canan1111
ALA: Ela karışık renkli, alaca; Benekli; Tam olgunlaşmamış, yarı olmuş ALIM: Gözü gönlü çeken nitelik, çekicilik, gönül çelen güzellik, albeni ARYA: Operada sanatçının orkestra eşliğinde söylediği uzun şarkı ASYA: Dünyanın en büyük kıtası AŞKIN: Aşmış, ileri AYKAL: Ay gibi parlak ve ışıklı kal AYŞIL: Ay ışığı ALYA: “Şeref”, “sema”, “dağ tepesi” ve “yüksek yer” AZRA: Bakire, el degmemis ALARA: Al + ara. Al=Kirmizi, ara=bezeyen, süsleyen, Kirmizi süs anlaminda bir tamlama, Antalya'da bir nehir. B BADE: Aşk, kutsal sevgi BERFU: Kar tanesi BELEN: Bel, geçit; İki dağ arasından geçen yol BELİZ: İşaret, iz; alamet BENAN: Parmak, parmak ucu manasındadır. Parmakla gösterilen ünlü, tanınmış anlamını taşır. BENGİSU: Ölümsüzlük suyu BENNUR: Işık saçan. BESTE: Bir müzik parçasını oluşturan ezgilerin tümü BİGE: Evlenmemiş,çocuk doğurmamış olan. Sultan. BİKE: Evlenmemiş, çocuğu olmamış kadın BUSE: Öpücük BÜGE: Bent,su benti. BÜŞRA: Müjde, sevinçli haber C CEMRE: Ateş parçası, kor; Şubat ayında bir hafta arayla hava, su ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi CENNET: Çok güzel yer. İyilik yapanların,günahsızların öldükten sonra mutluluğa kavuşacaklarına inanılan yer. Ç ÇİSİL: İnce ince yağan yağmur ÇİLEN: Hafif yağan yağmur,çisenti. ÇAĞ: Belirli bir özellik göz önünde bulundurularak ele alınan zaman dilimi D DEMRE: Noel Baba'nın doğduğu sanılan tarihi yer DEREN: Toplayan, düzenleyen, pekiştiren DERİN: Sığ olmayan DESTE: Bağlam,demet. DİDE: Göz, göz bebeği DİLA: Gönlümü çalan.