GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER VE BEYİN GÖÇÜ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ 1

Eylül 2010 Cilt:18 No:3 Kastamonu Eğitim Dergisi 961-974

GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER VE BEYİN GÖÇÜ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ1 Tahsin BAKIRTAŞ Sakarya Üniversitesi,

Author Dilara Karakoç

5 downloads 333 Views 517KB Size
Eylül 2010 Cilt:18 No:3 Kastamonu Eğitim Dergisi 961-974

GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER VE BEYİN GÖÇÜ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ1 Tahsin BAKIRTAŞ Sakarya Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Sakarya Orhan KANDEMİR Kastamonu Üniversitesi, Kastamonu Meslek Yüksekokulu, Kastamonu Özet Bu çalışmada beyin göçü olgusu gelişmekte olan ülkeler açısından değerlendirilmiştir. Uluslararası göçün gelişmekte olan ülkelere sağladığı en önemli yararlar; İşsiz vatandaşlara yurtdışı istihdam imkânları yaratması, ülkeye gelen işçi havaleleri ile işçilerin ülkelerine geri döndüklerinde getirdikleri yurt dışı yetenek ve deneyim kazanımlardır. Buna karşın eğitimli ve vasıflı insan kaynaklarının yabancı ülkelere gitmesi ve geri dönmemesi şeklinde ortaya çıkan “Beyin göçü” olgusu uluslararası göçe karşı çıkanların en önemli dayanağıdır. Gelişmenin temel dinamiği olan beşeri sermayenin bedava ihraç edilmesi şeklinde ortaya çıkan bu süreç, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin durumunu daha da kötüleştirmektedir. Günümüzde başta ABD olmak üzere vasıfsız işçi göçünü engelleyen gelişmiş ülkeler beyin göçünden aldıkları payı arttırmak için birbiriyle yarışmaktadırlar. Türkiye’de beyin göçünün en önemli nedenleri; eğitimli insanların üzerindeki işsizlik baskısı, AR-GE’ye ayrılan yetersiz kaynaklar sonucu araştırmacıların yeterli çalışma şartlarına sahip olmamaları, düşük insani gelişmenin yarattığı düşük hayat standardı ile siyasal ve ekonomik istikrarsızlıklardır. Anahtar kelimeler: Beyin Göçü, AR-GE, Uluslararası Göç, Gelişme

DEVELOPING COUNTRIES AND BRAIN DRAIN: EXAMPLE OF TURKEY Abstract In this study the concept of brain drain is evaluated in the sense of developing countries. The most important advantages supplied to developing countries by international immigration are; to provide employment opportunity for unemployed citizens, for employee transfers and employees who come to the country to bring foreign ability and experience back to their home. In spite of this the concept of “brain drain” which is seen as a result of educated and qualified people sources’ going to foreign countries and not coming back is the most important basis who are against international immigration. This process which emerged as the free exportation of human, the main dynamics of development, worsen the situation of developing countries 1 Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat ABD’da Yürütülen Doktora Tezinden Üretilmiştir. September 2010 Vol:18 No:3 Kastamonu Education Journal

Tahsin BAKIRTAŞ, Orhan KANDEMİR..

962

such as Turkey more and more. Developed countries, being USA in the first place, which have prevented unqualified employee immigration today, are competing with each other in order to increase the share they get from brain drain. The most important reasons of brain drain in Turkey are; the pressure of unemployment on educated people, the researchers’ not having enough working condition due to inadequate sources assigned for AR-GE, low life standard caused by low human development and political and economical instability. Key-words: Brain Drain, AR-GE, International Immigration, Development

1. GİRİŞ Beyin göçü, iyi eğitim görmüş, düşünen, üreten, kalifiye iş gücünün araştırma yapmak veya çalışmak amacıyla en verimli oldukları dönemde bir başka ülkeye gidip geri dönmemeleri durumudur (1). Göç sürecinin göç gönderen ülkeye etkisi 3 temel kanal yoluyla olmaktadır. Bu kanallar 3R olarak olarak adlandırılmakta olup bunlar; yurt dışı istihdam imkânları sayesinde işsizlerin işe alınabilmesi (recruitment), İşçi havaleleri (remittances) ve işçilerin geri dönüşleri (returns) şeklindedir (2),(3). Uluslararası göçten beklenen en önemli yararlardan birisi göç eden vasıflı işçilerin kazandıkları deneyimlerle ülkeye geri dönerek gelişme sürecini hızlandırmalarıdır. Buna karşın göçmenlerin geri dönmeyerek gelişmiş ülkeye yerleşmesi, yetişmiş insan gücünün bedava ihracı olup, uluslararası göçün en önemli maliyetidir. Uluslararası göç, pek çok az gelişmiş ülke için küreselleşme ve ekonomik gelişmenin bir öğesidir. Birçok göçmen doğdukları ülke yerine başka ülkeleri tercih etmektedir. Tahmini olarak 1965 yılında 76 milyon uluslararası göçmen varken bu rakam 2005 yılında 188 milyona yükselmiştir. Uluslararası göçün yükselmesi az gelişmiş ülkeler için hem bir umut hem de kaygı oluşturmaktadır (4). Bu durumu Lucas (2008) (5), uluslararası göçün göç gönderen ülkelere etkisinin karmaşık olduğu şeklinde yorumlamıştır. Ona göre bir tarafta göç gönderen ülkeye negatif etkiler yaratan beyin göçü faktörü mevcut iken, diğer tarafta ülke hükümetlerine çok önemli kolaylıklar sağlayan işçi havaleleri ortaya çıkmaktadır. Göç süreci göç veren ülkenin işgücü piyasasına direkt etki etmektedir. Eğer göç edenler zaten iş gücü fazlası ise bunların göçü ücretlerin yükselmesi üzerinde çok az etkili olacaktır. Diğer taraftan ülkede kalan iş gücünün istihdam fırsatları da bu sayede artacaktır (5). Göçün göç veren ülkelere en büyük yararı vasıfsız işçilerin yurt dışına göç edebilmeleri nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Çünkü göç gönderen ülkede vasıfsız işçiler kolayca ikame edilebilirken düşük yetenekleri nedeniyle yurt dışında çok istenen kişiler değillerdir (6). Buna karşın göç nedeniyle ülkedeki iş gücü arzında meydana gelecek hızlı düşüş eğer ülkede geniş bir işsiz havuzu yoksa çıktı miktarını düşürür. Aksine ülkede geniş bir işsiz havuzu varsa giden işçiler ikame edilebileceği için üretim düşmez. Buna karEylül 2010 Cilt:18 No:3 Kastamonu Eğitim Dergisi

Gelişmekte Olan Ülkeler Ve Beyin Göçü: Türkiye Örneği...

963

şın vasıflı iş gücünün göçü üretim üzerinde düşürücü etki yapacaktır (7). Yüksek yetenekli göçmenlerin net mali katkıları olduğu için bunların ülkeden ayrılması ülkede mali bir kayba yol açar. Beyin göçü ülkenin insan sermayesi gibi kıt kaynaklarının ülkeden ayrılmasına sebep olur. Ekonomik büyümenin kaynağı olan insan sermayesinin göçü ekonomik performans ve büyüme yanında ülkenin innavasyon ve modern teknolojiye adaptasyonunu da olumsuz etkilemektedir. İnsan sermayesinin gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere kaçışı bir taraftan uluslararası eşitsizlikleri arttırırken diğer taraftan zengin ülkelerin daha zengin, fakir ülkelerin ise zenginleşmesini daha maliyetli hale getirmektedir (8). 2. DÜNYADA BEYİN GÖÇÜNÜN GENEL GÖRÜNÜMÜ Fakir ya da gelişmekte olan ülkelerden zengin ülkelere yönelen beyin göçü ile zengin ülkeler arasında meydana gelen beyin göçü, zengin ülkelerden gelişmekte olan ülkelere yönelen beyin göçünden daha fazladır. Güney-kuzey göçü daha çok teknolojik gelişmelerle ilgilenen araştırmacı ve öğrencileri kapsarken, kuzey-güney göçü esas olarak toplumsal bilimlerle ilgilenen insanları kapsamaktadır (9). Aşağıdaki tabloda 2000 yılı itibariyle dünyadaki tüm vasıflı göçmenlerin %60’ının gelişmekte olan ülkelerden geldiği görülmektedir. Bu durum gelişmekte olan ülkelerin kalkınmalarının temel dinamiği olan beşeri sermayelerini beyin göçü nedeniyle gelişmiş ülkelere kaptırdıklarını göstermekte dolayısıyla göç olgusuna karşı çıkanları destekler bir görüntü çizmektedir. Tablo 1. Gelişmekte Olan Ülkelerden Göç Eden Beyin Göçünün Büyüklüğü Toplam Göçmen Sayısı (Bin)

Toplam İçindeki Yüzdesi (%)

Vasıflı Göçmenler (Bin)

Toplam İçindeki Yüzdesi (%)

Dünya

58.246

100

20.442

100

Yüksek Gelirli Ülkeler Gelişmekte Olan Ülkeler Üst Orta (Upper Middle) Gelirli Ülkeler Alt Orta (Lower Middle) Gelirli Ülkeler Düşük Gelirli (Low income) Ülkeler

19.717 37.289 15.339 15.505 6.445

34 64 26 27 11

7.911 12.339 3.729 5.691 2.918

39 60 18 28 14

2000 Yılı

Kaynak: Docquier ve diğ. (2007:17) (10).

OECD ülkelerinde, yabancı ülkelerde doğmuş üniversite mezunu nüfus miktarı 1990–2000 yılları arasında yaklaşık %63 düzeyinde artmıştır. Hemen hemen tüm OECD ülkeleri yüksek vasıflı iş gücünün girişini kolaylaştıran bir mekanizmaya sahip olup bu konuda adeta birbirleriyle yarışmaktadırlar. Yüksek gelirli ülkeler için profesyonel personelin değişimi çok önemli bir konu olup, gelişmekte olan ülkelerden geSeptember 2010 Vol:18 No:3 Kastamonu Education Journal

Tahsin BAKIRTAŞ, Orhan KANDEMİR..

964

lişmiş bölgelere akan beyin göçü gittikçe artmaktadır. Kuzey Amerika yüksek yetenekteki göçmenler için önemli bir çekim alanı oluşturmaktadır. Tüm OECD ülkelerine gelen yüksek yetenekli göçmenlerin 2/3’ü Kuzey Amerika’da bulunmaktadır. Yüksek yetenekli işçilerin göçünde Avrupa’nın payı da zamanla artmaktadır (5). Uluslararası göçü göçmenlerin eğitim durumu açısından inceleyen Docquier ve Marfouk (2006) (11), yetenekli iş gücünün OECD ülkeleri içinde birkaç ülke üzerinde yoğunlaştığını tespit etmişlerdir. Şekil 1’de görüldüğü gibi yetenekli göçmenlerin %51’i ABD’de barınmaktadır. Bu orana Kanada ve Avustralya eklenirse %70’e, diğer üç büyük Avrupa ülkesi İngiltere, Almanya ve Fransa eklenirse %85’e yükselmektedir. Şekil 1. OECD Ülkelerinin Yetenek Düzeyine Göre Aldıkları Göçmenlerin OECD Ülkelerine Gelen Toplam Göçmen Sayısı İçindeki Payı (%) 2000. Yüksek Yetenekli Düşük Yetenekli

60% 50% 40% 30%

51% 48%

20%

24%

37%

10% 0%

6% Avrupa

USA

13%

8%

Avustralya

5% Kanada

4% 4%

Yüksek Yetenekli Düşük Yetenekli

Diğer OECD Ülkeleri

Kaynak: Marfouk (2008) (8). 3. TÜRKİYE’NİN DIŞ GÖÇÜ Türkiye’nin bilinen göç gönderme süreci 1960’ların başından itibaren başlamış ve özellikle 1970’lerde önemli sayıda göçmen Avrupa ülkelerine özellikle de Batı Almanya’ya göç etmiştir. Bu süreç son dönemlerde aile birleşmeleri ve sığınma şekEylül 2010 Cilt:18 No:3 Kastamonu Eğitim Dergisi

Gelişmekte Olan Ülkeler Ve Beyin Göçü: Türkiye Örneği...

965

linde devam etmektedir. Son zamanlarda Türkiye, Afganistan, Bangladeş, İran, Irak ve Pakistan gibi Asya ülkelerinden Avrupa ülkelerine yönelen yasa dışı kaçak göçmenler için geçiş ülkesi konumundadır. Bunun yanında Türkiye Eski Sovyetler Birliği ülkelerinden de yasadışı göç almaktadır (12). Roma Antlaşması ile 1956 yılında Avrupa Ortak Pazar Ülkeleri hukuksal varlığına kavuşmuş ve aynı zamanda bu ülkeler gerçek bir göç bölgesi haline gelmiştir. Türkiye’den Avrupa’ya göçler özellikle o dönemdeki adıyla Federal Almanya (Batı Almanya) üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu ülkeye göç akımı 30 Ekim 1961 tarihinde iki ülke arasında imzalanan “İş gücü Alımı Anlaşması” ile başlamış, 1963’te Avrupa Ekonomik Topluluğu Ortaklık Anlaşması’nın İmzalanmasıyla daha hızlı, bir ivme kazanmıştır (13). Özellikle Türkiye’de Menderes Hükümetinin Askeri darbe ile yıkılmasıyla birlikte 1960’lar boyunca politik bir değişim yaşanmış ve yeni anayasa ile Türk vatandaşlarının yurt dışına göçleri kolaylaşmıştır (14). ki ülke arasında göç konusunda anlaşmanın yapılmasına Batı Almanya’nın ekonomik yönden hızla gelişmesi yanında Türkiye’de kırsal kesimden şehirlere yığılan iç göç olgusu etkili olmuştur. Bu sayede Almanya geçici vasıfsız işçi ihtiyacını, Türkiye’de işsiz olan misafir Türk işçileriyle karşılamıştır. Bu dönemde bu işçilerin kazandıkları yeni yeteneklerle Türkiye’ye dönmeleri ve tarımdan, endüstriye kadar ekonominin yeniden yön verilmesine yardımcı olmaları amaçlanmıştır. Türkiye benzer anlaşmaları Avusturya, Belçika, Hollanda, Fransa, İsveç gibi diğer Avrupa ülkeleriyle de imzalamıştır. İşçiler geçici olarak gittikleri bu ülkelere daha sonra yerleşerek ailelerini de taşımışlardır. Dahası çoğu kez yetenekli iş gücü de bu ülkelere göç etmiştir (12). İçduygu (2004) (15) Türkiye’den Avrupa’ya yönelen göç hareketleriyle ilgili süreci dört zaman dilimine ayırarak özetlemiştir; Türkiye’den Avrupa’ya Göçün Tarihi; •

1961 – 1975

: İşçi Göçü



1975 - bugün : + Aile birleşimi ve evlilik göçü



1980 - bugün : + Kaçak göç ve sığınmacılar



1980 - bugün : + Türkiye üzerinden Avrupa’ya yönelen transit göç.

Türk işçileri başlangıçta çalışmak amacıyla yurt dışına gitmiş ve belirli bir tasarrufta bulunduktan sonra Türkiye’ye dönmeyi planlamışlardır. Fakat bugün için koşulların değişmesi, gidilen ülkede aile düzeninin kurulması, ikinci ve üçüncü kuşağın yetişmesi ile birlikte bulundukları ülkelerde kendilerine bir yer edinme çabası içine girmişlerdir. Bu sayede yurt dışında çalışan işçilerimiz, konuk işçi konumundan çıkmış, o bölgelerde yerleşik bir Türk varlığı haline gelmişlerdir (16).

September 2010 Vol:18 No:3 Kastamonu Education Journal

Tahsin BAKIRTAŞ, Orhan KANDEMİR..

966

Tablo 2. İşkur Tarafından 1961 Yılından 2007 Yılı Sonuna Kadar Yurt Dışına Yapılan Göndermeler Yıllar 1961 1965 1970 1973 1975 1980 1985

Gönderilenler 1.476 51.520 129.575 135.820 4.419 28.503 47.362

Yıllar 1990 1995 2000 2005 2006 2007 Toplam

Gönderilenler 47.841 59.483 13.645 60.355 81.379 70.024 2.157.596

Kaynak: Türkiye İş Kurumu İstatistikleri (17).

Türkiye’den Batı Avrupa’ya işçi göçü 1966–67 yılları arasında yaşanan ekonomik krizle birlikte duraksamış olmasına karşın 1968’den itibaren Batı Avrupa’ya işçi göçü yine artış sürecine girerek 1973’te yaklaşık 136 bin kişiye ulaşmıştır. 3. 1. Tarihsel Süreçte Beyin Göçü Beyin göçü olgusu 1960’ların ortalarından bu tarafa hem akademik çevreye hem de politikacılara inceleme konusu olmuştur. Türkiye’de ilk beyin göçü dalgası 1960’larda doktor ve mühendislerin göçüyle başlamıştır. Ülkedeki politik istikrarsızlıklar, düşük ücretler ve iş bulmadaki sınırlılıklar gibi faktörler yurt dışına giden öğrencilerin dönmeyerek orada yaşamayı tercih etmesine yol açmaktadır (18). Özellikle geçmiş birkaç yıldır, vasıflı profesyoneller ve üniversite mezunlarının Avrupa ve Bağımsız Devletler topluluğuna yoğun olarak gittiği görülmektedir (12). Başlangıçta çoğu erkeklerden oluşan 20–35 yaşları arasındaki ve üçte biri yetenekli işçilerden oluşan grup, ailelerini ülkede bırakarak göç etmişlerdir. 180.000 göçmen 1963–1966 yılları arasında Batı Almanya, Belçika, Hollanda ve Avusturya’ya göç etmiştir. 1970’lerde yaşanan petrol kriziyle birlikte Almanya ve Hollanda göçmen işçi alımını durdurmuştur. Buna karşın özellikle Almanya ve Hollanda başta olmak üzere bu ülkelerin göçmen işçi talebi öğretmenler gibi vasıflı iş gücü üzerinde yoğunlaşmıştır (14). Batı Avrupa ülkelerinde çalışmalarına izin verilen yabancı işçilerin büyük çoğunluğu genç, güçlü, sağlıklı, kalifiye ve yarı-kalifiye işçilerden oluşmuştur. Ayrıca yapılan pek çok saha çalışmasında Avrupa’da çalışma imkânına sahip bu işçilerin, “artık iş gücü” olmadığı genellikle ülkede çalışan nitelikli iş gücünden oluştuğu tespit edilmiştir (19). Akdeniz’den işçi gönderen tüm ülkeler arasında Türkiye 1973 yılına kadar yurt dışına en yüksek oranda nitelikli iş gücü gönderen ülke konumundadır. Bu yıllar boyunca Türkiye’nin nitelikli iş gücünün %17’si yurt dışına göç etmiştir. Tabi ki bu yoğun göç hareketleri ekonomik çıktıları da olumsuz etkilemiş önemli ölçüde nitelikli iş gücü açığı ortaya çıkmıştır. Nitelikli iş gücü göçü o dönemde başta DPT ve Türkiye Ticaret Odaları Birliği tarafından eleştirilmesine karşın, döviz geliri elde etmek adına Eylül 2010 Cilt:18 No:3 Kastamonu Eğitim Dergisi

Gelişmekte Olan Ülkeler Ve Beyin Göçü: Türkiye Örneği...

967

yinede teşvik edilmiştir. Alman İş ve İşçi Bulma Kurumu’na ait 1968 tarihli raporda Yugoslav işçilerden sonra Türk işçilerin en nitelikli işçiler olduğu vurgulanmıştır (20). Türkiye’de yurt dışına göç edenlerin iyi eğitim almış, tecrübeli kişilerden yani gelişme için çok önemli kesimlerden oluşması yönünde bir eğilim ortaya çıkmıştır. Türkiye’deki yetkililerin genellikle kırsal kesimden gelen göç başvurularına daha fazla öncelik vermelerine karşın bu durumun devam ettiği görülmüştür. Çok sayıda vasıflı işçinin göç etmesi ve ülkede vasıfsız işçilerin fazlalığı dolayısıyla çeşitli meslek gruplarıyla ilgili olarak vasıflı iş gücü açığı ortaya çıkmış dolayısıyla da üretimde önemli düşüşler yaşanmıştır (21).

Tablo 3’te görüldüğü gibi göç sürecinin ilk başlarında giden iş gücü içinde kalifiye işçilerin oranı %30’lar civarında olmuştur. Bu oran işçi alımının durdurulduğu 1975 sonrası dönemde %50’leri geçmiştir. Çünkü kriz sonrası dönemde dış ülkelere gönderilen göçmen sayısı azalırken, göç edenlerin önemli bölümünü vasıflı işçiler oluşturmuştur. Bu süreçte Avrupa ve ABD vasıflı iş gücü talebinde birbiriyle yarışırken vasıfsız işçi alımı durma noktasına gelmiştir. Vasıflı iş gücü kaybı ülkemizi çok olumsuz yönde etkilemiş, yeri dolmayan vasıflı iş gücü açığı ücretleri artırmış, üretimin azalmasına yol açarak adeta yüksek enflasyona davetiye çıkartmıştır. Diğer taraftan işçi maliyetlerindeki artış dış rekabet gücünü de düşürmüştür. Artan ücretler, üretim maliyetleri ve kâr marjları Türkiye’de 1968’den itibaren enflasyonun hızlanmasına yol açmıştır. 1968’in ortalarında yaklaşık %5 olan enflasyon 1970’lerin sonlarına dek hızlanmaya devam etmiştir (21). Tablo 3. Türk İş Kurumu Aracılığıyla Yurt Dışına Giden Göçmenlerin Durumu (1964–1980) Kalifiye Göçmen Oranı Yıllar Toplam (%) 1964 66.176 1965 55.520 1966 34.410 25,0 1967 8.855 30,4 1968 43.204 28,0 1969 103.975 24,5 1970 129.575 27,0 1971 88.442 35,7 1972 85.229 33,7 1973 135.820 43,7 1974 20.211 34,9 1975 4.419 51,2 1976 10.558 73,4 1977 19.084 72,8 September 2010 Vol:18 No:3 Kastamonu Education Journal

Tahsin BAKIRTAŞ, Orhan KANDEMİR..

968

Kaynak: Sönmez ve McDonald (2008) (Pennix (1982)’den aktarmışlardır) (14).

3.2. Günümüzde Beyin Göçü ve Nedenleri 1970’lerden sonra gelişmiş ülkelere yönelen göç akımları, vasıfsız işçilerin göçünden ziyade yetenekli, eğitimli kişilerin özellikle de araştırmacı yada üniversite öğrencilerinin göçü şeklinde gerçekleşmiştir. Beyin göçünü göç alan ve veren ülkeler açısından ayrı ayrı değerlendirmek gereklidir. Gelişmiş ülkeler açısından bakıldığında; bu ülkelerde, nüfus artış hızı düşük, eğitim çok pahalı, üretilen ürünlere talep fazladır. Yüksek teknolojik gelişme mevcut olup, sürekli kitlesel üretim yapılmaktadır. Bu iş ve hizmetleri karşılamak için bu ülkelerin yüksek ücretle az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerden nitelikli iş gücü ithal etmesi bunu kendi ülkesinde yerel kaynaklardan karşılamasından çok daha ucuz ve kârlı hale gelmektedir. Buna karşın gelişmekte olan ülkelerde, ücret/maaş eşitsizlikleri, eğitimli iş gücünde arz/talep dengesizliği, plansız/programsız eğitim sistemi, araştırma olanaklarının azlığı, beyin göçünü tetiklemektedir (1). Özellikle öğrencilerin yurt dışında kalma kararındaki en önemli faktör yurt dışındaki sistemli ve düzenli yaşam tarzı iken, yurt dışında çalışanların Türkiye’ye geri dönmeme kararındaki en önemli neden ise Türkiye’deki ekonomik ve siyasî istikrarsızlıktır (22). Tablo 4’te görüldüğü gibi, Türkiye 2008/09 döneminde ABD’ye en çok öğrenci gönderen 8. ülke konumunda olup, bu dönemde öğrenci sayısı bir önceki döneme göre %10 artarak 13.263’e yükselmiştir. Tablo 4. ABD’ne En Çok Öğrenci Gönderen İlk 10 Ülke (2007/08 & 2008/09) Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

Geldiği Bölge Dünya Toplamı Hindistan Çin Güney Kore Kanada Japonya Tayvan Meksika Türkiye Vietnam Suudi Arabistan

2007/08 623.805 94.563 81.127 69.124 29.051 33.974 29.001 14.837 12.030 8.769 9.873

2008/09 671.616 103.260 98.235 75.065 29.697 29.264 28.065 14.850 13.263 12.823 12.661

2008/09 % 100.0 15.4 14.6 11.2 4.4 4.4 4.2 2.2 2.0 1.9 1.9

Kaynak: Institute of International Education, Open Doors Report 2009 (23).

Eylül 2010 Cilt:18 No:3 Kastamonu Eğitim Dergisi

Değişim % 7.7 9.2 21.1 8.6 2.2 -13.9 -3.2 0.1 10.2 46.2 28.2

Gelişmekte Olan Ülkeler Ve Beyin Göçü: Türkiye Örneği...

969

UNESCO (2005:95) (9)’ya göre en çok öğrenci kabul eden ülkeler sırasıyla %25 ile ABD, %11 ile İngiltere, %10 ile Almanya, %9 ile Fransa, %8 ile Avustralya, %4 ile Japonya, %3 ile Rusya, %2 ile İspanya, Belçika, Kanada, İtalya gelmektedir. En çok öğrenci kabul eden bu ülkelerin Rusya hariç tamamı, çok yüksek insani gelişme indeksine sahip gelişmiş ülkeler olup, 2005 yılı için 71,4 insani gelişme indeksine sahip olan Türkiye’nin üstündedir. Günümüzde gelişmenin temel göstergesi olan insani gelişme indeksi kişi başına gelir, eğitim ve sağlık göstergelerinden türetilmiştir2. Eğitimli insanlar insani gelişme yönünden daha gelişmiş ülkelere göç ederek daha iyi gelir ve hayat standardına kavuşmaktadırlar. Tablo 5. En Çok Öğrenci Kabul Eden Ülkeler (2002/2003) ve İnsani Gelişme İndeksleri (2005) Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

Ülke Adı ABD İngiltere Almanya Fransa Avustralya Japonya Rusya İspanya Belçika Kanada İtalya

Aldığı Öğrenci (%) 25 11 10 9 8 4 3 2 2 2 2

HDI (İnsani Gelişme İndeksi) 78,7 79 79,4 80,4 81,1 82,4 65,5 80,3 78,9 80,3 80,8

Kaynak: HDI verileri; UNDP’den (26). Öğrenci verileri; UNESCO 2005 (9)’dan alınmıştır.

OECD Factbook 2009 (27)’da, 2006 yılı itibarıyla OECD ülkelerinde yabancıların eğitim durumuna göre istihdam edilme oranları yayınlanmıştır. İstihdam oranları düşük eğitimliler için %40,4, orta sevideki eğitime sahip olanlar için %56,8 ve son olarak yüksek eğitimliler için %73 gibi oldukça yüksek seviyededir. Buna karşın yüksek öğrenimde işsizliğin %10’ların üstünde olduğu Türkiye’de (bknz. Tablo 6) eğitimli insanlar için göç etmek çekici hale gelmektedir. 2 Günümüzde gelişmekte olan ülkelerin çoğunda ekonomik büyümenin getirdiklerinin, o ülkenin insanları için refah ve fırsat anlamına gelmediği anlaşılmış bu nedenle de İnsani Gelişme Endeksi üzerinde daha fazla durulmaya başlanmıştır. UNDP (2002:253;2007/2008:356) (24),(25)’nin İnsani Gelişme Raporlarına göre insani gelişme endeksinin hesaplanmasında üç temel faktör etkili olmaktadır. Bunlardan birincisi, doğumdan itibaren yaşam beklentisi ile ölçülen sağlıklı ve uzun bir ömür; ikincisi yetişkinlerde okur-yazarlık oranı ve tüm eğitim aşamalarını kapsayan okullaşma oranı ile ölçülen bilgi düzeyi; üçüncüsü ise, kişi başına gayri safi yurt içi hâsıla rakamları kullanılarak ölçülen iyi bir yaşam standardıdır. Bilgi düzeyinin ölçülmesinde kullanılan okuryazarlık oranın ağırlığı 2/3 iken, okullaşma oranı ise 1/3’tür. September 2010 Vol:18 No:3 Kastamonu Education Journal

Tahsin BAKIRTAŞ, Orhan KANDEMİR..

970

Tablo 6. Türkiye’de Yüksek Öğrenimdekilerde İşsizlik Oranı Genel İşsizlik Yıllar Yükseköğretimde İşsizlik Oranı Oranı 2004 10,8 12,2 2005 10,6 10,0 2006 10,2 9,6 2007 10,3 9,7 2008 11,0 10,3 Kaynak: TÜİK (28).

Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde GSYİH’dan AR-GE’ye yeterli kaynak aktarılmaması nedeniyle, bilim adamları bilimsel çalışmaları için gerekli imkân ve şartlardan yoksun kalmaktadır. Tablo 7’de Türkiye’nin küresel rekabetin temel dinamiği olan AR-GE’ye GSYİH’dan %0,6 oranında pay ayırdığı ve bu oranla, tam üyelik için büyük çaba harcadığı AB’nin ve OECD ülkeleri ortalamasının çok altında kaldığı görülmektedir. GSYİH’nın %2,7’sini AR-GE’ye ayıran ABD hem OECD hemde AB ortalamasının üstündedir. UNESCO (2005:107–108) (9)’e göre araştırmacı başına yıllık ortalama harcama düzeyi gelişmekte olan ülkelerde 98.000 dolar, sanayileşmiş ülkelerde 191.000 dolar olup, ABD 238.000 dolar ile harcama düzeyi en yüksek olan ülkedir. Bu veriler neden en çok öğrencinin bu ülkeye göç ettiğini de ortaya koymaktadır. Gittikçe küreselleşen dünyada bilime, araştırmaya önemem veren, yeterli kaynak ayıran ülkeler bilim adamlarını kendi ülkelerine çekerek, bu alanda katlandıkları maliyetlerden çok daha fazlasını kazanmaktadırlar. Tablo 7. AR-GE Harcamalarının GSYİH İçindeki Payı (%) Yıllar Türkiye ABD  EU–27 toplamı OECD toplamı

2000 0,48 2,75 1,74 2,21

2001 0,54 2,76 1,76 2,25

2002 0,53 2,66 1,77 2,22

2003 0,48 2,66 1,76 2,22

2004 0,52 2,59 1,73 2,19

2005 0,59 2,62 1,74 2,23

2006 0,58 2,66 1,77 2,26

Kaynak: OECD Factbook 2009 (27).

Araştırmacılar kendi ülkelerine döndükleri sürece onların hareketliliği çok problem olmamaktadır. Fakat araştırmacıların gittikleri ülkede sürekli kalmayı tercih etmeleri göç veren ülkenin araştırmacılarını bedava ihraç etmesi anlamına gelmektedir. Bilimsel yönden kendini geliştirmek isteyen araştırmacılar, çalışmaları için kendilerine çok daha fazla olanakların sunulduğu gelişmiş ülkelere göç etmekte daha sonra ülkelerine geri dönmeyerek, elde ettikleri deneyimleri ülkelerine aktaramamaktadırlar. 4. SONUÇ Eylül 2010 Cilt:18 No:3 Kastamonu Eğitim Dergisi

Gelişmekte Olan Ülkeler Ve Beyin Göçü: Türkiye Örneği...

971

Göçmen gönderen gelişmekte olan ülkelerin bu süreçten bekledikleri en önemli yararlar; işsiz vatandaşların yurt dışına gönderilerek ülke içi işsizlik baskısının azıtılması, ülkeye gelen işçi havaleleri ile döviz darboğazının aşılması ve son olarak işçilerin ülkelerine geri döndüklerinde getirdikleri yurt dışı yetenek ve deneyim kazanımlarıdır. 1960’larda dış göç ile tanışan Türkiye, 1973 krizine kadar önemli düzeyde işçi göndererek bir taraftan işsizlik baskısını azaltmış, diğer taraftan önemli ölçüde işçi havalesi elde ederek kronik hale gelen dış açıklarına bir ölçüde çare bulmuştur. Bu yararlarına karşın Türkiye’nin dış göç süreci önemli düzeyde eleştirilmiştir. Bu eleştirilerin en önemli nedeni kriz dönemine kadar olan süreçte göçmen işçilerin %30’unun, kriz sonrası dönemde de yaklaşık %50’sinin kalifiye işçilerden oluşmasıdır. Bu durum ülke için beşeri sermaye kaybı olarak değerlendirilmiştir. Çünkü başlangıçta geri dönme amacıyla göç eden işçiler daha sonra gittikleri ülkeye yerleşmişlerdir. Küreselleşen dünyada gelişmiş ülkeler vasıflı iş gücünü ülkelerine çekmek için birbiriyle yarışmaktadırlar. OECD ülkelerine gelen yüksek yetenekli göçmenlerin %50’sini, dünyadaki yabancı öğrencilerin %25’ini barındıran ABD bu yarışta önde görünmektedir. 1973 krizi sonrası dönemde her ne kadar dış göç süreci kesintiye uğrasa da Türkiye günümüzde önemli sayıda araştırmacı ve öğrenci gönderen bir ülkedir. ABD’ne en çok öğrenci gönderen 8. ülke olan Türkiye bu öğrenci ve araştırmacıların ülkeye dönmemesi nedeniyle önemli ölçüde beşeri sermaye kaybıyla karşı karşıya kalmaktadır. Bu durumu önlemek için sorunun temeline inerek beyin göçünün nedenlerini irdelemek gereklidir. Bu nedenlerin başında Türkiye’de yüksek öğrenim mezunları için önemli düzeyde işsizlik baskısı olmasına karşın gelişmiş ülkelerde eğitimli insanlar kolaylıkla iş bulmalarıdır. Diğer taraftan AR-GE’ye yeterli kaynak ayrılmadığı için ülkede bilim adamları uygun çalışma şartlarından yoksundur. Günümüzde refahın en önemli göstergesi olan insani gelişme yönünden gerilerde kalınması eğitimli insanları daha yüksek hayat standardını yakalayacakları ülkelere göçe teşvik etmektedir. Ekonomik ve siyasal istikrarsızlıkların yarattığı belirsizlik ortamı da üstün beyinlerin ülkeden kaçışını tetikleyen diğer önemli bir unsurdur. Bu alanlarda tedbirler alınması, yetenekli insanları yurt dışında kazandıkları deneyimlerle ülkeye dönmeye teşvik edecektir. 5. KAYNAKLAR 1. Kaya, M. “Beyin Göçü/Erozyonu”, İş Güç Endüstri İlişkileri ve İnsan Kaynakları Dergisi, Yıl: 2003/ Cilt: 5 Sayı: 2 Sıra: 13 / No: 152.

2. Martin, P. “The Effects Of Mıgratıon On Sendıng Countrıes: A Comparıson of Mexıco

and Turkey”, Well-Beıng And Socıal Polıcy, 2006(a), Vol 2, No. 2, s. 89–101, http://wellbeing.ciss.org.mx/pdf/en/2006/vol_2_num_2_5_06_en.pdf, (Erişim Tarihi:23.02.2009).

September 2010 Vol:18 No:3 Kastamonu Education Journal

Tahsin BAKIRTAŞ, Orhan KANDEMİR..

972

3. Martin, P. L. “The Trade, Migration, and Development Nexus”, Edited by Hollifield, Ja-

mes F., Pia M. Orrenius ve Thomas Osang, Migration, Trade, and Development, Proceedings of a Conference Hosted by the Federal Reserve Bank of Dallas, October 6, (2006(b), Published December 2007. s.11-34. http://www.dallasfed.org/research/pubs/ migration/migration.pdf, (Erişim Tarihi: 23.02.2009).

4. Taylor, J. E. “İnternational Migration And Economic Development”, İnternational Symposium On İnternational Migration And Development, Population Division Department of Economic and Social Affairs United Nations Secretariat, Turin, Italy, 28-30 June. 2006,



http://www.un.org/esa/population/migration/turin/Symposium_Turin_files/P09_ SYMP_Taylor.pdf, (Erişim Tarihi:20.09.2007).

5. Lucas, R. E. B. “International Labor Migration İn A Globalizing Economy”, Carnegie Papers, Trade, Equity, And Development Program Number 92, July 2008, s.1–27.



http://www.carnegieendowment.org/files/international_migration_globalizing_econ omy.pdf, (Erişim Tarihi: 23.02.2009).

6. Hollifield, J. F., P.M. Orrenius and T. Osang “Migration, Trade, and Development: An

Overview” Edited by Hollifield, James F., Pia M. Orrenius ve Thomas Osang, Migration, Trade, and Development, Proceedings of a Conference Hosted by The Federal Reserve Bank of Dallas, October 6, 2006, Published December 2007. s.3-8. http://www.dallasfed. org/research/pubs/migration/migration.pdf, (Erişim Tarihi: 23.02.2009).

7. Xenogiani, T. “Migration Policy and İts İnteractions With Aid, Trade And Foreign Direct İnvestment Policies: A Background Paper”, OECD Development Center, Working Paper No. 249, June 2006. http://www.oecd.org/dataoecd/60/28/37036220.pdf, (Erişim Tarihi: 20.09.2007).

8. Marfouk, A. “İnternational Migration And Brain Drain From Developing Countri-

es”, Université Libre De Bruxelles (ULB) Austrian Research Foundation For International Development Conference October 15, 2008, Vienna. http://www.oefse.at/Downloads/veranstaltungen/1510/Marfouk_Presentation_15.10.08_NEU.pdf, (Erişim Tarihi: 15.02.2009).

9. UNESCO, “Towards Knowledge Societies”, Unesco World Report, Unesco Publishing, Published in 2005 by The United Nations Educational, Scientific And Cultural Organization 7, Place De Fontenoy F-75352 Paris 07 SP, 2005, Paris. http://unesdoc.unesco.org/ images/0014/001418/141843e.pdf (Erişim Tarihi: 31.12.2009).

10. Docquier, F., B. L. Lowell and A. Marfouk, “A Gendered Assessment Of The Brain Dra-

in”, Discussion Paper 2007–45, Département des Sciences Économiques de l’Université catholique de Louvain, November 2007, s.1–33. http://edoc.bib.ucl.ac.be:83/archive/00000385/01/2007-45.pdf, (Erişim Tarihi: 23.02.2009).

11. Docquier, F. and A. Marfouk, “International Migration by Educational Attainment 19902000”, Editors: Özden, Çaglar ve Maurice Schiff, International Migration, Remittances, and the Brain Drain, Washington DC: World Bank, 2006 s. 151–199. http://www.ime. gob.mx/investigaciones/2006/estudios/migracion/inter_migration_remittances.pdf, (Erişim Tarihi: 15.02.2009).

Eylül 2010 Cilt:18 No:3 Kastamonu Eğitim Dergisi

Gelişmekte Olan Ülkeler Ve Beyin Göçü: Türkiye Örneği...

973

12. Kirisci, K. “Turkey: A Transformation from Emigration to Immigration”, Migration İnformation Source, November 2003, http://www.migrationinformation.org/Feature/display.cfm?ID=176, (Erişim Tarihi: 23.02.2009).

13. Artukoğlu, O. S. “Yurtdışı İşçi Tasarruflarının Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Ban-

ka Sistemi Ve Türkiye Ekonomisi Üzerine Etkileri”, Uzmanlık Yeterlilik Tezi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, İşçi Dövizleri Genel Müdürlüğü, 2005, Ankara.http:// www.tcmb.gov.tr/kutuphane/TURKCE/tezler/oguzhansokmenartukoglu.pdf, (Erişim Tarihi: 24.02.2009).

14. Sönmez, Y. ve S. Mcdonald, “Turkish Labour Migration: Turkey-Germany Migration

Corridor”, Paper Prepared For The 11th Global Economic Analysis Conference, “Future Of Global Economy”,Marina Congress Centre, Helsinki, Finland, June 2008. https:// www.gtap.agecon.purdue.edu/resources/download/3840.pdf, (Erişim Tarihi: 23.02.2009).

15. İçduygu, A. “Türkiye-AB İlişkileri Bağlamında Nüfus ve Göç”, Avrupa Birliği ve Avrupa Parlamentosuna Yönelik Komisyon Bildirimi, Türkiye’nin Katılıma Doğru İlerleyişine İlişkin Avrupa Komisyonu Tavsiye Kararı, 2004, Brüksel. www.ku.edu.tr/files/corporate/sunum_aicduygu.ppt, (Erişim Tarihi: 23.02.2009).

16. Alper, A. M. “İşçi Dövizlerini Belirleyen Makro Ekonomik Etkenler: Türkiye Örneği”, Uzmanlık Yeterlilik Tezi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası İşçi Dövizleri Genel Müdürlüğü 2005, Ankara. http://www.tcmb.gov.tr/kutuphane/TURKCE/tezler/ahmetmuratalper.pdf, (Erişim Tarihi: 31.12.2009).

17. Türkiye İş Kurumu İstatistikleri, http://www.iskur.gov.tr/LoadExternalPage.aspx?uicod e=statikistatistikindex, (Erişim Tarihi: 20.11.2009).

18. Tansel, A. ve N. D. Güngör, “Brain Drain’ From Turkey: Survey Evıdence of Student Non-

Return”, Working Paper 0307, 2003. http://www.erf.org.eg/cms.php?id=publication_ details&publication_id=323, (Erişim Tarihi: 30.01.2009).

19. Tatlıdil, E. “Türkiye’de Ve Almanya’da İşgücü Piyasası Politikaları”, Türkiye’de Ve

Almanya’da Ekonomik Ve Sosyopolitik Yapısal Reformlar Toplantısı, İzmir, 18–19 Ekim 2007, s. 209–235. http://www.konrad.org.tr/Wirtschaft%202007%20tr/13Tatli.pdf, (Erişim Tarihi: 24.02.2009).

20. Unat, Nermin Abadan, Bitmeyen Göç: Konuk İşçilikten Ulus Ötesi Yurttaşlığa, Bilgi İletişim Grubu Yayıncılık Müzik Yapım ve Haber Ajansı Ltd. Şti., 2006, İstanbul.

21. Apak, S., A. Aytaç, ve A. Oğuzhan, “Yurt Dışına İşçi Göçü Ve Türkiye Ekonomisi’ne Etkileri”, Editör: DİKMEN, Ahmet Alpay, Kentleşme Göç Ve Yoksulluk, 7. Ulusal Sosyal Bilimler Kongresi, İmaj Yayınevi, 2002, Ankara, s. 151–195.

22. Tansel, A. ve N. D. Güngör, “Türkiye’den Yurt Dışına Beyin Göçü: Ampirik Bir Uygulama”, Erc Workıng Paper in Economic 04/02, 2004, http://www.erc.metu.edu.tr/menu/series04/0402.pdf, (Erişim Tarihi: 31.12.2009).

23. Institute of International Education, Open Doors Report 2009; http://opendoors.iienetwork.org/?p=150811, (Erişim Tarihi: 31.12.2009).

24. UNDP (2002), “Human Development Report – 2002, Oxford University Press,

NY”, http://hdr.undp.org/en/media/hdr_2002_en_complete.pdf, (Erişim Tarihi: 07.07.2008).

September 2010 Vol:18 No:3 Kastamonu Education Journal

Tahsin BAKIRTAŞ, Orhan KANDEMİR..

974

25. UNDP (2007/2008), “Human Development Report – 2007/2008”, Palgrave Macmil-

lan Pres, http://hdr.undp.org/en/media/hdr_20072008_en_complete.pdf, (Erişim Tarihi: 07.07.2008).

26. UNDP, http://hdr.undp.org/en/statistics/data/ 27. OECD Factbook 2009, “Economic, Environmental and Social Statistics”, http://oberon. sourceoecd.org/vl=491948/cl=43/nw=1/rpsv/factbook2009/index.htm, 31.12.2009).

28. TÜİK, www.tuik.gov.tr/

Eylül 2010 Cilt:18 No:3 Kastamonu Eğitim Dergisi

(Erişim Tarihi:

Smile Life

Show life that you have a thousand reasons to smile

Get in touch

© Copyright 2024 DOKU.TIPS - All rights reserved.