10. ve 12. sınıf öğrencileri üzerinde yürüttükleri araştırma sonuçlarına göre internetin aşırı kullanımının çocuğun sosyal yaşantısına etkisini sekiz başlıkta toplamışlardır. Bunlar: Günlük rutin yapılması gereken işler, sağlık, ailevi ilişkiler, arkadaşlık ilişkileri, annebaba ile ilişkiler, okul öğrenmeleri ve öğretmenleri ile ilişkiler. İnternet gün geçtikçe çocukların sosyal, kişisel ve ahlaki gelişimlerini daha çok etkilemektedir. İnternetin çocukların günlük yaşamlarını nasıl etkilediğine dair çok ilginç bir sonuç dikkat çekmektedir. Bir yurtta 10

yapılan araştırmaya göre, aynı odayı paylaşan arkadaşlar, aynı ortamda bilgisayarda çalışırken birbirileriyle yüz yüze konuşmak yerine internet üzerinden sohbet yaparak anlaşmaya çalışıyorlardı (Chou C., Chou J., Nay-Ching, N., 1998). Araştırmalar ev halkı arasında interneti diğerleri ile iletişim kurmak (e-posta, sohbet odaları vb.) için kullanmanın özellikle gençler için yaygın bir etkinlik haline geldiğini vurgulamaktadır. Gençler, ödevlerin yaptıktan sonra gerçekleştirdikleri en yoğun internet etkinliğinin e-posta kullanmak ve sohbet odalarına katılmak olduğunu vurgulamışlardır (Turow, 1999). Parks ve Roberts tarafından gerçekleştirilen bir araştırma katılımcıların sanal ortamda edindikleri arkadaşlıklara gerçek dünyada edindikleri arkadaşlıklardan daha kısa zaman ayırdıklarını vurgulamışlardır ve internet üzerinden gerçekleştirilen arkadaşlıkları daha kısa bir süre için varolan arkadaşlıklar olarak tanımlamışlardır. McKenna ve Bargh (1998) ise araştırmalarında sosyal olarak endişeli ve yalnız insanların internet üzerinden edinilen arkadaşlıkların gerçek dünyadaki arkadaşlıklardan daha dürüst ve candan olduğunu vurguladıkları sonucuna ulaşmışlardır. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımıyla birlikte ortaya çıkabilen fizyolojik ve psikososyal sorunların önlenmesine yönelik toplumdaki bireylerin yeterince bilgi sahibi olmadıkları görülmektedir. Sotoyama ve diğerleri (2002)’nin sağlıklı bilgisayar kullanımı konusundaki bilgi düzeylerini ölçmeye yönelik yapmış oldukları araştırmada hem ilköğretim hem lise öğrencilerinin %60’ı ve ortaokul öğrencilerinin %30’una bilgisayar ergonomisi ile ilgili herhangi bir bilgi verilmediği belirlenmiştir. Ortalama ilköğretim ve lise öğrencilerinin %30’u ve ortaokul öğrencilerinin %60’ı sınırlı sağlıklı bilgisayar kullanımı eğitimi almışlardır. Genel olarak okulların %10’u aktif olarak öğrencilerin bilgisayar eğitimi içerisinde sağlıklı kullanım bilgisini entegre etmişlerdir. Bu durum toplumun sağlıklı bilgisayar kullanımı konusunda yeterli düzeyde bilgi sahibi olmadığını göstermektedir. Lai tarafından gerçekleştirilen ve Yeni Zelanda’daki ilk ve orta öğretim okullarındaki öğretmen ve öğrencilerin bilgisayar kullanımı nedeniyle oluşan sağlık risklerine ilişkin farkındalıklarını araştıran bir başka çalışmada katılımcılar, bilgisayar kullanımına ilişkin sağlık risklerinin farkında olduklarını ancak bu riskleri önlemeye yönelik bir önlem almadıklarını belirtmişlerdir (Lai, 2000; Dockrell vd., 2003). Öğretim süreçlerinde bilgisayara ilişkin ergonomiye ilişkin gerçekleştirilen bir diğer araştırmada öğretmenlerin çoğu bilgisayara ilişkin bir eğitim aldıklarını fakat ergonomiye ilişkin yeterince eğitim almadıklarını ve ergonomiye ilişkin bilgi düzeylerinin yeterli olmadığını vurgulamışlardır (Dockrell vd., 2003). Oregon’da okulda ve evde bilgisayar kullanımına ilişkin olarak gerçekleştirilen bir diğer araştırma öğretmen ve öğrencilerin bilgisayar kullanımı süresince öncelikli olarak yaşadıkları rahatsızlıkların boyun, ayaklar, sırt, bilek ve gözlerde oluşan rahatsızlıklar olduğu ve bu rahatsızlıkları önlemeye ilişkin bir önlem alınmadığı vurgulanmıştır (Williams, 2001). Bu yüzyılda bilgisayar kullanımına ilişkin ergonomiyi 11

geliştirmenin çıkış noktası baştan sona ergonomi eğitimini geliştirmektir. Bilgi teknolojisine erişimin sağlıklı yolunu oluşturmak için yenilikçi önlemler alınmasına ihtiyaç duyulmaktadır Bennet, 2002). Üniversite öğrencileri ile gerçekleştirilen bir diğer araştırma ergonomik eğitimin öneminin altını çizmektedir. Öğrenciler, araştırma için oluşturulan ergonomik tasarım takımının bir parçası olduktan ve bilgisayara ilişkin ergonomi eğitimi aldıktan sonra uygun bir bilgisayar çalışma ortamını tanımlayabiliyorlar, bilgisayarların ve diğer ekipmanların uygun bir biçimde yerleştirilmesi ve bilgisayarda çalışırken sağlıklı davranışlar sergilenmesi gibi konularda bir takım önerilerde bulunabiliyorlardı (Robertson, 2002). Okullarda bilgisayar kullanılmaya başladığından bu yana araştırmacılar teknolojinin eğitim sürecinde etkili kullanılmasının temelinde öğretmenler olduğunu vurgulamışlardır. Bir öğretmenin bilgisayar ve bilgisayar ortamının kullanımı ve düzenlenmesi konusundaki yetkinliği öğrencilerin öğrenme ihtiyaçlarının teknoloji desteği ile etkili bir biçimde karşılanmasını etkilemektedir (Sarama ve Clements 2001). 1.2.3. Güvenlik ve Etik Günümüzde ucuz ve etkin haberleşme olanağı sunmasıyla başlı başına bir kitle iletişim aracı haline gelmiş olan internet, birçok genç için televizyonun ya da dışarıda gerçekleştirilebilecek birçok sosyal etkinliğin yerini almıştır. Ancak iletişimde bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımı ile artan haberleşme hızı, internet üzerinde gerçekleştirilen eylemlerin etik boyutunun iyice düşünülmesi için kullanıcılara yeterince zaman bırakmamaktadır (Kalman ve Grillo, 1996). Dahası elektronik bilgi çok daha kolay değiştirilebildiği ve yetkisiz girişler için tehdide açık olduğu için kağıt üstünde olan bilgiden daha kırılgandır. Bilgisayar etiği; sürekli gelişen bilgisayar ve internet teknolojileri ile ilişkili olarak gerçekler, kavramsallaştırmalar, politikalar ve değerler arasındaki ilişkileri ele alan dinamik ve karmaşık bir çalışma alanıdır. Bu bağlamda duvara asılı sabit bir takım kurallar topluluğu olarak değil, bilgisayar teknolojisinin doğal ve sosyal doğurgularının bir analizi ve bu tür teknolojilerin etik kullanım politikalarını formüle etme ve etik kullanım yapısının açıklanması olarak ele alınması gereken bir çalışma alanıdır(Şendağ ve Odabaşı, 2006). Karşılaşılabilecek zor ve karmaşık sorunlardan dolayı insanların bilgisayar etiği ve güvenlik hakkında bilgi sahibi olması büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde bu sorunlar toplumda büyük yaralar açabilecektir. Örneğin, 26 Nisan 1999’da ortaya çıkan CIH (Chernobly) virüsü Türkiye dahil birçok ülkede resmi kuruluşlarda, finans kurumlarında, hava limanlarında, radyo-televizyon istasyonlarında ve bankalarda bilgilerin silinmesine neden olmuş milyonlarca dolarlık zarara yol açmıştır (BBC News, 1999; Vibert, 1999). 12

Kidder’in (1999) ahlaki geleceğimiz için önerdiği altı yeni trendin ilki bilgisayar teknolojilerini de içine alan teknoloji etiğidir. Teknoloji etiği konusunda atılacak doğru adımlar ve geliştirilecek eğitsel ve altyapısal politikalar, internetin güvenlik ve etik bağlamında aileler üzerinde olumsuz etkiler yaratmasına engel olabilecektir. İnternetin etkin rol aldığı etik dışı davranışların bazıları şunlardır: • • • • • • • • •

Lisanssız yazılım edinme ve kullanma Bilgisayar ortamındaki özel verilere izinsiz erişme Başkalarının çalışmalarını kaynak göstermeden kullanma Sanal ortamın sağladığı olanakları kullanarak başkalarını rahatsız etme Sanal ortamda başkalarının özel verilerine ulaşarak yarar elde etme İnternet kafelerde uygunsuz sanal ortamlara girebilme Müzik, resim ve film gibi görsel-işitsel materyalleri sahibinin izni olmaksızın kullanma İnternet üzerinde yapılan görüşmelerde yanlış bilgi verme İnternet üzerinde yapılan görüşmelerde uygunsuz konuşmalar yapma

Bunların yanı sıra internet kullanımı sırasında tehdit yaratabilecek birçok unsur bulunmaktadır. Virüs taşıyan e-postalar, reklam amaçlı mesajlar ve istem dışı açılan reklam siteleri (pop-up), zararlı yazılımlar, ağ üzerinden ya da bireysel olarak oynanan şiddet içerikli oyunlar, içeriği ahlaka uygun olmayan siteler, yasa dışı örgüt materyalleri ya da yanlış bilgiler internetin bilinçli kullanılmasını ve ailelerin bu konuda bilinçlenmesini oldukça önemli kılmaktadır. İçerik filtresi, şifreleme, dijital imza ve sertifika kullanımı, güvenlik duvarları, anti virüs uygulamaları ve izleme yazılımları ile internetin zararlı yönlerinden korunmak ve aile bireylerini korumak olasıdır. İnternette aileleri ve çocukları bekleyen birçok olası tehlike mevcuttur. Bu bağlamda akla ilk gelen tehlikeler, çocukların sınırsız ve sansürsüz bilgiye ulaşma olanağı, kötü niyetli bilgisayar kullanıcılarının aile bireylerinin kişisel bilgisayarlarına bağlanarak özel bilgilerini ele geçirme ya da yazılım ve donanımlara zarar verebilme olasılığı, internetin çekiciliği nedeniyle gençleri uzun süre oyalayarak sosyal yaşamın dışına itebilmesi gibi faktörlerdir. Bu nedenle internetin yararlarının yanı sıra kontrollü ve bilinçli kullanılması gereken bir kitle iletişim aracı olduğu da dikkate alınmalıdır. Şendağ ve Odabaşı (2006, ss. 15101511), Dillner (2000) ve GNW (2001) gibi kaynaklardan yararlanarak günümüzde ailelerin ve öğretmenlerin çocuklarda siber farkındalık bilincinin gelişimini sağlayabilmeleri için bazı tehlikeleri göz önünde bulundurmaları gerektiğini önermektedir. İnternet te çocukları bekleyen olası tehlikeler şu şekilde sıralanmaktadır:

13

1. Çevrimiçi Yeni İnsanlarla Tanışma: İnternette yeni biriyle tanışma sonucu kaçırılma ya da tacize uğrama çocukların başına gelebilecek en ciddi tehlikelerden biridir. Bu bağlamda ailelerin çocuğun internet üzerinden kurduğu ilişkileri düzenli olarak takip etmeleri, çocuğu rencide etmeden e-postalarını ve üye olduğu grupları takip etmeleri, gerektiğinde filtreleme programları kullanmaları bu tür tehlikelere karşı atılabilecek adımlar arasında gösterilmektedir (Şendağ ve Odabaşı, 2006, s. 1510). 2. Gizliliğin Yitirilmesi: Yetişkinler, gençler ve çocuklar internette gerek kendilerini gerekse ailelerini tehlikeye atacak mahrem bilgilerin yayılmasına bilerek ya da bilmeyerek neden olabilirler. Gizliliğe yapılan bu tür saldırılar, internet ile ilgili en önemli sömürü araçları arasındadır. Günümüzde pek çok çocuğun bir şekilde internete ulaşma şansı vardır. Bu ticari kuruluş ve reklam şirketleri için büyük ve karlı bir pazardır. Ticari firmalar tarafından desteklenen pek çok yarışma sitesi ödül verebilmek için bireylerin kişisel bilgilerini istemektedirler. Bu bilgilerin ticari amaçlarla kullanıldığından tamamen habersiz olan çocuklar ilgili bilgileri paylaşmakta bir sakınca görmeyebilirler. Adres, telefon numarası ve isim gibi bilgileri yabancılara vererek gerek kendilerini gerekse yakınlarını tehlikeye atabilirler. 3. Çevrimiçi Kavgalar: İnternet ortamında insanlar, genellikle yazışma yoluyla iletişim kurarlar ve duygularını bu yollarla ifade ederler. Sadece yazı ile haberleşildiği için, hatta bazen isimler yerine sadece rumuzlarla haberleşildiği için yüz yüze iletişime göre daha cesur tavırlar sergilenmesi olanaklıdır. Bu yazışmalarda bireylerin birbirlerini kızdırabilecek, alaycı, hakaret edici ya da aşağılayıcı ifadeler kullanabilmeleri mümkündür. Bu durum, çocuk açısından hiç de hoş olmayan sorunlara yol açabilir. 4. Uygun Olmayan Materyaller: Siber alemde çocuklar için uygun olmayan pek çok site ya da bilgi bulunmaktadır. ‘Uygunluk’ göreceli bir kavram olup aile ya da topluma göre değişse de seks, şiddet ve terör siteleri, silah ve madde kullanımını teşvik eden bazı platformlar her toplum ve aile tarafından uygunsuz olarak nitelendirilebilir. Bu bağlamda çocukların çevrimiçi dolaşabilecekleri yerler ile ilgili kesin kurallara ihtiyaç duyulmaktadır. 5. Çevrimiçi Arama, Okuma: İnternette arama yapılırken gerekli, güncel ve doğru bilgilerin yanı sıra gereksiz, zararlı ya da yanlış birçok bilgiye de ulaşılabilmektedir. Bu bağlamda internette nasıl arama yapacağını bilmek önemli bir konudur. Çocukların kendileri için uygun, etkili ve yararlı materyalleri bulabilmeleri 14

için internette arama yapmanın temel noktalarını bilmeleri, kritik düşünme becerilerini kazanmaları, aramalarını nasıl sınırlandırabileceklerini bilmeleri gerekmektedir. Ayrıca çocukların görüş, rivayet, yalan ve gerçekler arasındaki ayrımı yapabilmeleri için gerekli yetileri kazanmaları oldukça önemlidir. 6. İnsanları Tehlikeye Atma: Yetişkinler gerek kendilerinin gerekse aile bireylerinin tehlikeye düşebileceği durumlara karşı daha dikkatliyken çocuklar bu konuda yeterince olgunlaşmamış oldukları için biraz daha esnek davranmaktadırlar. Dolayısıyla gerek kendilerini gerekse aile bireylerini tehlikeye atabilecek bilgileri kolaylıkla internette paylaşabilmektedirler. 7. Silah ve Madde Kullanımı: İnternet çocukların madde bağımlısı olmalarına ya da silah kullanmalarına neden olmayabilir. Ancak teşvik edici ya da tetikleyici rol oynayabilir. Özellikle çocukların merak duygularını sürekli besleyecek zararlı ve sınırsız bilgiye ulaşabilmeleri, gerekli önlemler alınmadığı halde kötü sonuçlar doğurabilecektir. 8. Aşırmacılık ve Telif Hakları: Lisanssız yazılım kullanma ve bilgi aşırma maalesef internetin neden olduğu en yaygın sorunlar arasındadır. Birçok yazılı ve görsel materyal, müzik, görüntü ve yazılım internet yoluyla paylaşılmakta, sahibinden izin alınmadan ya da kaynağı belirtilmeden kullanılmaktadır. Çocuklara telif hakları ile ilgili farkındalığı arttıracak şekilde eğitim deneyimleri yaşatmak bu bağlamda oldukça büyük önem taşımaktadır. Yukarıda belirtilen tehlikelerin yanı sıra çocuğa internet adabını benimsetme konusunda ailelere büyük sorumluluklar düşmektedir. Herşeyden önce bilgisayar ve internet etiği konusunda aileler bilgi sahibi olmalı ve bu konularda çocuğa model olmalıdırlar. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre yetişkinlerin %30’u ticari yazılımları para ödemeden yükleyip kullanmaktadırlar (Kruger, 2003). Ayrıca BSA (Business Software Alliance) tarafından yapılan bir araştırma, çocukların telif haklarına saygı göstermesinden ailelerin sorumlu olduğunu ortaya koymuştur. Katılımcıların %78’i sadece anne-babaları, %14 anne-babalar ve öğretmenleri birlikte sorumlu görürken %7 si ise sadece öğretmenleri sorumlu olarak gördüklerini belirtmişlerdir. Bu nedenle ailelere bu konuda büyük sorumluluklar düşmektedir. (Dillner,2000; Roach, 2004). Ailelere ilişkin bazı öneriler Şendağ ve Odabaşı (2006) tarafından aşağıdaki şekilde derlenmiştir (ss. 15131514): 1.

Çocuklara isim, adres, telefon numarası, kredi kartı numarası ve şifre gibi bilgileri asla vermemeleri gerektiği ve çevrimiçi 15

herhangi bir formu anne babalarından izinsiz doldurmamaları gerektiği, 2. Anne-babalarının ya da güvenilir bir yetişkinin izni olmadan herhangi bir yerden bir yazılımı bilgisayarlarına yüklememeleri gerektiği; 3. İnternette yeni tanıştıkları bireylerle yanlarında anne-babaları bulunmadan buluşmamaları gerektiği; 4. Anne-babanın izni olmadan herhangi bir sohbet odasına girmemeleri gerektiği, sohbet odalarında karşılarına çıkan bazı kişilerin akranları değil kötü niyetli yetişkinler olabileceği; 5. İnternette hiç kimseye ailece nerede olunacağının ya da ne yapılacağının söylenmemesi gerektiği; 6. Çevrimiçi yeni tanışılan insanlara hemen cevap verilmemesi, iletişim kurulmaması ve anne-babanın görüşü olmadan e-posta vb. yollarla iletişim kurulmaması gerektiği; 7. Yeni bir çevrimiçi ortama girerken dikkatli olmaları gerektiği; 8. Anne-babanın izni olmadan internetten resim ya da e-posta göndermemeleri gerektiği, 9. Çevrimiçi alışveriş yaparak anne-babanın izni olmadan kredi kartı bilgilerinin girilmemesi gerektiği, 10. Kendilerini rahatsız eden sohbet konuşmalarına ya da epostalara cevap vermemeleri gerektiği, 11. Bilerek ya da bilmeyerek karşılaşılan her türlü rahatsız edici içeriğin anne-babayla paylaşılması gerektiği anlatılmalıdır. Ayrıca daha önce de belirtildiği gibi internette çocuğu korumaya yönelik olarak kullanılan, anahtar kelimeleri tanıyarak belli içeriklere sahip siteleri ya da e-postaları engelleyebilen, ya da ziyaret edilen yerleri ve yazılan mesajları sürekli kayıt altında tutarak yetişkinleri uyarabilen birçok yazılım mevcuttur. Bu yazılımları kullanmanın yanı sıra çevrimiçi ortamı kullanma kurallarını çocukla birlikte belirleyerek çocuğun internetin tehlikeleri hakkındaki bilincini arttırmak oldukça etkili olacaktır. Ayrıca çocuğu bilinçlendirmede başarılı olmaları için aile bireylerinin de bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Teknoloji ile ilgili konuları öğrenmeye çalışmak, çocuğun çevrimiçi ortamlardaki davranışlarını düzenli olarak gözlemlemek ve internet başında geçirdiği vakitlerde gerektiği kadar eşlik etmek, okullarda uygulanan bilgisayar ve internet kullanım standartlarını ev ortamına da uydurabilmek, etik ve güvenlikle ilgili bazı kuralları çocuklarla birlikte belirlemek yararlı olacaktır. İnternet bilinçli ve amacına uygun şekilde kullanıldığında çocukların gelişimine büyük katkı sağlayabileceği gibi internette karşılaşılabilecek pek çok uygunsuz materyal onların saf, her şeye çabuk inanan yapılarını istismar edebilecek tehlikelere gebedir. Başta anne ve babalar olmak üzere yetişkinlere çocukları bu tür uygunsuz içerik ve tehlikelerden koruma yolunda birçok sorumluluk düşmektedir. Bu da her şeyden önce

16

yetişkinlerin güvenlik ve etik konusunda bilinçlenmelerini ve kendilerini yetiştirmelerini gerektirmektedir. 1.2.4. Mekan İnternet, içinde barındırdığı bilgi ve iletişim olanakları sayesinde baş döndürücü bir şekilde hayatın her alanında yerini almıştır. Bireylerin yaşamında önemli bir yer tutan internet kullanımı ile ilgili herhangi bir çalışmada öncelikli olarak bakılması gereken değişkenlerden biri de kuşkusuz mekân olgusudur. Günümüzde her ne kadar kablosuz internet bağlantısı ile sınırlandırılmış alanların dışına çıkılmış olsa da, herhangi bir mekân olmaksızın kullanılan internet bağlantısından söz etmek çok anlamlı değildir. Yapılan çalışmalar günümüzde çocuk ve gençlerin televizyon, video, bilgisayar, internet, sinema, radyo, teyp, video oyunları gibi kitle iletişim araçlarının karşısında günde ortalama 4-5 saatten daha fazla zaman geçirdiklerini göstermektedir. Bu süre uyku haricinde diğer etkinliklere ayrılan süreden daha fazladır ve bu araçlar etkileşimli olarak kullanıldığında, 8 saate kadar çıkabilmektedir (Bar-on ve Broughton, 2001). Bu durumda, günde ortalama 4-5 saat süre harcanan bu yerin neresi olduğu, ne tür fiziksel özelliklere sahip olduğu ve bu yerin kullanma amacına uygunluğu sorularının cevaplanması önem kazanmaktadır. Bu bağlamda mekân boyutu aile bireylerinin internet kullanımında iletişim, sağlık, güvenlik gibi boyutları da doğrudan etkilemektedir. Bu bakımdan internet kullanımında mekân seçimi özenle üzerinde durulması gereken konulardan birisidir. Bireylerin internet bağlantısını gerçekleştirdikleri mekânlar arasında ev, internet kafe, okul, işyeri ve arkadaş evleri bulunmaktadır. Evlerinden internet bağlantısını gerçekleştiren bireyler için evde bilgisayarın ve internet bağlantısının bulunduğu yer, aile bireyleri arasında sağlıklı iletişimin gerçekleşmesinde, güvenlik ve sağlık konularında önem kazanmaktadır. Arnas’ın (2005) yaptığı araştırmada, evlerinde bilgisayar bulunan ailelerin %21,3’ünde bilgisayarın çocuğun odasında, % 7,4’ünde salonda ve % 5,6’sında da çalışma odasında bulunduğunu belirlemiştir. Ayrıca evlerinde bilgisayar bulunan ailelerin %59’unda internet bağlantısının da bulunduğu belirlenmiştir. Woodard ve Gridina’nın (2000) yaptıkları çalışmada 8–16 yaş grubundaki çocukların %20’sinin kendi odasında bilgisayar olduğu ve bilgisayarı bulunan çocukların %54’ünün internet bağlantısına sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır. NetRatings’in (2005) Avustralya’da internet bağlantısı olan evlerde yaşayan 8-13 yaş arası çocuklar üzerinde yaptığı araştırmaya göre, evlerinde internet bağlantısı olan ailelerin %48’inin internet bağlantısını çalışma odasına, %25’inin de salon veya oturma odasına koydukları sunucu ortaya çıkmıştır. Az bir oranda da olsa %5’lik bir kesimin, 17

internet bağlantısını çocuk odasında ya da ebeveyn yatak odasında bulundurduğunu göstermektedir. Aynı araştırmada gerçekleştirilen tartışma gruplarında ebeveynler, evlerinde internet bağlantısını nereye koyacaklarına nasıl karar verdiklerini belirtmişlerdir. Bazı aileler için, internet bağlantısını evde nereye koyacaklarına karar vermede, kolay takip edebilme olanağı birincil sebep olmuştur. Aile üyelerinin sıklıkla bir araya geldiği ya da vakit geçirdiği oturma odası ya da salon gibi yerlerin, bazı aileler tarafından, çocuklarının internette neler yaptıklarını takip edebilme adına daha uygun yerler oldukları belirtilmiştir. Ancak bu gerekçe, herkes için geçerli olmamıştır. Bazıları ise, telefon hatlarına uygun olan yerleri tercih ettiklerini, bu durumda da internet bağlantısı daha çok çalışma odası gibi yerlerden sağladıklarını belirtmişlerdir. Bireylerin internet bağlantısını gerçekleştirdiği bir diğer mekân da, iktisadi ve sosyal yapımıza yeni bir sektör olarak giren, sayıları her geçen gün artan neredeyse her sokak başında hizmete giren internet kafelerdir. Yaklaşık 24.000 internet kafenin (Güçlü, 2006) bulunduğu ülkemizde ilk olarak üniversitelerde kullanılan, daha sonra işyerlerine ve evlere girerek yaygınlaşan internetin kullanıcı kitlesinin genişlemesi internet kafeler aracılığıyla gerçekleşmiştir. İlk defa Amerika Birleşik Devletleri’nde ortaya çıkan internet kafeler saat üzerinden kiralama sistemi ile çalışan genel olarak ev ya da işyerinde internet erişimine sahip olmayan kişilere internet ve bilgisayar kullanma olanağı sağlayan mekânlardır (Bölükbaş, 2005). 30 Aralık 1999 tarihli Resmi Gazete’de “içerisinde bulunan internet bağlantılı bilgisayarlar sayesinde müşterilere uluslararası bilgi-iletişim ağını kullanma olanağı sunan, oyun oynamaya ve uluslar arası yayınları takip etmeye müsait, alkolsüz içeceklerle birlikte hafif yiyeceklerin de verildiği umuma açık işyerleri” olarak tanımlanan internet kafelerin tanımı 21 Aralık 2003 tarihli Resmi Gazete’de “İçerisinde bulunan internet bağlantılı bilgisayarlar sayesinde müşterilere uluslararası bilgi-iletişim ağını kullanma olanağı sunan, alkolsüz içeceklerle birlikte hafif yiyeceklerin de verildiği ticari amaçla işletilen umuma açık yer" olarak değiştirilmiştir. Net kafeler, sanal kafeler, sörf istasyonları olarak da adlandırılan internet kafeler, bilgisayarı ve/veya modem bağlantısı olmayan bireylerin para karşılığı sınırlı bir süre için internete erişimini sağlayan ticari işletmelerdir (Yıldız 2002). Bir başka deyişle içinde internet bağlantılı bilgisayarları olan, içecek ve yiyecek servisi de yapılan, modern dinlenme ve öğrenme yerleridir (Yıldız ve Bölükbaş, 2005). Dünyanın dört bir yanında yaygınlık kazanan, kendi başına bir sektör haline gelen ve dünya çapında en hızlı büyüyen hizmet kollarından birisi olan internet kafeleri Reinhardt (2001) “İnternet erişiminin McDonalds’ları” olarak adlandırmaktadır. Yıldız’ın (2002) Wakeford (1999)’dan aktardığına göre internet kafeler birbirleriyle kesişen üç halkanın ortasında yer alan tekno kültürel 18

sistemlerdir. Şekil 1’den de görüldüğü gibi üç kesişen halkadan birincisi sanal dünyalar (internete erişildiğinde etkileşilen görsel ve yazınsal alanlar), ikincisi uzmanlık alanları (internete erişim ve internet gezginliği için gerekli teknik bilgiler), üçüncüsü ise çevrim alanlarıdır (internetin sıradan insanlar için üretildiği ve yorumlandığı alanlar). Şekil 1. Dönüşüm Mekanı Olarak İnternet Kafeler

Teknik

Sanal Teknik Uzmanlık Alanları

Sanal Alanlar Net Kafeler

Dönüşüm Alanları

Sosyo-Kültürel Kaynak: Wakeford, 1999

İnternet kafelerin kullanım nedenleri kişilerarası iletişimden, mesleki gelişime, eğlenceden, akademik ve teknik kullanıma kadar uzanan geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Bu mekânlar sadece sanal iletişim olanakları değil, diğer kafe kullanıcıları ile birebir sosyalleşme olanağı da sunmaktadırlar (Miller ve Slater, 2000). Arnas (2005), çocukların %45,4’ünün zaman zaman internet kafelere gittiklerini ve %3’ünün her gün, %22,5’inin haftada 1–2 kez, %5,6’sının haftada 3–4 kez internet kafeye gittiklerini saptamıştır. İnternet kafeye giden kızların oranı %33,7 iken erkek çocukların oranının %57,2 olduğu saptanmıştır. Ayrıca 7–10 yaş grubundaki çocukların %10,7’sinin, 11– 13 yaş grubundaki çocukların %16,1’inin ve 14–18 yaş grubundaki çocukların %18,5’inin internet kafeye gittikleri belirlenmiştir. İnternet kafeye giden çocukların ortalama olarak burada 40–50 dakika zaman harcadıkları belirlenmiştir. Taşpınar ve Gümüş (2003), “İnternet kafelerin (Dijital Kütüphaneler) Eğitim Amaçlı Kullanımının Teşviki” isimli çalışmalarında internet kafe müşterilerinin, %73,9 oranında kendilerine ait bir bilgisayarı ve yüzde 81,9 oranında kendilerine ait bir internet bağlantısı bulunmadığını ortaya koymaktadırlar. Bu nedenle internet kafe müşterilerinin ağırlıklı olarak %74,0 oranında internet kafelerden faydalandıkları belirtilmektedir. Bunu, %10,2 ile evlerden internete bağlanma ve %5,9 19

ile okul/üniversite izlemektedir.

çevresinden

erişimde

bulunan

kullanıcılar

Gölge ve Arlı (2002), “Üniversite Öğrencilerinin Üniversite Dışında Bilgisayar ve İnternet Kullanma Durumları” isimli araştırmaları kapsamında, üniversite öğrencilerinin %66,4’ünün üniversite dışında bilgisayar ve/veya internet kullandığı belirlemişlerdir. Cinsiyete göre bu oranların erkek öğrenciler için %73,6, kız öğrenciler için %64,7 olduğu görülmektedir. Üniversite dışında bilgisayar ve/veya internet kullandığını bildiren öğrencilerin %53’ü ayda en az bir kez internet kafelere gittiklerini belirtmektedirler. Ayrıca kendisine ait bilgisayarı olanların %45,5’i, evde ailenin ortak kullanımı için bilgisayarı olanların ise %58,3’ü ayda en az bir defa internet kafelere gittikleri araştırma verilerinden elde edilmiştir. Businessdynamics (2001) tarafından hazırlanan ve öğrencilerin internete yönelik tutumlarının ele alındığı bir araştırma raporu ile öğrenciler okul ve evde internet kullanımı arasında anlamlı bir farkı ortaya çıkarmaktadır. Daha serbest/özgür ev ortamlarında öğrencilerin internete daha fazla değer verdikleri raporda ortaya konulmaktadır. Araştırmada ev ortamında bilgisayar ve internet kullanımının aile bireyleri arasında bazı sıkıntılara neden olduğu belirtilmektedir. Elde edilen verilere göre aile bireyleri bilgisayar ve interneti farklı amaçlarla kullanabilmekte (ödev, e-posta yollama vb.), bu durum zamanla ailelerin birden fazla bilgisayar edinmelerine neden olabilmektir. Güler ve Eroğlu (2003) tarafından Eskişehir ilindeki internet kafelerin kullanıcı profilini incelemek amacıyla gerçekleştirilen araştırmada internet kafe kullanıcılarının büyük çoğunluğunun evinde bilgisayar bulunduğunu ancak internete bağlanmak için internet kafelere gittikleri ortaya çıkmıştır. Poyraz, Taşkın ve Kara (2005) Kütahya ilinde 41 internet kafede 341 internet kullanıcısı ile benzer bir araştırma gerçekleştirmiştir. Araştırmada internet kafe kullanıcı profilinin % 61’ini öğrencilerin oluşturduğu ve kafeleri çoğunlukla (%90) erkeklerin tercih ettiği belirlenmiş, bayan kullanıcıların fiziksel olanakların uygun olmaması nedeniyle kafelerden uzaklaştığı çıkarımı yapılmıştır. Dursun ve diğerleri (2001) tarafından yapılan “Eskişehir İlindeki internet Kafeler ve internet Kafe Kullanıcılarına İlişkin Yönetici Görüşleri” isimli çalışmada yöneticilerin görüşlerine göre internet kafe kullanıcılarının %53.8’i 16-18 yaş grubundadır. İnternet kafe kullanıcılarının interneti birincil kullanım amaçlarının oyun olduğu, bunu sırasıyla, e-posta ve sohbet amaçlı kullanımlar izlemektedir. Baran ve Kuloğlu (2001) tarafından gerçekleştirilen “İnternet Kafelerdeki İnternet Kullanımı ve Sanal-Sosyal İlişkiler: Ankara Örneği” isimli araştırmada gençlerin internet kafelere eğlenmek, arkadaşlarıyla birlikte olmak amacıyla gelmekte oldukları ve kullanımlarının bilimsel olmaktan daha çok eğlence amaçlı olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır. 20

Deryakulu ve Eşgi (2000) tarafından Ankara’da 60 internet kafe ve 80 internet kullanıcısı ile yapılan araştırmada internet kafe kullanıcılarının %87.5’ini erkeklerin oluşturduğu ve kullanıcıların %92.5’inin orta sosyoekonomik düzeyde olduğu ortaya çıkmıştır. Araştırmada ayrıca üniversite öğrencilerinin %66.1’inin internet kafe kullanıcısı olduğu, %25’inin bilgisayra kullanmayı internet kafede öğrendikleri, internet kafeleri en çok e-posta amacıyla kullandıkları bunu sırasıyla sohbet, oyun, eğlence ve bilgi aramanın izlediği bulgularına ulaşmışlardır. Araştırmada ortaya çıkan dikkat çekici bir başka bulgu da araştırmaya katılan internet kafe kullanıcılarının %82.5’ inin internetteki içeriğin eğitim için kullanılabilecek güçlü ve zengin bir bilgi kaynağı olduğu görüşüne katılmalarıdır. 1.3. Amaç ve Hedefler Bu projenin amacı, Türkiye’de ailelerin internet kullanımıyla kolaylaşan ve yaygınlaşan konularla ilgili sorunlar ve alınabilecek önlemler açısından profillerini bütün yönleri ile değerlendirmektir. Bu bağlamda, iletişim, sağlık, güvenlik-etik, mekan alt boyutlarında internetin aile ve aile bireylerinin sosyal yaşantısındaki yeri aile üyelerinin görüşlerine başvurularak değerlendirilmiştir. Bu proje, Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü’nün ülkemizdeki sosyal sorunların tespiti ve çözümüne yönelik ulusal ve uluslararası alanda bilimsel araştırmalar yapma ve yaptırma, projeler geliştirme, destekleme, sosyal bilimlerin gelişmesini destekleme amaç ve görevinin gerçekleştirilmesine katkıda bulunacaktır. Bu amaçla aşağıdaki araştırma sorularına yanıt aranmıştır; 1.3.a. Demografik özellikler ile ilgili araştırma soruları. A. Ebeveynlerin eğitim durumları nedir? B. Ailelerdeki çocuk sayısı nedir? C. Ailenin gelir durumu nedir? D. Aile bireylerinin yaş dağılımları nedir? E. Evdeki bilgisayar sayısı nedir? F. İnternet kullanan birey sayısı nedir? G. Aile bireylerinin internete bağlanma amaçları nelerdir? H. Aile bireylerinin internetin kullanım süresi ve sıklığı nedir? İ. Ebeveynlerin medeni durumları (Birlikte/Ayrı) nedir? J. Çocukların cinsiyetlerine göre dağılımları nelerdir? K. Çocukların akademik başarı düzeylerini dağılımı nasıldır? L. Aile bireylerinin gün içinde internet kullanım saatlerine göre dağılımları (ör: 11:00 – 15:00) nasıldır? M. Aile bireylerinin ailedeki rollerine göre dağılımları nelerdir? Ailedeki rolü (anne, baba, çocuk,)

21

1.3.b. İnternetin iletişim alt boyutu ile ilgili araştırma soruları. A. İnternet kullanımının aile içi iletişim boyutunda; A.1. Ebeveynler açısından sağladığı yararlar nelerdir? A.1.1. İnternetin aile içi iletişim boyutunda ebeveynler açısından sağladığı yararlar; a. Eğitim düzeylerine, b. İnternet kullanım sürelerine, c. İnternet kullanım sıklıklarına, d. Medeni durumlarına(evli/ayrı), e. İnternete bağlanma amaçlarına f. Yaşlarına bağlı olarak değişmekte midir? A.2. Çocuklar açısından sağladığı yararlar nelerdir? A.2.1. İnternetin aile içi iletişim boyutunda çocuklar açısından sağladığı yararlar; a. Ebeveynlerin eğitim düzeylerine, b. İnternet kullanım süresine, c. İnternet kullanım sıklıklarına, d. İnternete bağlanma amaçlarına e. Ailenin gelir düzeyine, f. Ebeveynlerin medeni durumlarına, g. İnternete bağlanılan mekâna, h. Yaşlarına, i. Cinsiyetlerine, j. Akademik başarı düzeylerine bağlı olarak değişmekte midir? A.3. İnternetin aile içi iletişim boyutunda sağladığı yararlar bireylerin ailedeki rolüne (anne/baba/çocuk) bağlı olarak değişmekte midir? A.4. Ebeveynler açısından neden olduğu sorunlar nelerdir? A.4.1. İnternetin aile içi iletişimde ebeveynler açısından neden olduğu sorunlar ebeveynlerin; a. Eğitim düzeylerine, b. İnternet kullanım sürelerine, c. İnternet kullanım sıklıklarına, d. Medeni durumlarına(evli/ayrı), e. İnternete bağlanma amaçlarına f. Yaşlarına bağlı olarak değişmekte midir?

22

A.5. Çocuklar açısından neden olduğu sorunlar nelerdir? A.5.1. İnternetin aile içi iletişimde çocuklar açısından neden olduğu sorunlar; a. Ebeveynlerin eğitim düzeylerine, b. İnternet kullanım süresine, c. İnternet kullanım sıklığına, d. İnternete bağlanma amaçlarına e. Ailenin gelir düzeyine, f. Ebeveynlerin medeni durumlarına, g. İnternete bağlanan mekâna, h. Yaşlarına, i. Cinsiyetlerine, j. Akademik başarı düzeylerine bağlı olarak değişmekte midir? A.6. Ebeveynlerin interneti iletişimde diğer medya türlerine göre kullanma durumları nedir? A.7. Çocukların interneti iletişimde diğer medya türlerine göre kullanma durumları nedir? B. Aile bireylerinin, internetin iletişim amaçlı kullanımına ilişkin görüşleri nelerdir? B.1. Çocukların interneti iletişim amaçlı kullanımlarına ilişkin görüşlerinde; a. Ebeveynlerin eğitim düzeylerine, b. Bireyin internet kullanım süresine, c. Bireyin internet kullanım sıklığına, d. İnternete bağlanma amaçlarına e. Ailenin gelir düzeyine, f. Ebeveynlerin medeni durumlarına, g. İnternete bağlanan mekana, h. Yaşlarına, i. Cinsiyetlerine, j. Akademik başarı düzeylerine bağlı anlamlı farklılıklar var mıdır? B.2. Ebeveynlerin interneti iletişim amaçlı kullanımlarına ilişkin görüşlerinde; a. Eğitim düzeylerine, b. İnternet kullanım sürelerine, c. İnternet kullanım sıklıklarına, d. Medeni durumlarına(birarada/ayrı), e. Yaşlarına bağlı anlamlı farklılıklar var mıdır? 23

C. İletişim amaçlı internet kullanım sıklıkları açısından; C.1. Anneler ile babalar, C.2. Anneler ile çocuklar, C.3. Babalar ile çocuklar arasında anlamlı farklılıklar var mıdır? 1.3.c.

İnternetin sağlık alt boyutu ile ilgili araştırma soruları

A. Türkiye’de ailelerin bilgisayar ve internet kullanımlarına ilişkin olarak yaşadıkları fizyolojik sağlığa ilişkin konular nelerdir? A1. Aile üyelerinin yaşadıkları fizyolojik sorunlar nelerdir? A.1.1. Aile üyelerinin yaşadıkları fizyolojik sorunlar bireylerin; a. Ailedeki rollerine, b. İnternet kullanım sürelerine c. İnternet kullanım sıklıklarına, d. İnternete bağlanma amaçlarına bağlı olarak farklılık göstermekte midir? A.2. Aile üyelerinin fizyolojik sağlık sorunlarına ilişkin bilgi sahibi olma durumları nelerdir? A.2.1. Aile üyelerinin fizyolojik sağlık sorunlarına ilişkin bilgi sahibi olma durumları a. Bireyin ailedeki rolüne, b. Cinsiyetlerine, c. Annenin eğitim düzeyine, d. Babanın eğitim düzeyine e. Çocuğun yaşına bağlı olarak farklılık göstermekte midir? A.3. Aile üyelerinin fizyolojik sağlık sorunlarına karşı önlem alma düzeyleri nelerdir? A.3.1. Aile üyelerinin fizyolojik sağlık sorunlarına karşı önlem alma düzeyleri; a. Bireyin ailedeki rolüne, b. Cinsiyete, c. Annenin eğitim düzeyine, d. Babanın eğitim düzeyine e. Çocuğun yaşına bağlı olarak farklılık göstermekte midir? 24

B. Türkiye’de ailelerin bilgisayar ve internet kullanımlarına ilişkin olarak yaşadıkları psikososyal sağlık sorunları nelerdir? B.1. Aile üyelerinin yaşadıkları psikososyal sorunlar nelerdir? B.1.1. Aile üyelerinin yaşadıkları psikososyal sorunlar bireylerin; a. Ailedeki rollerine, b. İnternet kullanım sürelerine bağlı anlamlı farklılık göstermekte midir? B.2. Aile üyelerinin psikososyal sorunlara ilişkin bilgi sahibi olma durumları nedir? B.2.1. Aile üyelerinin psikososyal sorunlara ilişkin bilgi sahibi olma durumları; a. Bireyin ailedeki rolüne, b. Çocukların cinsiyetlerine, c. Annenin eğitim düzeyine, d. Babanın eğitim düzeyine e. Çocuğun yaşına bağlı olarak farklılık göstermekte midir? B.3. Aile üyelerinin psikososyal sorunlara karşın önlem alma düzeyleri nelerdir? B.3.1. Aile üyelerinin psikososyal sorunlara karşın önlem alma düzeyleri; a. Bireyin ailedeki rolüne, b. Çocukların cinsiyetlerine, c. Annenin eğitim düzeyine, d. Babanın eğitim düzeyine e. Çocukların yaşlarına bağlı olarak anlamlı farklılık göstermekte midir? C. Aile üyelerinin fizyolojik sorunları ile psikososyal sorunları arasında anlamlı bir ilişki var mıdır? 1.3.d. İnternetin güvenlik ve etik alt boyutu ile ilgili araştırma soruları A. Aile bireylerinin, internet ortamındaki güvenlik ve etik açısından tehlikeli içeriklere ilişkin görüşleri nelerdir? A.1.Çocukların internet ortamındaki güvenlik ve etik açısından tehlikeli içeriklerin neler olduğuna ilişkin görüşleri; 25

a. b. c. d. e. f. g. h.

İnternet kullanım sürelerine, İnternet kullanım sıklıklarına, Ailenin gelir düzeyine, Ebeveynlerin medeni durumlarına, İnternete bağlanan mekana, Yaşlarına, Cinsiyetlerine, Akademik başarı düzeylerine bağlı olarak değişmekte midir?

A.2. Ebeveynlerin internet ortamındaki güvenlik ve etik açısından tehlikeli içeriklerin neler olduğuna ilişkin görüşleri; a. Eğitim düzeylerine, b. İnternet kullanım sürelerine, c. İnternet kullanım sıklıklarına bağlı olarak değişmekte midir? A.3. İnternet ortamında güvenlik ve etik açısından tehlikeli olarak görülen içerikler bireyin ailedeki rolüne (anne/baba/çocuk) bağlı olarak değişmekte midir? B. Ailelerin, internet ortamındaki güvenlik ve etik açısından tehlikeli olarak algıladıkları teknolojiler nelerdir? B.1. Çocukların internet ortamındaki güvenlik ve etik açısından tehlikeli olarak algıladıkları teknolojilerin neler olduğuna ilişkin görüşleri; a. İnternet kullanım sürelerine, b. İnternet kullanım sıklıklarına, c. Ailenin gelir düzeyine, d. Ebeveynlerin medeni durumlarına, e. İnternete bağlanan mekana, f. Yaşlarına, g. Cinsiyetlerine, h. Akademik başarı düzeylerine bağlı olarak değişmekte midir? B.2. Ebeveynlerin internet ortamındaki güvenlik ve etik açısından tehlikeli olarak algıladıkları teknolojilerin neler olduğuna ilişkin görüşleri; a. Eğitim düzeylerine, b. İnternet kullanım sürelerine, c. İnternet kullanım sıklıklarına bağlı olarak değişmekte midir?

26

B.3. İnternet ortamında güvenlik ve etik açısından tehlikeli olarak algılanan teknolojiler bireylerin ailedeki rolüne (anne/baba/çocuk) bağlı olarak değişmekte midir? C. Ailelerin, internet ortamında güvenlik ve etik açısından karşılaştıkları sorunlar nelerdir? C.1. Çocukların internet ortamındaki güvenlik ve etik açısından karşılaştıkları sorunlar; a. İnternet kullanım sürelerine, b. İnternet kullanım sıklıklarına, c. Ailenin gelir düzeyine, d. Ebeveynlerin medeni durumlarına, e. İnternete bağlanan mekâna, f. Yaşlarına, g. Cinsiyetlerine, h. Akademik başarı düzeylerine bağlı olarak değişmekte midir? C.2. Ebeveynlerin internet ortamındaki güvenlik ve etik açısından karşılaştıkları sorunlar; a. Eğitim düzeylerine, b. İnternet kullanım sürelerine, c. İnternet kullanım sıklıklarına d. Yaşlarına bağlı olarak değişmekte midir? C.3. İnternet ortamında güvenlik ve etik açısından karşılaşılan sorunlar bireylerin ailedeki rolüne (anne/baba/çocuk) bağlı olarak değişmekte midir? D. Ailelerin internet ortamında güvenlik ve etik açısından karşılaştıkları sorunlara yönelik olarak aldıkları önlemler nelerdir? D.1. Çocukların internet ortamındaki güvenlik ve etik açısından karşılaştıkları sorunlara yönelik olarak aldıkları önlemler; a. İnternet kullanım sürelerine, b. İnternet kullanım sıklıklarına, c. Ailenin gelir düzeyine, d. Ebeveynlerin medeni durumlarına, e. İnternete bağlanan mekâna, f. Yaşlarına, g. Cinsiyetlerine, h. Akademik başarı düzeylerine bağlı olarak değişmekte midir?

27

D.2. Ebeveynlerin internet ortamındaki güvenlik ve etik açısından karşılaştıkları sorunlara yönelik olarak aldıkları önlemler; a. Eğitim düzeylerine, b. İnternet kullanım sürelerine, c. İnternet kullanım sıklıklarına, d. Mesleklerine, e. Yaşlarına bağlı olarak değişmekte midir? D.3. İnternet ortamında güvenlik ve etik açısından karşılaşılan sorunlara yönelik olarak alınan önlemler bireylerin ailedeki rolüne (anne/baba/çocuk) bağlı olarak değişmekte midir? 1.3.e.

İnternetin mekan alt boyutu ile ilgili araştırma soruları

A. Türkiye de yaşayan aileler hangi mekânlardan internete bağlanmaktadırlar? A.1. Çocukların internete bağlandıkları mekânlar; a. İnternet kullanım sürelerine, b. İnternet kullanım sıklıklarına, c. Ailenin gelir düzeyine, d. Ebeveynlerin medeni durumlarına, e. Yaşlarına, f. Cinsiyetlerine, g. İnternete bağlanma amaçlarına, h. Akademik başarı düzeylerine bağlı olarak değişmekte midir? A.2. Ebeveynlerin internete bağlandıkları mekânlar; a. Eğitim düzeylerine, b. İnternet kullanım sürelerine, c. İnternet kullanım sıklıklarına, d. Mesleklerine, e. İnternete bağlanma amaçlarına, f. Yaşlarına bağlı olarak değişmekte midir? A.3.

Aile bireylerinin internete bağlandıkları mekânlar bireylerin ailedeki rolüne (anne/baba/çocuk) bağlı olarak değişmekte midir?

A.4. Evde bilgisayarın bulunduğu mekânlar nerelerdir?

28

1.3.1. Amaç (Nihai Hedef) Bu projede temel amaç, Türkiye’de, dünyanın en çok ilgi gören ve en çok kullanılan bilgi kaynağı olan internetin kullanımı ile ilgili, ailelerin internet kullanım profillerinin belirlenmesi ve bilgisayar-internet kullanımının aile bireyleri ve özellikle de gençler üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesidir. Bu bağlamda hazırlanan raporun ailelerin internet kullanımlarına ilişkin konular açısından politikacıları bilgilendirmesi, ulusal bazda sosyal ve etik politikalar gerçekleştirilebilmesi için geçerli ve güvenilir bilgiler sağlaması beklenmektedir. Ayrıca bu raporun ailelerin bilinçlendirilmesi için yapılacak çalışmalara da veri desteği sağlaması beklenmektedir. 1.3.2. Yakın Hedefler Proje ile internet kullanımına bağlı olarak ailelerin iletişim, sağlık, güvenlik ve etik, mekan alt boyutları açısından Mevcut durumları, Karşılaştıkları sorunlar, Sorunlara karşı önlem alma düzeyleri belirlenmektedir. 1.4. Önem ve Gerekçeler Aile yapısı ve aile içi yaşam radyo, televizyon, video, bilgisayar ve internet gibi yeni medya araçları olarak adlandırılan araçlardan etkilenmiştir (Rompaey, Roe ve Struys, 2002). 1980’li yıllarda özellikle kişisel amaçlı kullanımı ile ev ortamına giren bilgisayarlar, 1990’lı yıllarda internetin yaygınlaşması ile bir kitle iletişim aracı haline dönüşerek diğer kitle iletişim araçları gibi toplumların yapısını çok yönlü olarak değiştirmiştir (Mesch, 2003). Çok hızlı bir şekilde gelişen ve kullanımı gün geçtikçe yaygınlaşan internet, sağladığı e-posta, forum, web hizmetleri gibi pek çok hizmet sayesinde insanları tanıdığı veya tanımadığı, dünyanın her köşesinden insanlarla bir araya getirebilmektedir. Bu kültürel etkileşim en küçük sosyal birim olan aile içerisindeki iletişim şekillerini de ister istemez etkilemektedir. En yaygın kitle iletişim araçlarından biri olan televizyonun aile içi iletişimdeki etkisi insanlara sağladığı tek yönlü iletişim yapısı nedeniyle sınırlı iken, internet sağladığı çok yönlü iletişim fırsatı ile insanlara istediği yönde iletişim kurabilme, dolayısı ile daha etkin bir kültür paylaşımı fırsatı sunmaktadır. İnternetin toplumsal yaşam üzerindeki olumlu/olumsuz etkileri yadsınamaz bir gerçektir. Bazı ülkelerin aile yapılarını ve kültürlerini koruma altına alma amacıyla internet kullanımına sınırlama getirdikleri bilinmektedir. Bireylerin diğer dünya ülkelerindeki bireylerle iletişime geçmeleri engellenerek korunmaları amaçlanmaktadır. Ancak internetin küreselleşen dünyayı birbirine bağlayan, bilgi sınırlarını ortadan 29

kaldıran çok önemli bir araç olduğu unutulmamalıdır. Örf, adet ve kültür yapısı gereği birbirine daha bağlı bir aile yapısına ve aile içi iletişim şekline sahip olması ile ön plana çıkan ülkemizde internet kullanımı hızla artmaktadır. Bu artışta son yıllarda gerçekleştirilen ADSL bağlantılarına yönelik yatırım ve kampanyalarla ev ve işyerinden gerçekleştirilen bağlantı aboneliğinin artması, okullara yapılan yatırımlar ile ülke çapında çoğu okula internet bağlantısının kurulması ve her gün sayılarına yenileri eklenen internet kafeler etkili olmuştur. Bu artış aile içi iletişim şekillerine de yansımıştır. Yarar veya sınırlılık bağlamında ne yönde olduğu bilinmeyen bu artışın Türk aile yapısına hangi düzeyde yerleştiğinin belirlenmesi, internete yönelik teşvik veya yasal düzenlemelerin yapılabilmesi açısından oldukça önemlidir. İnternet dünyada ve Türkiye’de herkesin çok büyük ölçüde kullandığı, sosyolojik, politik, etik ve ekonomik doğurguları olan bir teknolojidir. Bu denli karmaşık sonuçları olan ve topluma yön veren internetin toplumsal yapının temel taşı olan aile üzerindeki etkilerini betimleyen değişkenlerin belirlenmesi ulusların sağlıklı politikalar geliştirmelerini etkileyecek en önemli faktörlerden biridir. Ulusal anlamda sosyal ve etik politikaların gerçekleştirilebilmesi ve önlemlerin alınabilmesi için ailelerin internet profillerinin belirlenmesi çok önemli bir gereksinimdir ve bu anlamda böyle bir çalışma henüz Türkiye’de yapılmamıştır. Böyle bir çalışmanın yapılması etkili ve anlamlı politikaların gerçekleştirilmesi için çok büyük önem taşımaktadır. 1.5. Hedef Kitle Bu proje, elde edilen bilgiler doğrultusunda ailelerin sağlıklı internet kullanımları ile ilgili sosyal politikaların gerçekleştirilmesine katkıda bulunacaktır. Bu anlamda projenin hedef kitlesi anne, baba ve çocuklardan oluşan çekirdek ailedir.

30

2. YÖNTEM VE ARAŞTIRMA TEKNİKLERİ 2.1. Kavramsal Şema İnsan davranışlarının ilk ve temel şekillenme süreci ailede başlar ve bireyin yaşama ilişkin algıları aile ortamında şekillenir. Öte yandan her türlü sosyo-kültürel dönüşüm aileyi etkilediği ölçüde aileden de etkilenir. İnternet kullanımı açısından bakıldığında internetin aile kullanımı ya da aile görüşü profilinin çalışmalarda çoğunlukla göz ardı edilen bir alan olduğu görülmektedir. İnternet ve birey ilişkisinde ortaya çıkan tabloda aile her zaman arka planda kalmaktadır. Yurt dışında yapılan çalışmalarda internete bağlanma mekanlarında ağırlıklı olarak evler çıkarken, Türkiye’de okul, işyeri ve internet kafeler ön plana çıkmaktadır. Son yıllarda artan internet hane kullanımı hâlâ istenilen düzeyde değildir. Ancak aile, erişim mekanı ister ev, ister ev dışı ortamlar olsun, internetin sağlıklı kullanımının şekillendirileceği temel alandır. Dolayısıyla, internet kullanımının söz konusu olduğu her alanda aile vazgeçilmez bir parametredir. Bu parametre ise araştırmada aile bireyleri arasındaki iletişim, fizyolojik ve psikolojik sağlık, internetin kullanılmakta olduğu mekan (Ev, okul, işyeri, vb.) ve güvenlik – etik boyutlarında incelenmiştir. 2.2. Metod Bu araştırmada Türkiye’de ailelerin internet kullanım profillerinin ve internetin aile üzerindeki etkilerinin aile bireyleri arasındaki iletişim, internetin kullanıldığı mekan, fizyolojik ve psikolojik sağlık ve güvenliketik boyutlarında incelendiği; ailelerin bilgisayar ve internet kullanımlarında bu dört boyutta karşılaşabilecekleri konuların değerlendirildiği; bu konularda elde edilen nicel verilerin anne/baba eğitim düzeyi, medeni durum, cinsiyet, yaş, başarı düzeyi, internet kullanım sıklığı gibi değişkenler açısından incelendiği betimsel bir yaklaşım izlenmiştir. Genel tarama modelinde olan bu araştırmada tamamen yapılandırılmış ve uzman görüşü aracılığıyla geçerliliği arttırılmış bir anket formu kullanılmıştır. Araştırmanın tarama modelinde bir çalışma olarak planlanmasının nedeni, var olan durumun olduğu gibi betimlenmeye çalışılması, incelenen durum üzerinde araştırmacının herhangi bir etkisinin bulunmamasıdır. Araştırmanın alt problemlerine çözüm üretebilmek amacıyla betimsel, ilişkisel ve nedensel karşılaştırmalı modellere özgü tekniklerden de yararlanılmıştır. Örneğin, ailelerde internet kullanımı bakımından Türkiye’deki kentlerin genel bir resmini çıkarmak betimsel; sosyoekonomik durum ve yaş gibi değişkenlerle internet kullanım alışkanlıkları arasındaki ilişkiyi sorgulamak ilişkisel; belirlenen alışkanlıkların cinsiyete ya da ailenin yaşadığı bölgeye göre farklılık gösterip göstermediğini araştırmak nedensel karşılaştırmalı modellere özgü çözümlemeler gerektirmiştir. Çalışmada hipotezlerle yola 31

çıkılmamış, bölüm odaklanılmıştır.

1.3’te

belirtilmiş

olan

araştırma

sorularına

Varsayımlar: Seçkisiz atama yoluyla Türkiye’deki kentsel nüfusu temsil etmek üzere seçilmiş olan katılımcı ailelerin anket formunun doldurulmasında yardımcı olan görüşmecilere samimi ve doğru yanıtlar verdikleri varsayılmıştır. Uzmanlar tarafından geliştirilen veri toplama aracı ile elde edilen nicel verilerin betimsel çözümlemeleri ile ortaya çıkan sonuçların araştırma sorularına yönelik yanıtları güvenilir ve geçerli bir şekilde ortaya koyduğu varsayılmaktadır. Son olarak araştırmanın kültürel açıdan Türkiye’de yaşayan kentsel nüfusu temsil edecek güçte olduğu varsayılmaktadır. 2.3. Kapsam ve Sınırlılıklar Araştırmanın kapsam ve sınırlılıkları ile ilgili ayrıntılar, evren ve örneklem başlıkları altında ayrıntılı olarak incelenmiştir. 2.3.1. Evren Araştırmanın evreni Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yer alan tüm kentsel yerleşim birimlerinde yaşayan, internet erişimine sahip ya da internet kullanan ailelerdeki anne ve babalar ile bu aileler içerisinde internete erişebilen 18 yaş altı çocuklardır. 2.3.2. Örneklem Araştırmada örnekleme birimi hanehalkı ve örnek olarak alınan hanehalklarındaki 18 yaş altı bireylerdir. Araştırmanın örneklemine Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde kentsel yerleşim birimlerinde yaşayan ailelerdeki anne ve baba ile bu aileler içerisindeki 18 yaş altı çocuklar dahil edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2000 genel nüfus sayımı verilerine göre, kentsel yerleşim birimlerinde yaşayan nüfusun tamamı 26.582.232’dir. Ancak, bu sayıdan aralarında akrabalık ilişkileri bulunsa dahi aynı evde kalan öğrenci ya da işçilerden oluşan hanehalkları ile hanehalkı teşkil etmeyen okul, yurt, otel, çocuk yuvası, huzurevi, hastane ve hapishanede bulunanlar ile kışla ve ordu evlerinde ikamet eden kişiler kapsam dışı tutulmuş ve araştırma kapsamında kullanılan anket bu kişilere uygulanmamıştır. Araştırmanın örneklem büyüklüğü; Türkiye’de internet kullanan kent nüfusunu temsil edebilmesi amacıyla İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 2. Düzey (26 bölge)’den 26 il seçilerek tasarlanmıştır. Ankara, İstanbul, İzmir, Adana ve Bursa kent nüfusunun büyüklüğünden dolayı seçilmiş iller olarak saha çalışmasına dahil edilmiştir. Araştırmada %95 güven sınırında, 0.03 hata payı ile 2000 haneden veri toplanmıştır. Hanehalkı örneklem seçimi Türkiye İstatistik 32

Kurumu (TÜİK) tarafından iki aşamalı tabakalı tesadüfi örnekleme yöntemiyle yapılmıştır. Birinci aşamayı yerleşim yerleri, ikinci aşamayı ise hanehalklarının seçimi oluşturmuştur. Araştırma kapsamına alınan 26 ile ait haneler ortalama 100 olacak şekilde bloklanarak alt alta dizilmiştir. Birinci aşamada ortalama 100 hane ihtiva eden kümeler (bloklar) örneğe seçilmiştir. Her ile ait örnek hacmi ilde toplamda çıkan blok sayısı ile orantılıdır. İkinci aşamada ise örneğe seçilen bu bloklardan, sistematik seçim yöntemi kullanılarak, örnek haneler belirlenmiştir. Bu aşamada her bloktan 10 hane örneğe seçilmiştir. Toplanan anket sayısı 2000 anne, 2000 baba ve 819 çocuk olmak üzere toplam 4819’dur. Araştırmanın örneklem çalışmalarında kullanılan adres çerçevesi 2007 yılında tamamlanan Adrese Dayalı Kayıt Sistemine (ADNKS, 2007) altlık oluşturan Ulusal Adres Veri Tabanıdır (UAVT). İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS), kır-kent yerleşim birimi, nüfus grubu ve gelişmişlik durumu örneklemi tabakalama kriterleri ele alınmıştır. Coğrafi kapsam olarak tanımlaması yapılan tüm yerleşim yerleri ilgili İBBS–1 (12 bölge) , İBBS–2 (26 bölge) bölgelerinde yer almıştır. Tüm yerleşim yerleri DPT tanımında yer alan nüfusu 20001 ve daha fazla olanlar Kent, 20.000 ve daha az nüfusa sahip olanlar ise Kır yerleşim yerleri olarak kullanılmıştır. Kır tabakası içinde yer alan tüm yerleşim yerleri nüfusları dikkate alınarak 5 tabakaya ayrılmıştır. NufgrA: 101 ile 200 arası nüfuslu yerleşim yerleri; NufgrB: 201 ile 500 arası nüfuslu yerleşim yerleri; NufgrC: 501 ile 2 000 arası nüfuslu yerleşim yerleri; Nufgr2: 2 001 ile 5 000 arası nüfuslu yerleşim yerleri; Nufgr3: 5 001 ile 20 000 arası nüfuslu yerleşim yerleri Kent tabakası içinde yer alan tüm yerleşim yerleri nüfusları dikkate alınarak 4 tabakaya ayrılmıştır. Nufgr4: 20 001 ile 50 000 arası nüfuslu yerleşim yerleri; Nufgr5: 50 001 ile 200 000 arası nüfuslu yerleşim yerleri; Nufgr6: 200 001 ve daha fazla nüfuslu yerleşim yerleri; Nufgr7: 200 001 ve daha fazla nüfuslu (merkez ilçeleri ve alt kademesi olan) yerleşim yerleri; Örnekleme sadece kent merkezleri alınması nedeniyle illere ait Nüfus grupları içerisinden 6. (Nufgr6) ve 7. (Nufgr7) nüfus grupları örneklem seçimine dahil edilmiştir. Kentsel ve Belediye teşkilatı olan yerleşim yerlerinde bulunan mahallelere ait meydan, bulvar, cadde, sokak ve kümeler sosyo33

ekonomik yapıları dikkate alınarak gelişmiş, orta gelişmiş ve gelişmemiş olarak üç tabakaya ayrılmıştır. Ayrıca aynı birimlere ait coğrafi yakınlığı sağlamak amacıyla yakınlık kodu verilmiştir. Adres çerçevesinde yer alan tüm yerleşim yerleri yukarıda belirtilen kriterler doğrultusunda tabakalanmış, oluşturulan çerçeve il, ilçe, mahalle, gelişmişlik ve cadde ve sokakların isimleri kriterleri göz önüne alınarak içsel tabakalamaya tabi tutulmuştur. Her ile düşen örnek hacimleri şu şekilde belirlenmiştir: Verilen adresin hane olmaması (arsa, işyeri, tahsis vb.), boş hane olması, görüşülecek uygun kişinin olmaması ya da görüşmenin reddedilmesi durumlarında ikame hane ile görüşme yapılması yöntemine başvurulmasını sağlamak üzere, örneklemdeki her hane için ayrıca iki adet ikame adresi belirlenmiştir.

İl Adı

Örneklem Hacmi

Adana Ankara Hatay Kırıkkale Van Mardin Antalya Bursa Şanlıurfa Erzurum Ağrı Gaziantep İstanbul Tekirdağ Kocaeli Balıkesir İzmir Aydın Manisa Kayseri Konya Malatya Zonguldak Kastamonu Samsun Trabzon Toplam

90 280 10 20 10 10 70 110 20 20 10 60 780 10 20 20 220 10 20 50 60 30 10 10 30 20 2000

34

2.4. Veri Toplama Teknikleri 2.4.1. Veri Toplama Aracı Çalışmada veri toplama aracı olarak aynı paket içerisinde katılımcılara sunulan ve aile bireyleri tarafından isim belirtilmeden doldurulan bir kişisel bilgi formu ve anket kullanılmıştır. Kişisel bilgi formunda katılımcıların yaşları, cinsiyetleri, eğitim durumları, ailenin gelir düzeyi, bireyin aile içindeki rolü (anne/baba/çocuk) ve benzeri bilgiler sorulmuştur. Anket formunda her şeyden önce evlerinde bilgisayar ve internet bulunup bulunmadığı, varsa bilgisayar sayısı, internet bağlantısı bulunup bulunmadığı, bilgisayarın bulunduğu mekân, bilgisayar ve internetin kullanım sıklığı ve kullanım amaçları ve benzeri sorular sorulmuş, daha sonra aile bireyleri arasındaki iletişim, bilgisayarın bulunduğu veya kullanıldığı mekan, internet ve bilgisayar kullanımı ile ilintili olduğu düşünülen psikolojik ve fizyolojik sağlık konularına ve bilgisayarın güvenli ve etik kullanımına ilişkin konulara ilişkin sorular yöneltilmiştir. Anketteki demografik bilgiler ve anketin iletişim, sağlık, mekân, güvenlik ve etik alt boyutlarına ilişkin anket maddeleri araştırma ekibi tarafından yapılan doküman analizleri ve uzman katılımının sağlandığı oturumlarda gerçekleştirilen beyin fırtınası çalışması sonucunda geliştirilmiştir. Anketin geçerlik çalışması için uzman görüşü alınmıştır. Uzman görüşünden dönen anket üzerinde gerekli düzenlemeler yapılarak Eskişehir’deki 30 aile üzerinde pilot çalışma yapılmıştır. Pilot çalışma, belirlenen soruların araştırma amaçlarına hizmet edecek verileri sağlıklı bir şekilde sağlayıp sağlayamayacağını saptamak amacıyla yapılmıştır. Pilot çalışmadan gelen verilerin gözden geçirilmesi ile anket formunda gerekli düzenlemeler yapılmış ve veri toplama aracına son şekli verilmiştir. Güvenilirlik çalışması olarak Cronbach alfa iç tutarlılık katsayısı kullanılmış, katsayıların en az .70 ve üzerinde olması şartı aranmıştır (Huck, 2000; Pallant, 2001). Bunun yanı sıra veri toplama işlemi, geçersiz veya yanıtsız veri oranının asgariye indirilmesi için her bir aile bireyi ile yüz yüze görüşülerek gerçekleştirilmiştir. 2.4.2. Veri Toplama Süreci Bu sürecin ilk safhası saha araştırmacısı (anketör) eğitiminin düzenlenmesidir. Veri toplama sürecinde sahada kısa ya da uzun süreli çok sayıda anketör çalışabileceği düşünülerek, her bölgeden tüm saha araştırmacılarının saha araştırmacısı (anketör) eğitimine katılması mümkün görülmemiştir. Öncelikle araştırmanın gerçekleştirileceği birbirine yakın iller birleştirilerek, toplam 11 bölge belirlenmiştir. Her bölgeden sorumlu bir eğiticinin saha araştırmacısı eğitimine alınmasına karar verilmiş, daha sonra bu eğiticilerin sorumlu oldukları bölgelerde çalışacak saha araştırmacılarını eğitime almaları yoluna gidilmiştir. Eğiticilerin sorumlu oldukları alanlar aşağıda gösterilmiştir. 35

Adana Hatay Antalya Ankara Kırıkkale Malatya Van Kocaeli Bursa Şanlıurfa Mardin Gaziantep Erzurum Ağrı İstanbul Balıkesir Tekirdağ İzmir Aydın Manisa Kayseri Konya Zonguldak Kastamonu Samsun Trabzon

1 1 1 1 1 1 1

1 1 1 1

Saha araştırmacısı eğitiminde her bölgeden gelen eğiticilere öncelikle araştırma hakkında bilgi verilmiş, araştırmanın önemi, amacı ve araştırma soruları açıklanmıştır. Daha sonra saha araştırmacısı çalışma yönergesi üzerinde çalışılmıştır. Araştırmada kullanılacak olan anket katılımcılara tanıtılmış ve anketin her bir maddesinin araştırmanın hangi amacı ve araştırma sorusu ile ilişkili olduğu, her bir maddenin seçenekleri, her bir soru maddesinde nasıl veri toplanması gerektiği ayrı ayrı açıklanmış ve her bir soru maddesi ve seçeneklerinin katılımcılar tarafından tam ve doğru anlaşılması sağlanmıştır. Daha sonra anket uygulaması yapılacak adresler ile ikame adreslerin nasıl tespit edileceği konusunda uygulamalı açıklamalar yapılmıştır. Tüm açıklamalar tamamlandıktan sonra masa çalışmasına geçilmiş ve her bir eğitici anketin pilot uygulamasını bir kez gerçekleştirmiştir. Pilot çalışma sonrasında katılımcılarla birlikte anlaşılmayan soru ya da seçenek olup olmadığı, anketi uygularken nelerde ve nasıl zorluklarla karşılaştıkları vb. konularda tartışmalar gerçekleştirilmiş ve katılımcıların tüm soruları yanıtlanmıştır. Tüm eğiticilerden aynı eğitimi kendi bölgelerinde görevlendirilecek olan saha araştırmacılarına uygulamaları, istenmiştir. Eğitimi katılan eğiticilere bölgelerinde anket uygulanacak olan adresler teslim edilmiş, uygulanacak anketin bir kopyası verilmiş ve anketlerin

36

uygulanacağı bölgede yeteri kadar basımı ve çoğaltılması, saha araştırmacılarına dağıtılması görevleri verilmiştir. Saha araştırması eğitimine katılan eğiticiler kendi bölgelerinde görevlendirilen saha araştırmacılarına araştırmada kullanılacak olan ölçme aracının uygulanmasına yönelik eğitimlerini gerçekleştirmişlerdir. Araştırmanın saha uygulamasında 68 saha araştırmacısı görev almıştır. Anket Uygulanan İl

Hane Sayısı

Uygulanan Sayısı

Anket

Hane Büyüklüğü Ortalaması

Adana

90

216

Ankara Hatay

280 10

639 29

Kırıkkale

20

57

Van Mardin

10 10

22 21

Antalya

70

170

2,43

Bursa

110

268

Şanlıurfa

20

40

2,44 2,00

2,40 2,28 2,90 2,85 2,20 2,10

Erzurum

20

44

2,20

Ağrı

10

24

Gaziantep İstanbul

60 780

151 1839

2,40 2,52

Tekirdağ

10

22

2,20

Kocaeli

20

52

Balıkesir İzmir

20 220

52 555

2,60 2,60

Aydın

10

21

Manisa

20

57

2,10 2,85

2,36

2,52

Kayseri

50

130

2,60

Konya

60

178

2,97

Malatya

30

68

Zonguldak Kastamonu

10 10

26 22

2,27 2,60

Samsun

30

71

Trabzon Toplam

20 2000

45 4819

2,20 2,37 2,25 2,43

Araştırmanın veri toplama safhası bölgelerdeki eğiticilerin gözetim ve sorumluluğunda saha araştırmacıları tarafından gerçekleştirilmiştir. Her bölgede veriler toplandıktan sonra eğiticiler tarafından anketlerin uygulanıp uygulanmadığına ilişkin kontroller yapılmış ve anketler dosyalar halinde proje yürütücüsüne gönderilmiştir. Veri toplama 37

safhası tamamlanan illere ait anketler proje yürütücüsünün oluşturduğu ekip tarafından telefon görüşmeleri aracılığıyla kontrol edilmiş, uygulama hatası tespit edilen anketler ilgili bölgenin eğiticisine iletilerek yeniden veri toplanması yoluna gidilmiştir. Bu şekilde tüm anketlerin telefon ile kontrolleri yapılmış ve ilin veri toplama aşaması tamamlanmıştır. Bu işlem araştırmanın yürütüldüğü 26 il için aynı şekilde gerçekleştirilerek saha çalışması tamamlanmıştır. Veri toplama sürecinde ölçme aracının uygulandığı iller, her ilde anket uygulanan hane sayısı, illere göre uygulanan anket sayıları ve illere göre anket uygulanan hanelerin ortalama hane üyesi sayısı aşağıda gösterilmektedir: 2.4.3. Verilerin Çözümlenmesi Araştırmada kentsel nüfusun internet kullanımlarının iletişim, mekan, sağlık, güvenlik ve etik bağlamında betimlenebilmesi amacıyla betimsel istatistik yöntemlerinden yararlanılmıştır; bu bağlamda yüzde, frekans, ortalama ve standart sapma değerleri belirlenmiştir. Parametrik testlerin hepsi verilerin normal dağılım göstermesi şartını aradıklarından (Pallant, 2001), yapılan tüm parametrik testlerden önce normal dağılımı belirlemek amacıyla SPSS 15.0 analiz programı ile normal Q-Q, P-P şemaları ve histogramlar, yüzde 5’lik kırpılmış ortalamalar, çarpıklık ve basıklık değerleri, Shapiro-Wilk ve Kolmogorov-Smirnov (k-s) testleri yöntemlerinden uygun olan kullanılmıştır. Araştırmada özellikle aralık ve oran düzeyinde ölçülmüş değişkenler arasında ilişki olup olmadığını, varsa yönünü ve gücünü göstermek amacıyla Pearson korelasyon değerleri hesaplanmış (Yazıcıoğlu ve Erdoğan, 2004), sıralama türü ölçümler için ise Kendall’s Tau Kullanılmıştır (Huck, 2000). Çok sayıda maddeden oluşan anket parçalarının az sayıda başlık altında toplanabilmesi için gereken yerlerde veri azaltma yöntemi olarak faktör analizi kullanılmıştır (Pallant, 2001). Analiz sonunda işlemeyen maddeler belirlenerek veri toplama aracının gelecek kullanımlarda daha verimli olması için gerekli önlemler alınmıştır. İncelenen devamlı değişkenlerin cinsiyet gibi iki düzeyli değişkenler açısından fark gösterip göstermediğini görebilmek amacıyla gereken yerlerde bağımsız gruplar t testi yapılmış, t-test şartlarının yerine getirilemediği durumlarda ise bu testin nonparametrik eşdeğeri olan Mann-Whitney-U kullanılmıştır. İkiden fazla düzeyi bulunan sınıflama türünde değişkenleri istatistiksel hata yapmadan karşılaştırmak amacıyla varyans analizinden (ANOVA) yararlanılmıştır (Field, 2000; Huck, 2000). ANOVA’nın anlamlı çıktığı durumlarda önce Levene Testi ile ölçülen varyans türdeşliği şartının 38

sağlanıp sağlanmadığı kontrol edilmiş, buna bağlı olarak farklı çoklu karşılaştırma (post-hoc) testleri kullanılarak farkın kaynağı bulunmuştur (Field, 2000). ANOVA şartları araştırma örnekleminin büyüklüğü nedeniyle yerine getirilebilmiştir. Şekil 2. İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS)

39

3. VERİLERİN ANALİZİ VE BULGULARIN YORUMU Bu kısımda yapılan analizlerin tamamında Schuyler W. Huck tarafından 2000 yılında yayınlanan “Reading Statistics and Research” (New York: Addison Wesley Longman), Andy Field tarafından 2000 yılında yayınlanan “Discovering Statistics Using SPSS for Windows” (London: Sage Publications), ve Julie Pallant tarafından 2001 yılında yayınlanan “SPSS survival manual” (Maidenhead, PA: Open University Press) gibi kaynaklardan yararlanılmıştır. İstatistiki tablolar biçimsel yönden hazırlanırken de özellikle Huck (2000) ve APA 5. sürümden yararlanılmıştır. Anlamlı çıkan ANOVA sonuçları için çoklu karşılaştırma yapılması gerektiğinden Huck (2000) tarafından çoklu karşılaştırma testleri arasında en sıkı sonuçları veren test olduğu belirtilen Scheffe testi tercih edilmiş, çoklu karşılaştırma tabloları da bu kaynakta önerildiği şekilde yapılmıştır. Veri seti üzerinde yapılan tüm analizler “SPSS 15.0 for Windows” ile gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla veri seti üzerinde yapılacak incelemelerin sağlıklı bir biçimde gerçekleştirilebilmesi için verilerin SPSS 15.0 ve üzeri bir sürüm ile incelenmesi gerekmektedir. İletişim, sağlık, mekan, güvenlik ve etik boyutları ile ilgili analizlerde önce bu sorulara yanıt bulmak için sorulmuş olan tüm soruların betimsel istatistikleri (yüzde-frekans veya ortalama-standart sapma) verilmiş ve yorumlanmıştır. Sürekli olmayan değişkenlerin çok sayıda bulunduğu mekan ve güvenlik/etik boyutlarında betimsel veriler sunulduktan sonra çoğunlukla ki kare analizlerinden yararlanılmıştır. Sürekli değişkenlerin daha çok bulunduğu iletişim ve sağlık boyutlarında, ayrıca araştırmaya sonradan eklenen internet kafeler ile ilgili sorularda ANOVA, t-test, korelasyon ve regresyon gibi ileri parametrik testleri gerçekleştirebilmek amacıyla iç güvenilirlik katsayıları kontrol edildikten sonra bu değerlerin ideal olduğuna emin olunmuş, sonra boyutları oluşturan soruların ortalaması alınarak ortalamalar üzerinde de analizler yapılmıştır. Bir boyutu oluşturan sorular ikiden daha çok seçenekten oluşuyorsa (ör: Kesinlikle katılıyorum – Katılıyorum – Kararsızım – Katılmıyorum – Kesinlikle katılmıyorum) iç tutarlık için Cronbach Alpha, sadece evet / hayır ya da doğru / yanlış gibi iki seçenekten oluşuyorsa Kuder Richardson (KR-20) kullanılmıştır. Buna göre internetin kullanım amaçları ile ilgili bölüm (KR-20= .779), iletişimin yararları üzerine hazırlanan bölüm (Alpha = .858), internetin iletişim boyutunda neden olduğu sorunlar üzerine hazırlanan bölüm (Alpha= .896), fizyolojik sağlık sorunlarını oluşturan maddeler (Alpha=.898), psikososyal sağlık sorunlarına yönelik maddeler (Alpha= .767), problemler hakkında bilgi sahibi olma ve önlem almaya yönelik maddeler (Alpha= .918), güvenlik ve etik açısından tehlikeli içerikler (KR-20= .879), güvenlik ve etik açısından tehlikeli teknolojiler (KR-20=.700), güvenlik ve etik açısından karşılaşılan sorunlar (KR-20=.490), güvenlik ve etik problemlere yönelik 40

alınan önlemler (KR-20=.865) ve internet kafelere yönelik yargı cümleleri (Alpha= .718) değerlendirilmiştir. Görüleceği üzere hemen hemen tüm alt bölümler, içlerindeki madde sayısı düşük olmasına rağmen ideal iç tutarlılık değerlerine sahiptir. Sadece güvenlik ve etik açısından karşılaşılan sorunlar .490 ile düşük bir değerde seyretmiş; ancak bu sayının madde sayısının azlığından kaynaklanabileceği düşünülmüştür. Şöyle ki Pallant (2001) tarafından da belirtildiği üzere içinde az madde olan bir yapının düşük iç tutarlılık katsayısına sahip olması doğaldır. Böyle durumlarda bireysel madde analizi yapılarak doğrulanmış madde toplam korelasyonlarına bakılmalı ve değerlerin eksi değerde seyretmemesine ve çok düşük olmamasına dikkat edilmelidir. Pallant (2001)’ın önerisi üzerine doğrulanmış madde toplam korelasyonları incelenmiş ve hiçbir eksi değere rastlanmamış, en kötü değer .170 olarak bulunmuştur. İç tutarlık katsayılarının ideal değerlerden oluşması sonucunda özellikle Likert türü hazırlanmış maddelerin ortalaması alınarak da birtakım analizler yapılmıştır. Sadece Cronbach Alpha değeri ile yetinilmeyerek Likert sorulardan oluşan 6 alt soru grubu için 6 adet faktör analizi gerçekleştirilmiştir. Ancak yukarıda da belirtildiği gibi sadece iki seçenek olan sorularda KR-20 değeri verilerek iç tutarlılık ölçülmüş, sürekli değişken olmadıkları için faktör analizi yapılmamıştır. Faktör analizi, büyük veri setlerini alarak daha küçük bileşenler haline getirebilen bir veri özetleme ve yapı geçerliliği geliştirme tekniğidir (Pallant, 2001). Çalışmada açıklayıcı faktör analizini gerçekleştirmeden önce veri setinin faktör analizi için uygun olup olmadığı incelenmiştir. Örneklem büyüklüğü bu incelemede en önemli basamağı oluşturmaktadır. Kass ve Tinsley (1979) toplamda 300 katılımcıya ulaşana dek ölçme aracındaki her bir soru için en az beş, olanaklıysa on katılımcıya ulaşılması gerektiğini belirtmektedir. Aynı kaynak, katılımcı sayısı 300’ü geçerse madde sayısının katılımcı sayısına oranı ne olursa olsun test sonuçlarının güvenilir olacağını belirtmektedir. Field (2000) ve Tabachnick ile Fidell (1966) gibi kaynaklar faktör analizi yapabilmek için en az 300 katılımcı gerektiğini belirtmişlerdir. Comrey ve Lee (1992) 100 katılımcının yetersiz, 300 katılımcının iyi, 1000 katılımcının ise mükemmel olduğunu belirtmektedir. Bu bağlamda çalışma için seçilen örneklemin faktör analizi için mükemmel olduğu söylenebilir. Örneklem büyüklüğü ile ilgili yapılması gereken bir başka işlem ise Kaiser-Meyer-Oklin’in (KMO) Örneklem Yeterliği Ölçümü’nün gerçekleştirilmesidir. KMO değeri 0 ile 1 arasında olabilir. Değer 1’e yaklaştıkça değişkenler arasındaki ilişkilerin net olduğu ve faktör analizinin güvenilir sonuçlar vereceği söylenebilir (Field, 2000). Kaiser’e (1974) göre 0.5 üzerindeki değerler kabul edilebilir. Pallant (2001) KMO 41

değerinin 0.6’nın üzerinde olması gerektiğini belirtmektedir. Hutcheson ve Sofroniou (1999) 0.5 ila 0.7 arasındaki değerlere normal, 0.7 ile 0.8 arasına iyi, 0.8 ile 0.9 arasında çok iyi, 0.9’dan yüksek değerlere ise mükemmel demektedir. Çalışmada faktör analizleri gerçekleştirilen 6 alt grubun analizler sonucunda buluna KMO değerleri, Tablo 1’de de görüleceği üzere literatürde iyi olarak kabul edilen değerlerin üstündedir.

Tablo 1. Faktör Analizleri Sonucu Bulunan KMO, Açıklanan Varyans ve Alpha Değerleri Faktör Açıklanan Bölüm sayısı KMO Varyans

Alpha

İletişim boyutu: İnternetin yararları

1

.874

% 54.617

0,858

İletişim boyutu: İnternetin neden olduğu sorunlar

1

.915

% 62.507

0,896

Sağlık boyutu: Fizyolojik problemler

1

.896

% 52.894

0,898

Sağlık boyutu: Psikososyal problemler

1

.760

% 47.801

0,767

Sağlık sorunları hakkında bilgi sahibi olma / önlem alma

1

.711

% 80.340

0,918

İnternet kafeler üzerine görüşler

3

.773

% 54.832

0,718

Faktör sayıları, Kaiser (1974) ve Field (2000) tarafından da önerildiği gibi özdeğerleri 1.00 değerinin üzerinde olan faktörleri analize katarak belirlenmiştir. Açıklanan varyans değerlerinin tamamı Dunteman (1989) tarafından sosyal bilimlerde gerçekleştirilen faktör analizleri için tavsiye edilen yüzde 40 alt barajının çok çok üstündedir. İnternet kafeler üzerine belirtilen görüşler hariç tüm faktörler tek başlık altında toplanmıştır. Bu bağlamda faktörleri oluşturan maddelerin ortalamasının alınarak analiz yapılması mümkündür. Her bir faktör analizi sonucunda maddelerin aldıkları faktör yükleri Tablo 2’de sırasıyla özetlenmiştir.

Tablo 2. İletişim Boyutu: İnternetin Yararları Üzerine Hazırlanan Maddeler Madde

Faktör yükü

Fikir alışverişinde bulunmamızı sağlıyor

0,771

Tanıdıklarımla uzun süre ve rahatça iletişim kurmamı sağlıyor

0,770

Görüş ve düşüncelerimi rahatlıkla dile getirebilecek bir iletişim ortamı sunuyor

0,759

Görüntülü ve sesli iletişim kurmamızı sağlıyor

0,747

Kültürel gelişimimize katkı sağlıyor

0,726

İletişimimizi ekonomik hale getiriyor

0,700

Sosyalleşmemize katkı sağlıyor

0,695

42

Tablo 3. İletişim Boyutu: İnternetin Neden Olduğu Sorunlar Üzerine Hazırlanan Maddeler Madde

Faktör yükü

Beni aile çevremden uzaklaştırıyor

0,860

İnsanlarla yüzyüze zaman geçirmeme engel oluyor

0,858

Günlük işlerimi aksatarak zaman kaybına neden oluyor

0,809

Ailemle geçirdiğim zamanı azaltıyor

0,801

Aile içi çatışmaya neden oluyor

0,784

Aile bireylerim ya da çevreden kişiler bilgisayar başında çok vakit geçirmemden şikayetci oluyor

0,772

Türkçe'nin düzgün kullanımını engelliyor

0,626

Tablo 4. Sağlık Boyutu: Fizyolojik Problemlerle İlgili Maddeler Madde

Faktör yükü

Kendimi yorgun hissediyorum

0,805

Kendimi stresli hissediyorum

0,795

Kendimi gergin hissediyorum

0,787

Uykusuzluk çekiyorum

0,739

Eklem/kas ağrısı çekiyorum

0,727

Baş ağrısı yaşıyorum

0,727

Sırt/boyun ağrısı yaşıyorum

0,719

Göz yorgunluğu/ göz kızarıklığı yaşıyorum

0,676

Yemek yeme düzenimde sorun yaşıyorum

0,655

Kilo alma problemi çekiyorum

0,621

Tablo 5. Sağlık Boyutu: Psikososyal Problemlerle İlgili Maddeler Madde

Faktör yükü

İnternete giremediğim zamanlarda huzursuzluk hissediyorum

0,783

İnternete giremediğim zamanlarda yalnızlık hissediyorum Bilgisayarımda MSN (sohbet programı) açık olmadığı zamanlarda kendimi huzursuz hissediyorum

0,761 0,676

İnternette alışveriş yapma isteğimi engelleyemiyorum

0,646

İnternette pornografi sitelerine girmekten kendimi alamıyorum

0,635

İnternette kumar/bahis sitelerine girmekten kendimi alamıyorum

0,631

43

Tablo 6. Sağlık Sorunları Hakkında Bilgi Sahibi Olma ve Önlem Alma Faktör yükü

Madde Bilgisayar/İnternet kullanımıyla ortaya çıkabilecek psiko-sosyal sorunlar hakkında bilgi sahibiyim

0,909

Bilgisayar/İnternet kullanımıyla ortaya çıkabilecek fiziksel sorunlarla ilgili önlem alıyorum

0,895

Bilgisayar/İnternet kullanımıyla ortaya çıkabilecek psiko-sosyal sorunlarla ilgili önlem alıyorum

0,893

Bilgisayar/İnternet kullanımıyla ortaya çıkabilecek fiziksel sorunlar hakkında bilgi sahibiyim

0,888

Tablo 7. İnternet Kafeler Üzerine Görüşler Faktör 1: Kontrollü kullanım

Faktör Yükü

İnternet kafeler akademik başarıyı olumsuz etkilemektedir.

0,846

İnternet kafeler bireylerin sağlıklı iletişim kurmalarına engel olmaktadır.

0,830

İnternet kafelerde öğretmen gibi bir danışman bulunmalıdır.

0,588

İnternet kafelerde kullanıcıların erişebildiği siteler yeterince denetlenmemektedir.

0,516

Faktör 2: Mekansal özellikler Çocukların boş zamanlarını Internet kafelerde geçirmeleri anne-babayı tedirgin etmez. 0,743 Internet kafelerdeki oturma düzeni / havalandırma / nem / ışıklandırma vb. insan sağlığına uygundur. 0,737 Evde Internet bağlantım olsa bile Internet kafeye gitmekten hoşlanıyorum.

0,732

İnternet kafeler ders çalışmak / kaynak bulmak / araştırma yapmak için uygun ortamlardır. 0,633 Faktör 3: Zararlı alışkanlıklar Internet kafeler genellikle oyun amaçlı kullanılmaktadır.

0,759

Bireyler Internet kafelerde olumsuz arkadaşlık deneyimleri yaşayabilirler.

0,678

İnternet kafeler çocukların kötü alışkanlıklar edinmesine neden olur.

0,651

Tablolarda görüldüğü üzere tüm faktör analizlerinde faktör yükleri değişik yazarlar tarafından önerilen .30, .40 ve .45 gibi alt limitlerin çok çok üstündedir (Field, 2000; Pallant, 2001). Yapılan analizler sonucunda faktör yapılarının sağlıklı olduğu, her faktörü oluşturan maddelerin faktör yüklerinin ideal olduğu, açıklanan varyansın tüm analizlerde yeterli olduğu, KMO değerlerinin literatürde belirtilen değerlerden çok daha iyi olduğu ve her soru grubunun iç tutarlılık katsayısının ideal olduğu sonucuna varılmıştır. İnternet kafeler üzerine görüşlerden oluşan alt kısım alt faktörlere ayrıldığında her bir faktörün iç tutarlılığı Pallant (2001) tarafından da belirtildiği gibi madde sayısının azlığından dolayı düşmektedir. Bu nedenle internet kafeler hakkındaki görüşlerin tamamı tek faktör altında incelenerek .72’nin üstünde bir Alpha değeri ile çalışmaya devam edilmiş, olumlu ve olumsuz cümleler belirlenerek uygun kodlama yapılmış ve ortalama puan internet kafeler hakkındaki olumlu görüşleri yansıtan bir puan olarak elde edilmiştir. 44

Son olarak anketin maddelerinden elde edilen beşli likert dağılımlarını değerlendirmek için ortalamalara paralel olarak her bir madde için standart görüş aralıkları belirlemek amacıyla 4/5=0.8 formülü kullanılmıştır. Bu görüş aralıkları şu şekilde saptanmıştır: Anketteki herhangi bir “i” maddesine ait aritmetik ortalama ( X i )’dir. Eğer i. Maddesi’nin aritmetik ortalaması; 1 ≤

X i

Smile Life

Show life that you have a thousand reasons to smile

Get in touch

© Copyright 2024 DOKU.TIPS - All rights reserved.