Birinci dünya savaşından yıkılmış olarak çıkan Osmanlı devletinin bilim ve teknolojideki geri kalmışlığı sonraki süreçleri etkilemeye devam etmiştir.
Ülkenin tamamında fabrika ve üretim yapabilen makine sistemleri yoktu. Makineleri üretecek sermaye ve eğitimli iş gücü yoktu. Toplum tam anlamı ile ne yapacağını bilmeden kaderine razı şekilde yaşamaya mahkumdu.
Mustafa Kemal arkadaşları ile birlikte kurtuluş savaşını kazandıktan sonra topluma yönelik çalışmalara yöneldi. Çünkü biliyordu ki bu toplum olduğu gibi kalırsa birkaç yıla kalmaz tekrar saldırı altında kalır bu sefer kurtuluş için imkanlar olmayabilirdi.
23 Nisan 1920 yılında Egemenlik ve Çocuk bayramında meclisi açarak egemenliği halka vermiştir. Daha sonraki süreçte 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyetin ilanı ile halka yeni bir yönetim şekli vermiştir. Bütün bu yapılanlar Türk milletinin tekrar kendisine gelmesi ve çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşmasını sağlamaktır.
Cumhuriyetin ilanı yönetim şeklinde yapılan bir inkılaptır. Yönetim şeklini değiştirmek milletin kendini idare edecekleri seçebilmesi amacı ile ilan edilmiştir. Bu amaçla saltanat ve halifeliğin kaldırılması bu kapsamda yapılmıştır.
Milliyetçilik ilkesi ile Mustafa Kemal ve arkadaşları, kendini bu topraklar içinde yaşayan insanların ırkı veya diğer unsurları önemsenmeden tek yürek olma isteğine yol göstermek için oluşturulmuştur. Kendini bu topraklar için feda edebileceğini hisseden bütün herkesin Türk olma hissini ortak bir payda olmalıydı.
Devletçilik ilkesi ile sermayesi olmayan bir ülkenin bütün yatırımlarının devlet tarafından yapılması ve kalkınmanın devlet eli ile yapılması amacını ifade eder. Devlet elindeki imkanları kullanırken aynı zamanda halkın ekonomik olarak güçlenmesini ve sermaye oluşturmasının yolunu açmaya çalışmıştır.
Laiklik ilkesi daha çok Osmanlı Devletinin yıkılma sebebinin din ile devlet işlerinin birbirine karışması sonucunda gelişmenin engellenmesinin Mustafa Kemal tarafından anlaşılması üzerine oluşturulmuş bir ilkedir. Şapka kanunu, Tekke ve zaviyelerin kapatılması, Miladi Takvimin kabulü, Ölçü ve tartıların değiştirilmesi, Soyadı kanunu gibi inkılaplar bu kapsamda yapılmıştır.
Halkçılık ilkesinde hedef halkın refahını artırmak amaçlı olarak çalışmaların yapılmasının planlanmasıdır. Kadın erkek eşitliği, Resmi nikah, seçme seçilme hakkı gibi inkılaplar bu kapsamda yapılmıştır.
Devrimcilik ilkesinde daha çok yeniliklere açık olma fikrinin önemli olduğu vurgulanmıştır.
Atatürk ilkeleri inkılapların temelini oluşturmuş ve bu yönde inkılaplar yapılmıştır.
Kompozisyon çalışmalarımızı aşağıda verile linklerden ziyaret edebilirsiniz.
Verified answer
Merhaba,
ATATÜRK İNKILAPLARI
Birinci dünya savaşından yıkılmış olarak çıkan Osmanlı devletinin bilim ve teknolojideki geri kalmışlığı sonraki süreçleri etkilemeye devam etmiştir.
Ülkenin tamamında fabrika ve üretim yapabilen makine sistemleri yoktu. Makineleri üretecek sermaye ve eğitimli iş gücü yoktu. Toplum tam anlamı ile ne yapacağını bilmeden kaderine razı şekilde yaşamaya mahkumdu.
Mustafa Kemal arkadaşları ile birlikte kurtuluş savaşını kazandıktan sonra topluma yönelik çalışmalara yöneldi. Çünkü biliyordu ki bu toplum olduğu gibi kalırsa birkaç yıla kalmaz tekrar saldırı altında kalır bu sefer kurtuluş için imkanlar olmayabilirdi.
23 Nisan 1920 yılında Egemenlik ve Çocuk bayramında meclisi açarak egemenliği halka vermiştir. Daha sonraki süreçte 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyetin ilanı ile halka yeni bir yönetim şekli vermiştir. Bütün bu yapılanlar Türk milletinin tekrar kendisine gelmesi ve çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşmasını sağlamaktır.
Cumhuriyetin ilanı yönetim şeklinde yapılan bir inkılaptır. Yönetim şeklini değiştirmek milletin kendini idare edecekleri seçebilmesi amacı ile ilan edilmiştir. Bu amaçla saltanat ve halifeliğin kaldırılması bu kapsamda yapılmıştır.
Milliyetçilik ilkesi ile Mustafa Kemal ve arkadaşları, kendini bu topraklar içinde yaşayan insanların ırkı veya diğer unsurları önemsenmeden tek yürek olma isteğine yol göstermek için oluşturulmuştur. Kendini bu topraklar için feda edebileceğini hisseden bütün herkesin Türk olma hissini ortak bir payda olmalıydı.
Devletçilik ilkesi ile sermayesi olmayan bir ülkenin bütün yatırımlarının devlet tarafından yapılması ve kalkınmanın devlet eli ile yapılması amacını ifade eder. Devlet elindeki imkanları kullanırken aynı zamanda halkın ekonomik olarak güçlenmesini ve sermaye oluşturmasının yolunu açmaya çalışmıştır.
Laiklik ilkesi daha çok Osmanlı Devletinin yıkılma sebebinin din ile devlet işlerinin birbirine karışması sonucunda gelişmenin engellenmesinin Mustafa Kemal tarafından anlaşılması üzerine oluşturulmuş bir ilkedir. Şapka kanunu, Tekke ve zaviyelerin kapatılması, Miladi Takvimin kabulü, Ölçü ve tartıların değiştirilmesi, Soyadı kanunu gibi inkılaplar bu kapsamda yapılmıştır.
Halkçılık ilkesinde hedef halkın refahını artırmak amaçlı olarak çalışmaların yapılmasının planlanmasıdır. Kadın erkek eşitliği, Resmi nikah, seçme seçilme hakkı gibi inkılaplar bu kapsamda yapılmıştır.
Devrimcilik ilkesinde daha çok yeniliklere açık olma fikrinin önemli olduğu vurgulanmıştır.
Atatürk ilkeleri inkılapların temelini oluşturmuş ve bu yönde inkılaplar yapılmıştır.
Kompozisyon çalışmalarımızı aşağıda verile linklerden ziyaret edebilirsiniz.
Ölümsüzlük ile ilgili bir kompozisyon çalışması için: eodev.com/gorev/4772816
Dünya ile ilgili kompozisyon çalışması için: eodev.com/gorev/1346101
Aslan yattığı yerden belli olur: eodev.com/gorev/6460339
Başarılar dilerim