İSO 9. Sanayi Kongresi ve İnovasyon Sergisi Sanayi ve Ekonomi için Gelecek Senaryoları

İSO 9. Sanayi Kongresi ve İnovasyon Sergisi

“Sanayi ve Ekonomi için Gelecek Senaryoları” Prof. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi, Uluslararası K

Author Ömer Kutay

15 downloads 256 Views 2MB Size
İSO 9. Sanayi Kongresi ve İnovasyon Sergisi

“Sanayi ve Ekonomi için Gelecek Senaryoları” Prof. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi, Uluslararası Kalkınma Merkezi Direktörü

Konuşma Notları Aralık 2010

İSO 9. Sanayi Kongresi Prof. Ricardo Hausmann Konuşma Notları, 7 Aralık 2010

PROF. RİCARDO HAUSMANN: Öncelikle bana konuşma fırsatı verdiğiniz için teşekkür etmek istiyorum. Sizlere hazırladığım sunumda, dünyada büyümenin nasıl arttığını ve Türkiye’nin bu büyüme şekli içine nasıl yerleştirilebileceğini düşündüm.

En zengin ülkelere geldiğinizde de İsviçre, Amerika, Norveç ve Hong Kong’u görüyoruz. (Resim 2).

Kişi başına Amerikan doları Piyasa fiyatları

Şimdi neler üzerinde duracağımıza kısaca değinelim: Öncelikle ayrışmadan birleşmeye nasıl geçtiğimizi ve bunun Türkiye açısında ne anlama geldiğini inceleyelim. Özellikle de Türkiye’ye neler olduğundan ve Türkiye’nin neler yaşadığından bahsetmek istiyorum.

X4

En zengin

Avustralya Belçika Almanya Kanada

Hong Kong, Çin İsviçre Amerikan Japonya Norveç

Satın alma parite fiyatları

24401 25055 25420 26143

33369 33520 33665 36039

34587 37789 38206 40481 42684

40599 37780 43179 31484 49711

ABD, Kongo Dem. Cumhuriyeti’nden 387 kat (ya da satın alma parite fiyatlarıyla 145 kat) daha zengin

Adam Smith meşhur kitabını yazdığında dünyada kişi başına düşen gelir, fakir ülkelerde zengin ülkelerdekinin dörtte biri kadardı; bunu hatırlayalım. En zengin ülke, en fakir ülkeden dört kat daha zengindi. Dünya kalkınma göstergelerine göre, bugün dünyadaki en fakir ülkeler bu ülkelerdir (Resim1).

Bu tabloda kişi başına düşen milli gelirleri ve satın alma parite fiyatlarını görmekteyiz. Bunları dörtle çarptığınızda yine Bangladeş, Kenya çıkıyor karşınıza. Bunu da dörtle çarptığınızda Türkmenistan, Ekvator, Fas çıkıyor. Bunu da dörtle çarptığınızda Türkiye, Şili, Meksika, Hırvatistan ve Çek Cumhuriyeti geliyor. bunu dörtle çarpıyorsunuz ve karşınıza Avustralya, Belçika, Almanya ve Kanada çıkıyor.

Bu durumda Amerika, Kongo’dan 387 kat daha zengin. Gördüğümüz gibi, fakir ve zengin ülkeler arasında gelirlerin farklılaşması çok arttı. Şimdi bunu grafik olarak görelim (Resim 3).

Adam Smith “Ülkelerin Zenginliği” kitabını yazarken aradaki fark dört kattı, şimdi 400 kat oldu. Peki, bu arada ne oldu ki ülkeler arasındaki eşitsizlik bu kadar arttı? En zengin ülkeler, fakir ülkelerden çok daha hızlı büyüdü, büyümenin başını zengin ülkeler çekti.

1

İSO 9. Sanayi Kongresi Prof. Ricardo Hausmann Konuşma Notları, 7 Aralık 2010

Tipik bir Alman ailesine bakalım (Resim 4). Şimdi Mısırlı bir aileye bakalım (Resim 7).

Almanya: Bargteheide’dan Melander ailesi bir haftalık gıda harcaması: 375.39 Avro ya da 500.07 Amerikan doları Mısır: Kahire’den Ahmed ailesi Bir haftalık gıda harcaması: 387.85 Mısır Poundu ya da 68.53 Amerikan doları

Haftada 375 avro harcıyorlar ve bunları alıyorlar. Bu resimleri internetten aldım; bir gazeteci yapmış bu araştırmayı. Başka bir aileye bakalım (Resim 5).

Bu aileler haftada 68 dolar harcıyorlar. Şimdi de Ekvatordan bir aileye göz atalım (Resim 8).

Ekvador: Tingo’dan Ayme ailesi Bir haftalık gıda harcaması: 31.55 Amerikan doları Meksika: Cuernavaca’dan Casales ailesi bir haftalık gıda harcaması: 1,862.78 Meksika Pesosu ya da 189.09 Amerikan doları

Bu, Meksikalı bir aile; farklı bir tüketim, farklı şeyler yiyorlar ve içiyorlar (Resim 6).

Polonya: Konstancin-Jeziorna’dan Sobczynscy ailesi Bir haftalık gıda harcaması: 582.48 Zloty ya da 151.2 Amerikan doları

Gördüğünüz gibi çok az protein var, süt ürünleri çok az. Son olarak da en fakir aileye bakalım (Resim 9). Haftada 1 dolar harcayan bir aile.

Çad: Breidjing Kampı’ndan Ebubekir ailesi Bir haftalık gıda harcaması: 685 CFA Frankı ya da 1.23 Amerikan doları

2

İSO 9. Sanayi Kongresi Prof. Ricardo Hausmann Konuşma Notları, 7 Aralık 2010

.1

KHM

10 yıllık büyüme hızı .04 .06 .08

büyümelerine

MAC

CHN AGO GEO

KAZ BLR LVA

MDA TJK

UKR BTN ALB

BIH ETH KOR ROU LKA CPV SVK HKG BGD HUN IRN CZE HRV MNE DOM GRC IRL SLE KGZSDN UZB MYS MUS IDN BWA JOR POL SVN MAR EGY TUN GRD LUX VCT CRI UGA NAM BLZ FIN GHA MKD PAN THA PER LSO RWA CHL TZA TCD MLI SGP ISL ECUDZA HND LBN WSM KNA BFA GMB SRB SURCOL BRA AUS GBR CAN ARG ESP NGA AUT PHL BEL ISR PAK TUR MEX CMR COG GTMSLV ZAFDMA DEU GIN FRA BOL SWE NIC DNK ZMB CHE JPN LCA SWZ FJI MDGBENKEN JAM URY DJI MWI NPL NZL BHS MHL ITANLD USA NOR KIR SEN VEN GUY TON SYCSAU PRT YEM PRY SYR NER VUT

v

10000 Kişi başına GSYİH (sabit 2000 ABD$), L10

Türkiye, bazı yıllarda hızlı büyüdü ama bunun için de bedeller ödedi (Resim 12).

Türkiye’nin hassas büyümesi 12,0 10,0 8,0

6,0 4,0 2,0

2008

2006

2002

-2,0

1998

0,0

2000

Burada, ülkelerin 1968’de ve 2008’de nerede oldukları görüyoruz. Mesela Çin, 1968’de çok fakir bir ülke ve Gayri Safi Yurtiçi Hasılası %8. Burada Kore, Singapur, Hong Kong var. İrlanda, Tayland, Endonezya var. Hindistan biraz daha yavaş büyüyor. Türkiye, son kırk yıl boyunca kişi başına %2,5 büyüyor ama çok az sayıda ülke, Amerika ve Almanya kadar hızlı büyüyor. Dolayısıyla son kırk yıl içerisinde bu açık pek fazla kapanmadı. Bu %8, %4, %2’lik büyüme hızı, kırk yılda büyük anlam ifade ediyor. O nesil o zaman 25 yaşında olsa -ebeveynlerle çocuklar arasındaki yaş farklı genelde bu kadardır- %8 hızla büyümek demek, çocukların anne-babalarından 585 kat, torunlarınsa 47 kat daha zengin olacakları anlamına geliyor. %8’lik bir ekonomik büyüme, 50 yılda bu noktaya erişiyor. %2-3 büyüdüğünüz zaman, torunlar büyükanne ve büyükbabalarının 2-4 katı zengin olacaklar demek. Türkiye, son kırk yılda %2,5 büyüdüğü için durum buna benziyor. Burada da Çin’in son kırk yıldaki büyümesini görüyoruz.

1996

Büyüme hızı1968-2008

1992

5000 1000015000 20000 25000 Kişi başına GSYİH (sabit 2000 ABD$), L40 Büyüme hızı1968-2008

1994

GUY BOL PNG

1988

LUX FIN ISL NOR JPN GRC ESP ISRAUT BEL TTO NLD ITA FRA GBR AUS SWE CAN DNK USA URY MEX ARG NZL CHE SAU PER GAB SLV JAM ZAF BHS

1990

SDN NGA BGD RWA KEN MLI GHA GMB TCD BEN SLE

SYR MAR ECU PRY COG IRN FJI PHL DZA HND GTM CMR SLB GEO

PRT

1986

0

BDI

PAK

IRL

LVA SYC HUN CHL TUR COL BRA CRI PAN

1982

NPL BFA MWI

LKA

1984

IND

1978

HKG MYS VCT DOM EGY TUN BLZ

1980

SGP

1976

KOR

THA

1974

Büyüme hızı 1968-2008 .02 .04 .06

BWA

2000030000 40000

10 yıllık büyüme hızı

Çin, en tepede, artık fakir değil, ekonomisini çok büyütmüş ve büyüme hızı yaklaşık %10. Rusya, 1990’larda çok kötü bir dönem geçirdi, şimdi daha hızlı büyüyor. Hindistan’ın büyüme hızı, kişi başına %6. Kore, Hong Kong, İrlanda ve Singapur da şimdi çok zengin olmasına rağmen %4,5-5 gibi bir hızla büyüyor. Türkiye’nin kişi başına düşen milli geliriyse %4 civarında büyüyor. Şimdi artık çok daha fazla sayıda ülke; Hindistan, Çin gibi büyük ülkeler, Amerika gibi ülkelerden daha hızlı büyüyorlar. Bunun da tabii ki dünya büyümesine bir yansıması olacak.

1972

CHN

1970

.08

Son 40 yılda kaydedilen büyüme

LSO

TTO

MDV

IND MNG MOZLAOVNM

10 yıllık büyüme hızı

IDN

LTU

RUS BGR

2004

yıldaki

Son 10 yılda kaydedilen büyüme

0

Ülkelerin son kırk bakalım (Resim 10).

Son on yıla baktığımızda hızla büyüyen birçok ülke olduğunu görüyoruz (Resim 11).

.02

İşte gelirler arasındaki bu farklılık, insanların çok farklı ihtiyaçları ve çok farklı tüketim şekilleri olduğunu gösteriyor. Ülkeler arası eşitsizlikteki bu artışın artık bir durma noktasına geldiğini ve dünyada en hızlı büyüyen ülkelerin zengin ülkelerden aslında daha fakir olduğunu görüyoruz. Aradaki uçurum artık bu kadar hızlı artmayacak, ülkeler yavaş yavaş birbirlerine yaklaşacaklar ve bu da çok önemli bir gelişme.

-4,0

-6,0 -8,0

3

İSO 9. Sanayi Kongresi Prof. Ricardo Hausmann Konuşma Notları, 7 Aralık 2010

50000

ABD

Kişi başına GSYİH 20000 30000 40000

İngiltere Kanada

Avro bölgesi Japonya

Çok farklı müşteriler Veryfarklı different customers Çok ihtiyaçlar Very different needs

Kore Cum.. Polonya Rusya Federasyonu Türkiye Meksika Brezilya

10000

120 110 RER 100 90 80

Avustralya

Endonezya Hindistan

0

Diğerleri

Çin

5000

GSYİH

10000

15000

Ekonomi ne kadar büyük?

70 1980

Dünyanın en büyük ekonomileri Ortalama olarak insanlar ne kadar zengin

Türkiye’deki reel döviz kuru oranı

Bu sistematiği de öğrendikten sonra, dünyadaki ekonomik büyümede ne tür değişiklikler olacağına bakalım (Resim 15).

0

Bu kriz dönemlerine baktığımızda gerçekten de reel döviz kurunun arttığı ve devalüasyonun yaşandığı dönemleri görmekteyiz (Resim 13).

1990

2000

2010

YIL

Bunun paralelinde ödemeler dengesindeki krizleri, cari açıkları ve arkasından gelen devalüasyonları görüyoruz (Resim 14).

-2

70

80

0

90

Cari hesap 2

100 RER

4

110

120

6

Değer artışı, cari hesap açıkları ve krizlerden önce geliyor

1980

1990

2000

2010

YIL

Cari hesap

RER

Bütün bunlar Türkiye’de dengesinin bir parçası olmuş.

bu

büyüme

X ekseninde ekonominin büyüklüğü, Y ekseninde de kişi başına düşen milli gelir yer alıyor. Amerika yine oldukça yukarıda, arkasından Avro bölgesi geliyor. Avro bölgesinde kişi başına gelir oldukça düşük. Avustralya, İngiltere ve Kanada yine çok yukarılarda. Bunlar hem büyük ekonomiler hem de zenginler. Japonya aslında Çin kadar büyük bir ekonomi ama Çin’in kişi başına geliri 4.000 dolar civarında ve bu rakam yukarıda yer alan ülkelerin onda biri kadar. Kanada, Brezilya ile aynı büyüklükte ama Kanada’da kişi başına düşen gelir 40 küsur bin dolar, Brezilya’da bu rakam 8.000 dolar. Dolayısıyla kişi başına düşen milli gelirde eskiden dünya devi olan ülkelerle şimdi gelişenler arasında böyle bir fark var. Artık bu ülkelerde tüketiciler çok farklı. Bu ülkeler büyür ve insanlar daha çok şey talep ederlerse, bu talepler farklı oluyor, çünkü bu insanlar yılda 40.000 dolar değil, 4.000-8.000 dolar kazanıyorlar.

4

İSO 9. Sanayi Kongresi Prof. Ricardo Hausmann Konuşma Notları, 7 Aralık 2010

Son on yılda bu ekonomilerin büyümesinin dünya ekonomisine ne kadar katkıda bulunduğunu görüyoruz (Resim 16).

10 yılda GSYİH’daki değişim, sabir fiyatlar 500 1000 15002000 2500

Dünya büüymesine ne kadar katkıda bulundu?

Kim büyük, 1998-2008 arasında dünyanın büyümesine kim katkıda bulunuyor ABD

Çin

Japonya Hindistan Kore Rusya F.

İngiltere

Fransa Almanya

Brezilya CAN İspanya

Meksika Avustralya Türkiye

İtalya

Endonezya Hollanda Polonya

5000 Sabit 2000 fiyatlarıyla GSYİH

10000 15000

Ekonomi ne kadar büyük? Kaynak: Dünya Kalkınma Göstergeleri, Dünya Bankası

Dünyadaki en büyük ekonomi Amerikan ekonomisidir ve aynı zamanda dünyanın büyümesine de en çok katkıda bulunan ekonomidir. İkinci en büyük ekonomi Japonya ama dünyanın büyümesine en büyük ikinci katkı Japonya’dan gelmiyor, Çin’den geliyor. Çin, Japonya’dan çok hızlı büyüyor ve dünya ekonomisine çok daha büyük katkıda bulunuyor ve bulunmaya da devam edecek. İngiltere, ekonomisi daha büyük olmasına rağmen dünyanın büyümesine Hindistan ile hemen hemen eşit katkıda bulunuyor. Fransa’nın ekonomisi Kore ile eşit katkıda bulunuyor ve burada da Türkiye var.

Çin, Amerikan ekonomisinin boyutlarına ulaşacak ama dünyanın büyümesine daha büyük katkıda bulunacak, yani Çin Amerikan ekonomisi kadar büyüdüğünde Çinliler Amerikalıların dörtte biri ya da beşte biri zenginliğinde olacaklar. Nüfusları Amerika’nın beş katı olduğu için Amerikalılar kadar zengin olmayacaklar. Hindistan, dünyanın büyümesinin çok önemli bir kısmının oluşturacak. Brezilya, Endonezya, Meksika, Kore yine dünya büyümesine çok katkıda bulunacak. Türkiye de burada. Dünya büyümesine ortalama katkıda bulunan ülkelerin kişi başına gelirleri artık daha düşük. Hızlı büyüyen ülkeler, eskiden hızlı büyüyenlerden daha fakir yani büyümeye çok katkı verenler artık eskisi kadar zengin değil. Türkiye, bütün bu gelişmeden, bu olaylardan nasıl yararlanabilir? Türkiye için bir hesap yaptım ve Türkiye’nin ihracat yaptığı ülkelerin ne kadar zengin olduğuna baktım. Eskiden dünyada ithalat yapan ülkeler her zaman Türkiye’den daha zengindi ama dünya şimdi daha fakirleştiği için Türkiye’nin ihracat sepetinde bu denge değişiyor ve Türkiye’nin ürünlerini ihraç etmesi artık daha kolaylaşıyor. En çok ihracat yapılan on ülkeye baktığımızda zaten bunu görmekteyiz (Resim 18). 1995-2009 arasında en çok büyüyen ihracat yapılan ülkeler

Şimdi de önümüzdeki on yıla bakalım (Resim 17).

Sabit 2005 fiyatlarıyla GSYİH’deki 10 yıllık artış 2000 40006000 8000

Dünya büyümesine ne kadar katkıda bulunacak?

2020 yılında kim büyük olacak, kim büyüyecek? Çin

Hindistan

ABD

İrlanda Türkiye Kanada Tayvan Avustralya İspanya

Grup MENA BRIC CIVETS CIVETS EU BRIC MENA BRIC MENA MENA

BRA Rusya Fed. Endonezya Meksika Kore

2009’da en üst 50’ye giren sıralamadaki en büyük değişiklikler (2009’da 400 milyondan fazla ihracat ya da toplam ihracatın %0.3’ü)

Almanya

Ülke Irak Hindistan Türkmenistan Güney Afrika Endonezya Malta Çin BAE Brezilya Gürcistan Sudan Fas

sıralama 95 sıralama 09 Sıralamadaki değişiklik

37 56 60 55 62 63 40 26 65 53 67 48

5 22 30 29 40 41 20 9 49 37 52 33

+32 +34 +30 +26 +22 +22 +20 +17 +16 +16 +15 +15

2009’daki değer (milyon)

5125.3 1409.6 943.6 945.5 586.5 567.0 1477.1 2891.8 408.3 664.3 373.2 712.6

2009% 4.7% 1.3% 0.9% 0.9% 0.5% 0.5% 1.4% 2.7% 0.4% 0.6% 0.3% 0.7%

Fransa İngiltere Japonya

İtalya

5000 Sabit 2005 fiyatlarıyla GSYİH

10000

15000 20000

Ekonomi ne kadar büyük olacak?

Kaynak: Economist İstihbarat Birimi tahminlerine göre yapılan hesaplamalar

Buradaki on ülke Türkiye’nin toplam ihracatının %60’tan fazlasını oluşturmaktaydı, şimdi %50’sini oluşturuyorlar. Bu on temel

5

İSO 9. Sanayi Kongresi Prof. Ricardo Hausmann Konuşma Notları, 7 Aralık 2010

Türkiye’nin tek tek bu ülkelere neler ihraç ettiğine baktım ve ortaya çıkan kompozisyon bu şekilde (Resim 19). İhracat sepeti karşılaştırması - 2009

Toplam ihracat içinde her kategorinin ağırlığı 40 60 80 20 100

Önemli ülkeler - using leamer categories

Export basket comparison at dest level

kimyasallar makine

sermaye yoğun Emek yoğun hububat hayvansal ürünler tropik tarım orman ürünleri hammaddeler

0

petrol Çin

Rus F.Irak ARE Alm. İsp.

Fra. WLD Toplam Türkiye

Kimyasal maddeler, makineler, sermaye yoğun ürünler, emek yoğun ürünler, hububatlar, hayvansal ürünler, tropik tarım ürünleri ve orman ürünleri, hammaddeler ve petrol. Çin’e genellikle hammadde ihraç ediliyor. Türkiye’nin aslında ihraç edecek çok fazla hammaddesi yok ama Çin, Türkiye’den çok fazla hammadde satın alıyor. Fransa, makine alıyor, arabalar satın alıyor. Türkiye’nin ihracatı bu ülkelerin ithalatı ile ne kadar uyum içinde? Ben bir benzerlik hesaplaması yaptım ve bunları bir grafikte birleştirdim (Resim 20).

Benzerlik endeksi (-1=en düşük 1=en yüksek) .1 .2 .3 .4 .5

Türkiye’den ithalatını artıran ülkelere bakalım. Öncelikle 1995-2009 arasında yukarılara çıkan ülkeleri saymak istiyorum. İlk ülke Irak, 37. sıradan 5. sıraya yükselmiş; yılda 5 milyar dolarlık ithalat yapıyor. Hindistan 56. sıradan 22. sıraya çıkmış, bu çok önemli. Üçüncü ülke Güney Afrika ve Endonezya. Çin’i özellikle göstermek istiyorum; 40. sıradan 20. sıraya çıkmış. Dolayısıyla Türkiye bu yeni büyümeden yararlanıyor, ihracat yapmayı hedeflediği ülkelerin şekli değişiyor.

Türkiye’nin ihracatı ve ülkelerin ithalatına karşı ithalatı arasındaki benzerlik IND CHE

GBR DZA IRQ

SYR AUT AZE

UKR

13.5

14

GRC LBY SAU

ZAF TKM

0

pazar, artık Türkiye’nin ihracat güzergâhının ancak yarısını oluşturuyor.

POLISR CHN BGR

IRN ROM NLD

14.5 ihracat

EGYARE

USA ITA

ESP RUS

DEU

BLX

15

FRA

15.5

16

not: benzerlik endeksi ağırlıklar kullanılarak oluşturulmuştur

Türkiye’nin bu ülkelerin her birine ne kadar ihracat yaptığına baktığımızda, Almanya tabii ki başı çekiyor; ben bu ülkenin toplam ithalatı ile Türkiye’nin ihracatının ne kadar benzeştiğini bu grafiğe koydum, sizin sattıklarınız ile onların satın aldıkları arasındaki örtüşmeyi göstermek istedim. Birinci gözlem: Almanya sizin en çok ihracat yaptığınız ülke ama onlar aslında sizin sattıklarınızı değil başka şeyleri en çok alıyorlar. Çin’de bu fark daha fazla. Sizin halihazırda sattığınız kalemleri en fazla ithal eden ülke Hindistan. 2020’de Hindistan, dünyanın büyümesine Amerika kadar katkıda bulunacak demiştim ve gerçekten de sizin şu anda ihraç ettiğiniz ürünlere uygun bir ülke. Herkes Çin’den bahsediyor ama siz Hindistan’ın üzerine yoğunlaşın. Biraz önce bahsettiğimiz yakınlaşma, yani gelirlerin yavaş yavaş birbirine yakınlaşması, Türkiye’ye çok büyük bir senaryo getiriyor. Dünya, genelde daha da zenginleşiyor ve ortak bir noktaya yavaş yavaş yaklaşılıyor. Bu da tabii ki bazı değişimleri de beraberinde getiriyor. Büyümekte olan ülkeler, eski zengin ülkelerden farklı tüketim şekillerine sahipler. Almanya’ya BMW satabilirsiniz ama Hindistan’a başka şey satacaksınız, Hindistan’a sattığınız makineler daha da farklı olacak. Bunun için de farklı ürün tasarımı gerekiyor. Avrupa, Türkiye’nin büyümesi için şimdiye dek olduğu kadar önemli bir kaynak olmayacak,

6

İSO 9. Sanayi Kongresi Prof. Ricardo Hausmann Konuşma Notları, 7 Aralık 2010

diğer ülkeler çok daha büyük pazar olacaklar. Bunu zaten AB ülkelerine yapılan ihracatın sizin sepetinizdeki payının azalmasından biliyoruz. Şu anda siz zaten Çin’in satın almak istediği ürünleri onların ülkelerine satmıyorsunuz ama Hindistan için bu geçerli. Hindistan’a yoğunlaşmanızı işte bu yüzden söylüyorum. Şimdiye kadar zengin ülkelerde kişi başına düşen gelirin daha yüksek olduğundan bahsedildi ama zengin ülkeler farklı şeyler üretiyorlar. Zengin ülke sadece fazla üretmez, aynı zamanda farklı şeyler üretir. Bu fotoğrafı nerede çektiğimizi söylememe gerek yok sanırım (Resim 21).

Aşağıdaki fotoğrafı ise birincisinden farklı bir yerde çektiğim de çok açık. İhtiyaçlar farklı, ilgiler farklı. Ülkelerin yetkilikleri farklı; zengin ülkeler daha karmaşık ürünler üretiyor ve bunlar daha çok yetkinlik gerektiriyor, fakir ülkeler basit ürünler üretiyorlar ve daha az yetkinlik kullanıyorlar. Burada büyümenin yolu, daha karmaşık ürün yapabilmek için yetkinliklerin artırılmasından geçiyor.

Ürün ürün hesapladık. Sizin ihracat yaptığınız ülkeler acaba ne kadar zengin? Burada sizin ne kadar zengin olduğunuz ve ihracat yaptığınız ülkelerin ne kadar zengin olduğu görülüyor. Zengin ülkeler zengin ülkelerin alacakları ürünleri üretirken fakir ülkeler de yine fakir ülkelerin satın alacakları ürünleri üretiyorlar. “Bunu bilmek için Harvard’a gitmek mi lazım” diyebilirsiniz tabii. Ama gerçekten bu, çok önemli bir nokta. Fakir ülkeler daha çok üreterek zengin olamaz, ürettikleri ürünün türünü değiştirerek zengin olurlar. Bu toplantının başlığının Yapısal Dönüşüm olduğunu duymak beni çok mutlu etti, çünkü bu çok önemli bir konu. Bu birinci dersimizdi. Harvard’da çok yetenekli ve zeki Türk öğrencilerim var, izleyicilerimiz arasında da birkaç tanesi var. Danny Rodrigue ile bu araştırmayı yaptığımızda, Türk öğrencilerimiz de bize destek oldular. Burada Türkiye’yi görüyorsunuz (Resim 23).

Burada gördüğünüz tablo, bize zengin ülkelerin rakiplerinden ne kadar zengin olduğunu gösteriyor (Resim 22).

7

İSO 9. Sanayi Kongresi Prof. Ricardo Hausmann Konuşma Notları, 7 Aralık 2010

Rich countries rich-country poor Zengin ülkeler export zengin ülke ürünlerinigoods, ihraç ediyor, countries… fakir ülkeler… CHN

İhracatın sofistikasyonu, in logs at PPP 8.5 9 9.5

PHL

İhracat sofistikasyonunun gelişimi 13000

12000 GIN

Spain

ETH 11000

MWI NER

Poland Mexico

RWA 10000

8

İhracat rakiplerinin kişi başına geliri

10

IRL CHE FIN JPN DEU SWE AUT KOR CZE FRA ITA DNKUSA HUN SVK BEL SGP GBR ESP POL NLD ISR MEXHRVPRT THA TUR CAN LTU NZL GRC HKG BLR BIH ZAF CRI MYS BGR UKR IND AUS BRAURY TUN SLV ARG IDN JOR NOR RUS EGY DOM COL LKA SEN GTM MDA CHL BOL ALB GEO PER PAN PAK PRY ARM ECU KAZ KEN CIV YEM AZE VEN NGA SDN ZMB MLI UGAGHA

Yıllar içerisinde ürün portföyü daha sofistike hale geldi ve burada Türkiye’nin sofistike ürünlerini görmektesiniz (Resim 25).

6

7

8 9 Kişi başına gelir, PPP in logs

10

BRA ESP

Turkey

11

GRC MEX

Greece

9000

POL TUR

Brasil

8000

7000

Sizin zengin ülkelerle ya da fakir ülkelerde rekabet etmeniz önemli mi? Benim ülkem Venezuella gibi aşağılarda ya da Türkiye gibi yukarılarda olmak sizin için önemli mi? Çok enteresan ama gerçekten önemli. Burada sizin ürününüzün 1985’teki sofistikasyon oranını ve 20 yılda ne kadar büyüdüğünüzü görüyorsunuz (Resim 24).

1985-2005 arası büyüme, kişi başına ilk GSYİH için düzeltilmiş .02 .04 .06 .08 .1 .12

Ülkeler rakiplerinin gelir seviyesine yaklaşıyor KOR IRL SGP MAC THA MUS KNA MYS

CHL

HKG

MLT CYP NOR ESP BHR PRTGBR NLDUSA FINISL AUT IND TTO GRC AUS JPN SWE CAN DNK IDN LKACRI TUR ISR HUNITA OMN DOM URY NZL MOZ JAM EGY ARGBGR ALB PAN IRN SLV GUY MEX COLMAR FJI PAK WSM ECU SAU BGD PHL BRA PER GTM SYR GHA BOL VEN NPL HND MLI BFA MNG NGA DZA ZAF BLZ

SDN UGA

GIN PRY SEN ETH PNG KEN BEN NIC GMB

RWA MWI

NER

MDG CIV TGO

GAB JOR

CMR SLE

CAF HTI

BDI

7.5

8

8.5 1985 ihracat sofistikasyonu

9

9.5

Ürünlerinizin 1985’teki sofistikasyonuna bakarak 20 yıl sonraki büyümenizi tahmin edebilirdim ve Türkiye için tahminim bu olurdu. Gerçekten de doğru. Sizin şu anda ürettikleriniz, sizin geleceğinizi belirliyor. Mesela Çin’seniz, İtalya ile rekabet içindeyseniz, gelirinizin ne olduğunu görüyorsunuz; İtalya’nın aleyhine bir durum.

6000 2000

2001

2002

2003

2004

2005

2006

2007

2008

163 milyar dolarlık lastik kablo dokusu satıyorsunuz; alaşımsız çelikten yapılmış ürünlerin payı da çok büyük. Bu tür komplike ürünleri artırdığınızda birçok rakibinizi devre dışı bırakabilirsiniz. Daha fakir ülkelerle rekabet ettiğiniz ürünlere bakalım. Onlar sizin verimliliğinize ulaşırlarsa, işgücü onlarda daha ucuz olduğu için sizi dümdüz ederler. Burada görüldüğü gibi bunlar çok basit ürünler: naylon çorap, çarşaf, havlu, meyve vs. Bunlarla ilgili üzerinizde çok baskı olacak, Türkiye’nin bu kalemlerdeki ihracatı zorlanacak çünkü bu fakir ülkeler sizi kolaylıkla taklit edebilirler. Sonuçta şu noktaya geliyoruz: Ürünlerinizi daha gelişmiş ve daha sofistike yapmanız gerekiyor. Bunu nasıl yapacağınızı sorabilirsiniz. Burada gördüğünüz Burberry’nin yeni tasarım deseni değil. Bu, dünya ticaretinin bir tablosudur. (Resim 26).

Türkiye’nin ihracat kalemlerinin gittikçe daha sofistike hale geldiğini görüyoruz; bu açıdan Yunanistan ve Meksika ile yarışır durumda.

8

İSO 9. Sanayi Kongresi Prof. Ricardo Hausmann Konuşma Notları, 7 Aralık 2010

Ülkelerin karşılaştırmalı avantajı içindeki gizli yapı

Her çizgi bir ülke, her ürün de bir sütundur. Renklerle her ülkenin her üründen ne kadar ihracat yaptığını buraya koydum. Dünyadaki 129 ülkeden 772 ürün var. İsterseniz bu grafiğin matrisini biraz değiştirelim ve alfabetik sıraya sokmayalım (Resim 27). Ülkelerin karşılaştırmalı avantajı içindeki nations gizli yapı

uzmanlaşır, şirketler uzmanlaşır ama ülkeler farklılaşır, ayrışır. Kırsal kesimdeki bir sağlık ocağını düşünün. Bir doktor ve o doktor her şeyi yapar... Büyük bir hastaneyle karşılaştırın. 300 doktor vardır, bir tanesi dirsek cerrahisi uzmanıdır, biri onkoloji ameliyatı yapar, diğeri kardiyoloji ameliyatı yapar; her doktor uzmanlaşır ama hastane kendini ayrıştırır. İşte bir ülkede de bunun olması gerekir. İnsanlar, şirketler uzmanlaşır, ülkeler ayrışır. Peki bütün bunları nasıl açıklayabiliriz? Bu sistemin neden ortaya çıktığı üzerinde durmak istiyorum. Bu sistem, ülkeler ve ürettikleri ürünlerle ilgili. Bazı ülkeler, buradaki ülke gibi her şeyi yapıyor, bazıları da buradaki ülke gibi çok az sayıda şey üretiyor. Şimdi birkaç tanım yapacağım (Resim 28). Problem Simetrik Çeşitlilik

Ubiquity

Derece (Ülkeler)

Derece (Ürünler)

kc

M cp p

kc1=3

kc2=4

kc3=1

kp

M cp c

Ürün p1

kp1=2

Ürün p2

kp2= 2

Ürün p3

kp3= 1

Ürün p4

kp4= 3

Ülke C1

Ülke C2

Ülke C3

Hidalgo CA, Hausmann R Proc. Natl. Acad Sci. (2009) 106(26):10570-10575

O zaman bu üçgenimsi şekil oraya çıkıyor ve hangi veri setini koyarsam koyayım aynı üçgenimsi şekil çıkıyor. Bu şekil çok önemli çünkü şu anlama geliyor: Bazı ülkeler her şeyi üretiyor, aşağıdaki koyu renkli ülkelerse çok az şeyi üretiyor. Bunu dikey olarak okuyalım: Bazı ürünleri herkes yapıyor, bazı ürünleri çok az ülke yapıyor. Buradaki şekil neden hep üçgen oluyor? Çok sayıda şey üreten ülkeler, her şeyi yapıyor, diğer taraftan zengin ülkeler ürünlerinde farklılaşıyor. Bazen uzmanlar, ülkelerin x, y ve z’de uzmanlaşması gerektiğini söylüyor ama burada asıl kelime “farklılaşma”dır. İnsanlar

Çeşitlilik, çok basit bir şekilde açıklayacak olursak, ülkenizin ürettiği ürün sayısı demektir. “Ubiquity” dediğimiz kavram ise, belirli bir ürünü üreten ülke sayısıdır. Neden bazı ülkeler her şey üretirken, bazıları az şeyi üretiyor. Ülkelerin sahip olduğu yetkinlikler farklı. Burada ülkelerin kaç parça üretebildikleri önemlidir. Burada söz konusu olan kişilerin yetkinliği olabilir, organizasyonel bir yetkinlik olabilir. Diyelim ki yeni bir şirket kurmak ve internetten ürün satmak istiyorsunuz. Potansiyel müşterilerinizin elektriği olacak, internet

9

İSO 9. Sanayi Kongresi Prof. Ricardo Hausmann Konuşma Notları, 7 Aralık 2010

erişimi olacak, sofistike araçları olacak, banka hesapları olacak. Kaç müşterinin banka hesabı var ki kredi kartıyla satın alabilsinler. Ayrıca DHL gibi ürünü evlerine götürecek sistemler lazım. Bunun yanında sizin sitenize girdikleri internet kartı bilgilerinin çalınmayacağını bilmeleri gerekiyor. İşte bir girişimci olarak, bütün bunlar sayesinde yeni bir şirket kurabiliyorsunuz. Aynı şey taze meyve-sebze için de geçerli. Diyelim meyve-sebze ihracatı yapacaksınız, soğuk depolamaya, gıda ve sağlık izinlerine, güvenlik belgelerine ihtiyacınız var. Kısa sürede gümrükten geçmeniz lazım, bunun için yeşil hatta ihtiyacınız var. Eğer bu imkanlarınız, yetkilikleriniz varsa meyve-sebze ihracatı yapabilirsiniz, aksi takdirde yapamazsınız. Bu, bazı ülkelerin sahip olduğu bir yaklaşım. Burada tabii ülkeler bu yetkinliklerin sayısı yani çeşitliliği açısından birbirinde farklılaşıyorlar. Ürünler de ihtiyaç duyulan yetkinlikler bakımından farklılık taşıyorlar. Ülkelerin bir ürünle ilgili bütün yetkinliklere sahip olması gerekiyor. Ne kadar fazla yetkinliğe sahip olursanız o kadar fazla ürün üretebilirsiniz, o kadar çeşitlilik sahibi olursunuz. Eğer ürün, çok fazla yetkinliğe ihtiyaç duyuyorsa o zaman daha az ülke tarafından üretilecektir, çünkü ok daha az sayıda ülke bütün bu yetkinliklere sahiptir. Bu durumda o ürünün çok sayıda ülke tarafından üretilmesi mümkün olmaz. Eğer bir ülkenin yetkinlikleri fazlaysa, o zaman daha fazla yetkinliğe ihtiyaç duyan ürünleri üretebilir, daha az ülke tarafından üretilen ürünleri üretebilir. Sonuçta daha fazla yetkinliği ola ülkeler daha fazla çeşitliliğe sahip olacak ve daha az ülke tarafından üretilen ürünleri üretebileceklerdir.

Bu kavramı bütün dünyadan aldığım verilerle size göstermek istiyorum (Resim 29).

Çeşitlilik ve Ubiquity

Burada ülkelerin ürettikleri ürünlerin sayısını, burada da kaç tane ülkenin sizin ürettiğiniz ürünleri ürettiğini görüyorsunuz. Yoksul ülkeler az sayıda ve herkes tarafından üretilen ürünleri üretiyorlar. Bu tarafta da örneğin Amerika yer alıyor. Amerika’da hem çok fazla ürün üretiyor hem de diğer ülkelerin üretmediği ürünleri üretiyor. Gördüğünüz gibi ülkeler büyüdükçe ürün çeşitliliklerini artırıyorlar ve çok ülkenin ürettiği ürünleri üretiyorlar. Türkiye de burada yer alıyor ve örneğin Tayland’dan ve Hong Kong’dan daha az uzmanlaşmış bir ülke ama Endonezya, Şili veya Pakistan’ın nüfusu çok daha fazla. Buradaki rakamlara baktığım zaman bir ülkenin ne kadar yetkinliğe sahip olduğunu hesaplayabiliyorum. Bir ülkenin sahip olduğunu yetkinlikler sadece ihracat ürünlerine bakılarak görülebiliyor ve bu şekilde bir ülkenin gelecekte ne kadar zengin olacağını tahmin edebiliyoruz. Bu kuram bir ülkenin ne kadar zengin olduğunu sadece ürettiği ürünler bazında tespit etmemize yardımcı oluyor. “Evet, bu çok güzel ama mükemmel bir bağlantı değil,” diyebilirsiniz. Evet, bu kuramda bir hata var. Şöyle yanıt vermek istiyorum: “Bu kuram mı hata yaptı, yoksa dünya mı hata yaptı?” Belki ben haklıyım, dünya hatalı. Olamaz mı? Eğer ben haklıysam ve dünya

10

İSO 9. Sanayi Kongresi Prof. Ricardo Hausmann Konuşma Notları, 7 Aralık 2010

Çeşitliliğe karşı ubiquity Türkiye’nin şehirlerinin çeşitliliği ve ortalama ubiquity değeri 60

ARDAHAN TUNCELİ

k1 (Ortalama ubiquity) 30 40 50

BİNGÖL IÐDIR HAKKARÝ BAYBURT AÐRI GÜMÜŞHANE MUÞ SİİRT BÝTLÝS ERZÝNCAN RÝZE NÝÐDE SÝNOP KARS ÞIRNAK ARTVÝN BARTIN BATMAN ADIYAMAN KASTAMONU ERZURUM VAN KARABÜK AKSARAY KIRÞEHÝR OSMANÝYE AMASYA GÝRESUN KÝLÝS KARAMAN DÝYARBAKIR ELAZIÐ ÞANLIURFA MARDÝN NEVÞEHÝR SÝVAS TOKAT BURDUR ORDU DÜZCE YOZGAT ÇANAKKALE MUÐLA MALATYA ZONGULDAK ÇANKIRI ISPARTA EDÝRNE BOLU KAHRAMANMARAŞ AFYON KIRIKKALE UÞAK TRABZON KÜTAHYA HATAY YALOVA KIRKLARELİ AYDIN ÇORUM ANTALYA DENÝZLÝ SAMSUN ÝÇEL BİLECİK SAKARYA BALIKESÝR ESKÝÞEHÝR KAYSERÝ MANÝSA GAZÝANTEP ADANA TEKÝRDAÐ KONYA BURSA KOCAELÝ

20

hatalıysa, bu şu anlama gelebilir: Burada Çin veya Hindistan gibi bir ülkeye baktığımda, bu ülkenin şu andaki halinden daha zengin olması lazım. Bu da demektir ki gelecekte bu ülke daha hızlı büyüyecek, zaten bunun olacağını da biliyoruz. Bu hata payı gelecekteki büyümeye işaret ediyor (Resim 30).

ANKARAİZMİR İSTANBUL

10

Çeşitlilik ve Ubiquity

0

Bir ülke birtakım yetkinliklere sahipse ama geliri o düzeyde değilse, geliri o düzeye ulaşacak kadar büyüyecektir, yani yetkinlikleriniz düzeyinde büyümeye devam edeceksiniz. Türkiye burada yer alıyor. 1985’te Türkiye’nin ne kadar büyüyeceğini tahmin edebilirdim. Size bu üçgen yapıdaki matrisleri gösterdim. Bu, yine bu üçgen yapıya sahip bir başka matris ve TOBB’dan aldığımız verilerle hazırladık. Bu matris, Türkiye’nin şehirleriyle ve ürünleriyle ilgilidir (Resim 31-32).

500

k0 (çeşitlilik)

1000

1500

Size dünya için gösterdiğim tablo şehirler için de geçerli; bazı şehirler her şeyi üretirken bazıları da birkaç şeyi üretiyor ama bunlar herkesin ürettiği şeyler. Bu çalışmayı öğrencim Ozan Acar ile birlikte yaptım. Harvard’dan mezun oluyor, akıllı bir Türk ekonomisti arıyorsanız kendisi emrinize amade. Aynı hesaplamayı şehirler için de yapabiliyoruz. Tabii İstanbul, en fazla çeşitliliğe sahip şehir ve az şehir tarafından üretilen ürünler üretiyor. Bütün şehirleri burada saymam mümkün değil ama burada gördüğünüz gibi bazı şehirler farklı ürünler üretiyor. Ne kadar çeşitlilik varsa, şehir o kadar zengin oluyor. Burada kişi başına gelir düzeyini ve çeşitlilikle yine aynı paralelde olduğunu görüyorsunuz (Resim 33).

Çeşitliliğe karşı ubiquity Türkiye’nin şehirlerinin çeşitliliği ve ortalama ubiquity değeri

k1 (Ortalama ubiquity) 30 40 50

Ozan Acar

GÜMÜŞHANE MUÞ SİİRT BÝTLÝS ERZÝNCAN RÝZE NÝÐDE SÝNOP KARS ÞIRNAK ARTVÝN BARTIN BATMAN ADIYAMAN KASTAMONU ERZURUM VAN KARABÜK AKSARAY KIRÞEHÝR OSMANÝYE AMASYA GÝRESUN KÝLÝS KARAMAN DÝYARBAKIR ELAZIÐ ÞANLIURFA MARDÝN NEVÞEHÝR SÝVAS TOKAT BURDUR ORDU DÜZCE YOZGAT ÇANAKKALE MUÐLA MALATYA ZONGULDAK ÇANKIRI ISPARTA EDÝRNE BOLU KAHRAMANMARAŞ AFYON KIRIKKALE UÞAK TRABZON KÜTAHYA HATAY YALOVA KIRKLARELİ AYDIN ÇORUM ANTALYA DENÝZLÝ SAMSUN ÝÇEL BİLECİK SAKARYA BALIKESÝR ESKÝÞEHÝR KAYSERÝ MANÝSA GAZÝANTEP ADANA TEKÝRDAÐ KONYA BURSA KOCAELÝ

20

30

BİNGÖL IÐDIR HAKKARÝ BAYBURT AÐRI

40

ANKARAİZMİR İSTANBUL

10

(Şehirler) Çeşitliliğe göre sıralanmış

10 20

ARDAHAN TUNCELİ

60

Türkiye’nin içine bakalım

0

50

500

k0 (çeşitlilik)

1000

1500

60 70 80 200

Kaynak: TOBB’dan alınan veriler

400

600 800 1000 1200 1400 1600 1800 2000 (Ürünler) Ubiquity’ye göre sıralanmış

11

İSO 9. Sanayi Kongresi Prof. Ricardo Hausmann Konuşma Notları, 7 Aralık 2010

Gördüğünüz gibi Türk şehirleri arasında da çok ilginç bir yayılım var ve bunun ilginç bir gözlem olduğunu düşünüyorum. Tabii bu yayılımı siz benden çok daha iyi biliyorsunuz. Büyümeyi zorlaştıran nedir? Neden hep zengin ülkeler büyümeye devam etti, yoksul ülkeler onlara ayak uyduramadı? Bu aslında tavukyumurta meselesi gibi. Ürünlere sahip olmak için ürünlerin gerektirdiği bütün yetkinliklere sahip olmanız lazım. Diyelim ki ben daha fazla ürün üretmek istiyorum, daha fazla ürün üretmek için daha fazla yetkinliğe sahip olmam lazım. Ürün üretemiyorum çünkü o alanlarda yetkinliğim yok fakat çok sayıda yetkinlik oluşturup da var olmayan bir sanayi için ürün üretmek de istemiyorum. Böyle bir sektör yok, bu nedenle de kimse o yetkinlikler üzerinde çalışmıyor. Belki bu sektörün ya da sanayinin olmamasının sebebi, bu yetkinliklerin olmaması olabilir. Dolayısıyla size bilimsel olarak bunu kanıtlamış bulunuyorum. Büyüme mümkün değil, çeşitlendirme mümkün değil diye kanıtlıyorum aslında ama gerçekte bunun var olduğunu da biliyoruz. Peki, bu nasıl oluyor? Ülkeler halihazırda ürettikleri ürünlere yakın ürünlere geçtikleri zaman oluyor. Aşağı yukarı aynı yetkinlikleri ve belki birkaç tane de ilave yetkinlik gerektiren birtakım ürünlere geçtikleri zaman ülkeler bu sorunları çözmeye başlıyor. Yakın ürünleri anlatmak için bir benzetme yapacağım. Ürünleri ormandaki ağaçlar gibi düşünelim. Bazı ağaçlar birbirine yakın bazılarıysa onlardan çok daha uzakta. Eğer ürünler birbirine yakın yetkinlikler gerektiriyorlarsa, birbirlerine yakın durdukları, ihtiyaçları çok farklıysa birbirlerinden çok uzak durdukları bir alan düşünelim. Birbirine yakın ve uzak ürünleri düşünelim. Buradaki gömleği ele alalım. Şimdi de bu bluza bakalım. Belki çok benzer olduklarını düşünebilirsiniz ama bence hiç benzer değiller; rengi, malzemesi, kesimi farklı, dağıtım kanalları ve müşteri kesimi

farklı. Diyelim ki bu iki ürün arasındaki mesafe bir olsun. Bu düz ekran bir televizyon, bu da bilgisayar monitörü. Burada çok basit bir şey yaptık. Eğer iki ürünün gerektirdiği yetkinlikler birbirine çok yakınsa bunlardan bir tanesini üreten ülke diğerini de üretebilir. Bunların birbiriyle bağlantılı olduğunu görebiliyoruz çünkü birini ihraç eden ülke, genellikle diğerini de ihraç ediyor. Bunu hesapladık ve şematik olarak gösterdik (Resim 34). Using Feenstra et al. Trade Data: 132 Ülke 1006 Ürün SITC-4 (1975-2000)

CA Hidalgo, B Klinger, A-L Barabasi, R Hausmann. Science (2007)

Her yuvarlak bir ürüne işaret ediyor ve bu orman içerisinde belli bir yapı var. Gördüğünüz gibi öncelikle birbiriyle çok ilişkili ürünlerde oluşan bir merkezi var. Bunlar makineler, sermaye yoğun ürünler ve kimyasallar. Hepsi bu ortada yer alıyor. Burada elektronikler kümesi görüyorsunuz. Burada bir giysi öbeği var. Burada tekstil grubunu görüyorsunuz. Tekstil ve giysiler birbirine benziyor diyebilirsiniz ama hayır. Tekstil ürününü yapıp, konteynıra yükleyip başka bir yere gönderebilirsiniz. Tekstil ürünü için kullanacağınız yetkinlikler giyim eşyası üretmek için kullanacaklarınızdan çok farklıdır. Benziyor gibi görünse de üretim prosesi tamamen farklıdır. Gördüğünüz gibi diğer ürünler kenarlara çok yakın ve birbiriyle bağlantısız ürünler. Şimdi kendi organizasyonunuzu maymunlar olarak düşünün, bir ağaçta ve ağacın dışında

12

İSO 9. Sanayi Kongresi Prof. Ricardo Hausmann Konuşma Notları, 7 Aralık 2010

da yaşıyorsunuz ve bu ürünlerden birkaç tanesini kullanıyorsunuz. Kalkınma süreci, geliştirme süreci dediğimiz zaman, bu maymunlar içinde oldukları ağaçlardan başka ağaçlara atlayacaklar, yayılacaklar. Bu da ancak maymunların yakındaki ağaçlara atlamasıyla olabilir, çünkü yakın ağaç demek benzer yetkinliklerin gerekli olduğu ürünler demek.

Şimdi Türkiye’ye bakalım (Resim 36).

Türkiye’de bu yapısal dönüşümün nasıl yaşandığına bakalım. Ama ona geçmeden önce Çin’e bakalım (Resim 35). 1975

Çin

1975

1985

2000

Burada maymunların bulunduğu ağaçları yani Çin’in şimdiye kadar üretmekte olduğu ürünleri kare ile gösterdim. 1975’te bu giyim eşyası kümesi tamamen boşken 1985’te tamamen doluyor, yani bu ağacı bir tarafa bırakmamışlar. Tekstil kümesi tamamen boş, bunu yoğunlaştırıyorlar; elektronik kümesi tamamen boşken 2000’e gelindiğinde tamamen doluyor. Bu demektir ki bir küme içine giriyorlar ve daha sonra orada yayılmaya başlıyorlar. Maymunlar yakınlarındaki ağaçlara atlamaya bayılıyorlar.

Bu, 1975’te Türkiye’nin durumu. Çok az sayıda maymunu var, biraz tarımda, biraz dış kenarlardaki ürünlerde, bir miktar pamuk ve tekstil, bir miktar giyim eşyası. 1990 ve 2000’e bakıyoruz. Gördüğüz gibi bu maymunlar yayılmaya başlamışlar; tekstil kümesine, metal endüstrisine, çimento endüstrisine vs. Bu maymunlar, rastgele bir şekilde yayılmıyorlar, belli bir mantığa göre yayılıyorlar. Bu da 2008 (Resim 37).

2008

En başa gidelim ve grafiklere yeniden şöyle bir göz atalım. Evet, çok etkileyici bir gelişme görüyoruz. İhracat ürünleriyle ilgili bir dönüşüm yaşanıyor. Ülkelerin imalat yapılarını ne şekilde dönüştürdüklerini buradaki imalat rakamlarına göre değerlendirdim. Siz Hindistan, Çin ve Polonya’nın arkasından dördüncüsünüz. Siz,

13

İSO 9. Sanayi Kongresi Prof. Ricardo Hausmann Konuşma Notları, 7 Aralık 2010

her yere sıçrayan maymunlarsınız, tebrik ediyorum bunun için (Resim 38).

Improvements in open forest 5500000

Üretim kapasitesindeki iyileşmeler: 1984 - 2009

Açık ormandaki iyileşmeler

5000000

4500000

4000000

2000 2004

3500000

2008 3000000

2500000

2000000

ESP

16

Some countries have more Bazı ülkelerin diğer ülkelere göre yakınında nearbydaha trees others fazlathan ağaç var (2009)(2009) ESP ITA FRA CHN POL CZE DEU USA AUT GBR PRTSVNBEL DNK TUR EST NLD THA BGR CHE HRV SWE LVA JPN SVK GRC HUN MEXLTU CAN BIHZAF IDN EGY UKR KORFIN BRA TUN COL GTM SLV MYS NZL ARG ISR BLR SGP LUX DOM PAK LKA PER CRI URY MDA PHL JOR MUS IRL AUS HKG UGA SEN CHL ALB MDG GEONAM LCA RUS CIV NOR ETH GMB BOL GHA PRYARM GRD PAN ECU KAZ MOZ MAC ISL MWI RWAZMB BWA JAM VCT MLI GUY NER TTO NGA DMA YEM WSM GIN STP BTN BLZ SYC VEN SDN SUR AZE

15

IND

BDI

12

Açık orman 13

14

KEN

11

MDV

6

7

8 9 Kişi başına gelir, PPP in logs

10

11

TUR

GRC

MEX

BRA

Ülkeler hakkında biraz stratejik düşünmemiz lazım. Acaba yakında atlayabileceğimiz ağaçlarımız var mı? (Resim 41) Stratejik durum Yeni ürünlere atlama kolaylığı: açık orman

Acaba üzerine atlayabileceğiniz kaç tane ağacınız var? Ürün ormanı içerisinde yakında ne kadar ağacınız var? Ağaç dünyasında çok iyi bir durumdasınız çünkü bulunduğuz yerin yakınında üzerine atlayabileceğiniz birçok ağaç var ve diğer ağaçlara, diğer ürünlere atlamak bakımından Yunanistan’dan, Meksika’dan, Brezilya’dan çok çok önemli avantajları olan bir ülkesiniz. Bir ağaca ne kadar yakınsanız o ağaca atlama ihtimaliniz o kadar artıyor ve dediğim gibi yakında birçok ağacınız var. Yakındaki ağaçlar ne kadar fazlaysa gelecekteki büyümeniz de o kadar hızlı oluyor (Resim 3940).

POL

Yüksek

Stairway to heaven

Let it be

Aşırı tutumlu sanayi politikası

Meteliksiz değil

Diğer ürünlere kısa mesafelerde atlamasına yardım edin

Bütün yönlere hareket etmek için yeterli alan

Bridge over troubled waters Stratejik bahisler

Hey Jude: make it better

Kaliteyi iyileştirmek için çok az alan ve yakınlarda ok az ağaç

Var olan sektörlerin koşullarını iyileştirin

Rekabetçi politika

Düşük Düşük Yüksek İhracat sofistikasyonunun şimdiki seviyesi

Bazı ülkelerin iyi ürünleri var, daha sofistike ürünleri var, onun ötesinde yakınlarda birçok ağacı da var. Bazı ülkeler, iyi ürünlere sahip ama yakınlarda pek fazla ağaçları yok. Bazı ülkelerin de ürünleri iyi değil ama yakınlarda bazı ağaçları var. Bazı ülkelerdeyse ne iyi ürün var ne de atlayabilecekleri başka ağaçlar var. O maymunları belki helikoptere doldurup başka yerlere taşımak lazım, aksi takdirde bu ülkeler için başka bir ümit yok. Türkiye’nin daha yüksek rekabetle karşılaşacağı sofistikasyonu düşük bazı ürünleri var ama yine de atlayabileceği birçok ağaç var. Ben Türkiye’de bir maymun olsaydım, nasıl hareket ederdim, nerelere giderdim? Öncelikle, yakında hangi ürünler var, hangi

14

İSO 9. Sanayi Kongresi Prof. Ricardo Hausmann Konuşma Notları, 7 Aralık 2010

Etkili olduğunuz ürün alanlara bakın. Bunlar hep zaten bulunduğunuz alanlara yakın ürünler. Bunlar o ürünlerin ne kadar stratejik olduğunu, bu da o ürünleri üreten ülkelerin zenginlik düzeyini gösteriyor. Bunlar Türkiye’nin geleceği için önemli ürün alanları, özellikle de burası. Balon ne kadar büyükse, küresel pazar o kadar büyük demektir. Mesela ilaç alanı (Resim 42).

Yakındaki ormanda neler var? prody 18000 20000 14000 sofistike? ne kadar Ürün16000

22000

Endüstriyel, laboratuar fırınları, fırınlar, ocaklar

Musluklar, borular, tanklar, kazanlar vs. için vanalar

İlaçlar, tedavi edici ve koruyucu kullanım, n dosaj

Kaldırma, yükleme Kaldırma, makineleri taşıma makineleriyle kullanmak için parçalar Plastik tabak, tabaka, film, folyo, şerit, 14000

16000

18000 mhopen_forestmin

20000

Ürün ne kadar stratejik? Daireler o üründe dünya ticaretiyle orantılı

Bu da TOBB’dan aldığımız verilerle yaptığımız bir başka çalışma. Bu bilgiyi kullanarak Türkiye’nin hangi şehrine hangi ürünlerin ne kadar yakın olduğunu hesaplayabiliriz. Bunlar aslında o şehirde olmasını beklediğimiz ama olmayan sanayiler. Buna Türkiye genelinde de, şehir bazında da bakabilir ve her bir şehrin ne şekilde gelişebileceğini hesaplayabilirsiniz. (Resim 43).

Türkiye’nin hangi şehirlerindeki hangi sanayilerin ortaya çıkma olasılığı en fazla? Konya: Alüminyum radyatör

1

Adana: Asansör parçaları

Kayseri: Gıda işleme makineleri

Mus: PVC

0.8

20 0.7

30 0.6 40

0.5

50

0.4

0.3

60

0.2

bağlantı parçaları

70

Ardahan: hazır

80

beton

0.9

10

Şehirler (çeşitliliğe göre sıralanmış)

ürünlere atlardım? İkinci olarak o ürünün içerisindeki küresel pazar ne büyüklükte? Yani potansiyel büyüme oranı ne? Üçüncü olarak, o ürünün sofistikasyonu ne? Yani mesela ücret ödeyeceğim personelin maaşları ne kadar yüksek? Dördüncüsü, o ürün benim için ne kadar stratejik? Diyelim ki size eşit mesafede iki tane ağacınız var. Bu ağacın arkasında hiçbir şey yok ama diğer ağacın arkasında on ağaç daha var. İkinci ağaca atlarsam diğer ağaçlara da yakın olurum ama ilk ağaca atlarsam daha sonra hiçbir yere gidemem. Dolayısıyla bu stratejik değeri hesaplamalıyım.

0.1 500

1000 1500 Ürünler (ubiquityye göre sıralanmış)

2000

Sonuç olarak, Türkiye’nin ürün alanında çok güzel bir konumu var ve büyük bir hızla da gelişiyor fakat büyüme oranı şimdiye kadar istikrarlı olmamış. Dolayısıyla ekonomi gerçek mükemmel durumuna ulaşmak için de imkana sahip. Birçok şehrinde çok büyük farklılıklar var, yani maymunlar hem ulusal hem de bölgesel düzeyde farklı yerlere atlayabilirler. Çeşitlendirme hem ulusal düzeyde, hem şehir düzeyinde oldukça önemli. Biz bu maymunların her yere sıçramasını, her yere yayılmasını istiyoruz ama farklı şehirler, ekonomik karmaşıklık bakımından farklı gelişmişlik düzeyindeler. Bunu yapmak için tavuk-yumurta problemini çözmeniz lazım. Her yeni sanayi bununla karşılaşacaktır ve bunu çözme yöntemi özel sektörle kamu sektörü arasındaki işbirliğine dayanır. Kamu ve özel sektör arasındaki iletişim düzeyi, karşılıklı güven düzeyi, birtakım fırsatları değerlendirmek bakımından çok önemlidir. Bu, yasalar yoluyla, altyapı yoluyla, eğitim yoluyla olur. Var olan şeyler için değil ama var olmayan şeyler için ve var olabilecek şeyler için bu çok önemlidir. Bu alanlarda işbirliği düzeyinin son derece önemli bir temel olduğunu düşünüyoruz. Ancak bu şekilde sürdürülebilir bir rekabet düzeyi yaratılabilir.

15

Smile Life

Show life that you have a thousand reasons to smile

Get in touch

© Copyright 2024 DOKU.TIPS - All rights reserved.