temel besin gıdaları maddeler halinda uzun bir şekilde ama uzun olsun diye hep aynı yazmayın şimdiden teşekkürler yarına ACİL LÜTFEN NOT: BOŞ YAZMAYIN YAZAN BİLDİRİLİR İLK YAPANI EN IYI SECICEEM
Varoluşumuzdan itibaren hayatta kalmak için en temel gereksinimlerimizin başında beslenme yer almaktadır. Sağlıklı beslenme hayatın sürdürülebilirliğini, büyüme ve gelişmenin sağlanmasını, hastalıkların oluşum ve gelişiminin önlenmesi için büyük önem taşımaktadır. Sağlıklı beslenme yeterli ve dengeli beslenmeye dayanmaktadır. Dengeli ve yeterli beslenme için besinler yapı benzerliği ve besleyicilik olarak 4 ana besin grubuna ayrılmıştır.
Ülkemizde dört yapraklı yonca besin gruplarını temsil etmektedir.
Süt ve Süt Ürünleri
Et, Yumurta ve Kurubaklagiller
Ekmek ve Tahıllar
Sebze ve Meyveler
İhtiyaç ve tüketim miktarı kişisel olarak farklılıklar göstermektedir. Sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenme için tüketimin sağlanması ve öğünlerde besin çeşitlilik sağlanması gerekmektedir. Ana öğünlerde süt ve süt ürünleri, et, yumurta ve kurubaklagiller, ekmek ve tahıllar ve sebze tüketimi, ara öğünlerde süt ve süt ürünleri ve meyvelerden oluşan beslenme örüntüsü oluşturulmaktadır.
Karbonhidratlar vücudun temel enerji ihtiyacının bir çoğunu karşılayan besin öğesidir. İnsan vücudunda sentezlenmedikleri için beslenme düzeninde yer alması gerekmektedir. Karbonhidratlar basit karbonhidratlar ve kompleks karbonhidratlar olarak iki gruba ayrılmaktadır. Vücuda alınan toplam karbonhidratın yaklaşık %70’ini kompleks karbonhidratların oluşturulması önerilir.
Kompleks karbonhidratları; süt ve süt ürünleri, ekmek ve tahılları, kurubaklagilleri, sebze ve meyveleri oluşturmaktadır. Basit karbonhidratlar ise şeker gibi genel olarak hazır gıda ürünlerinin içerisinde bulunan karbonhidratlardır. Kompleks karbonhidratlar tokluk süresini uzun süre korurken basit karbonhidrat tüketiminde tokluk hissinin daha kısa olduğu da bilinmektedir. Şeker ve nişasta saf karbonhidrat kaynaklarına örnek verilebilir.
Karbonhidratların Görevleri:
Canlıların temel enerji kaynağıdır.
Günlük enerji ihtiyacının %50-60’ı karbonhidratlardan sağlanmalıdır.
Canlıların temel yapıtaşını oluşturur.
Beyin enerji kaynağı olarak karbonhidratları kullanmaktadır.
Su ve elektrolitlerin vücutta tutulmasını sağlar.
Kandaki lipitleri düşürücü etkisi vardır.
Amerikan Diyabet Birliği 2008 yılında yayınladığı tedavi rehberinde karbonhidrat alımının alt sınırını 130 gram olarak belirtmiştir. Bu miktardan az alınması vücut proteinlerinin kaybına kas güçsüzlüğüne, yağların kaybına ve vücut için olumsuz etki yapacak maddelerin oluşmasına neden olmaktadır.
Vücuda yeteri kadar karbonhidrat alınmadığı taktirde vücut enerji kaynağı olarak yağları kullanmaya başlar ve yağların oksidasyonu sonucu kanda keton cisimcikleri artarak organizmanın asit/baz dengesinin bozulmasına neden olmaktadır.
Karbonhidrat kaynaklı besinler
Ekmek ve tahıl grubu
Sebze ve meyve grubu
Kurubaklagiller
Süt ve süt ürünleri grubu
Proteinler
Canlı organizmasında sudan sonra en yüksek oranda bulunan moleküldür. Yetişkin ortalama bir bireyin vücudunun %16’sını proteinler oluşturmaktadır. Alınan toplam enerjinin %12-15’i proteinlerden sağlanmalıdır. Proteinler büyüme ve gelişime için en önemli besin öğesidir. Proteinlerin biyolojik faydaları iki şekilde değerlendirilebilir. Birincisi sindirilebilirlik durumu; ikincisi ise proteinin yapı taşı olan aminoasit örüntüsüdür. Anne sütü biyolojik değeri en yüksek besindir. Anne sütüne en yakın örnek protein olarak da yumurta gösterilmektedir.
Proteinler hayvansal ve bitkisel kaynaklı olarak ikiye ayrılır. Hayvansal kaynaklı proteinler et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleridir. Bitkisel kaynaklı proteinler ise ekmek ve tahıl grubu, kuruyemişler ve kurubaklagillerdir. Hayvansal kaynaklı proteinlerin bitkisel kaynaklı proteinlere göre biyoyararlılığı daha fazladır
Yağlar
İnsan vücudunun ortalama %18’ini yağlar oluşturmaktadır. İnsan vücudunun başlıca enerji deposu yağlardır. Enerji harcamasının azalması durumunda vücut enerji kaynağı olarak yağları kullanamaz ve yağlar vücutta depolanır. Zamanla vücut ağırlığındaki artış olması bu duruma örnek verilebilir. Yağları oluşturan yağ asitleri doymuş ve doymamış yağ asitleri olarak ikiye ayrılır. Doymuş yağ asitleri hayvansal kaynaklı, doymamış yağ asitleri ise bitkisel kaynaklıdır.
Vitamin ve Mineraller
Vitamin ve mineraller vücutta enerji kaynağı olarak kullanılmazlar. Vitamin ve minerallerin görevi vücut işlevlerinin doğru yürütülmesidir. Yetişkin bir bireyin vücudunun ortalama %6’sı minerallerden oluşmaktadır. Minerallerin büyük bir bölümü iskelet ve diş yapısında yer alır. Vitaminler vücutta oldukça az bulunmasına rağmen biyokimyasal olaylar için önemlidir ve bu olaylarda yer almaktadırlar.
Su
İnsan vücudunun %70-80’ini su ve kafeinli içecekler, %20’si besinlerden oluşturmaktadır. Su vücudun sıvı ihtiyacının karşılanmasındaki en önemli faktördür. Tüm vücut dokuları su içermektedir ve vücuttaki su oranı yaşlanma ile azalmaktadır.
Cevap:Süt ve Süt Ürünleri.
Et, Yumurta, Kuru baklagiller.
Ekmek ve Tahıllar.
Sebze ve Meyveler.
Açıklama:budur
Verified answer
Açıklama:
Varoluşumuzdan itibaren hayatta kalmak için en temel gereksinimlerimizin başında beslenme yer almaktadır. Sağlıklı beslenme hayatın sürdürülebilirliğini, büyüme ve gelişmenin sağlanmasını, hastalıkların oluşum ve gelişiminin önlenmesi için büyük önem taşımaktadır. Sağlıklı beslenme yeterli ve dengeli beslenmeye dayanmaktadır. Dengeli ve yeterli beslenme için besinler yapı benzerliği ve besleyicilik olarak 4 ana besin grubuna ayrılmıştır.
Ülkemizde dört yapraklı yonca besin gruplarını temsil etmektedir.
Süt ve Süt Ürünleri
Et, Yumurta ve Kurubaklagiller
Ekmek ve Tahıllar
Sebze ve Meyveler
İhtiyaç ve tüketim miktarı kişisel olarak farklılıklar göstermektedir. Sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenme için tüketimin sağlanması ve öğünlerde besin çeşitlilik sağlanması gerekmektedir. Ana öğünlerde süt ve süt ürünleri, et, yumurta ve kurubaklagiller, ekmek ve tahıllar ve sebze tüketimi, ara öğünlerde süt ve süt ürünleri ve meyvelerden oluşan beslenme örüntüsü oluşturulmaktadır.
Karbonhidratlar vücudun temel enerji ihtiyacının bir çoğunu karşılayan besin öğesidir. İnsan vücudunda sentezlenmedikleri için beslenme düzeninde yer alması gerekmektedir. Karbonhidratlar basit karbonhidratlar ve kompleks karbonhidratlar olarak iki gruba ayrılmaktadır. Vücuda alınan toplam karbonhidratın yaklaşık %70’ini kompleks karbonhidratların oluşturulması önerilir.
Kompleks karbonhidratları; süt ve süt ürünleri, ekmek ve tahılları, kurubaklagilleri, sebze ve meyveleri oluşturmaktadır. Basit karbonhidratlar ise şeker gibi genel olarak hazır gıda ürünlerinin içerisinde bulunan karbonhidratlardır. Kompleks karbonhidratlar tokluk süresini uzun süre korurken basit karbonhidrat tüketiminde tokluk hissinin daha kısa olduğu da bilinmektedir. Şeker ve nişasta saf karbonhidrat kaynaklarına örnek verilebilir.
Karbonhidratların Görevleri:
Canlıların temel enerji kaynağıdır.
Günlük enerji ihtiyacının %50-60’ı karbonhidratlardan sağlanmalıdır.
Canlıların temel yapıtaşını oluşturur.
Beyin enerji kaynağı olarak karbonhidratları kullanmaktadır.
Su ve elektrolitlerin vücutta tutulmasını sağlar.
Kandaki lipitleri düşürücü etkisi vardır.
Amerikan Diyabet Birliği 2008 yılında yayınladığı tedavi rehberinde karbonhidrat alımının alt sınırını 130 gram olarak belirtmiştir. Bu miktardan az alınması vücut proteinlerinin kaybına kas güçsüzlüğüne, yağların kaybına ve vücut için olumsuz etki yapacak maddelerin oluşmasına neden olmaktadır.
Vücuda yeteri kadar karbonhidrat alınmadığı taktirde vücut enerji kaynağı olarak yağları kullanmaya başlar ve yağların oksidasyonu sonucu kanda keton cisimcikleri artarak organizmanın asit/baz dengesinin bozulmasına neden olmaktadır.
Karbonhidrat kaynaklı besinler
Ekmek ve tahıl grubu
Sebze ve meyve grubu
Kurubaklagiller
Süt ve süt ürünleri grubu
Proteinler
Canlı organizmasında sudan sonra en yüksek oranda bulunan moleküldür. Yetişkin ortalama bir bireyin vücudunun %16’sını proteinler oluşturmaktadır. Alınan toplam enerjinin %12-15’i proteinlerden sağlanmalıdır. Proteinler büyüme ve gelişime için en önemli besin öğesidir. Proteinlerin biyolojik faydaları iki şekilde değerlendirilebilir. Birincisi sindirilebilirlik durumu; ikincisi ise proteinin yapı taşı olan aminoasit örüntüsüdür. Anne sütü biyolojik değeri en yüksek besindir. Anne sütüne en yakın örnek protein olarak da yumurta gösterilmektedir.
Proteinler hayvansal ve bitkisel kaynaklı olarak ikiye ayrılır. Hayvansal kaynaklı proteinler et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleridir. Bitkisel kaynaklı proteinler ise ekmek ve tahıl grubu, kuruyemişler ve kurubaklagillerdir. Hayvansal kaynaklı proteinlerin bitkisel kaynaklı proteinlere göre biyoyararlılığı daha fazladır
Yağlar
İnsan vücudunun ortalama %18’ini yağlar oluşturmaktadır. İnsan vücudunun başlıca enerji deposu yağlardır. Enerji harcamasının azalması durumunda vücut enerji kaynağı olarak yağları kullanamaz ve yağlar vücutta depolanır. Zamanla vücut ağırlığındaki artış olması bu duruma örnek verilebilir. Yağları oluşturan yağ asitleri doymuş ve doymamış yağ asitleri olarak ikiye ayrılır. Doymuş yağ asitleri hayvansal kaynaklı, doymamış yağ asitleri ise bitkisel kaynaklıdır.
Vitamin ve Mineraller
Vitamin ve mineraller vücutta enerji kaynağı olarak kullanılmazlar. Vitamin ve minerallerin görevi vücut işlevlerinin doğru yürütülmesidir. Yetişkin bir bireyin vücudunun ortalama %6’sı minerallerden oluşmaktadır. Minerallerin büyük bir bölümü iskelet ve diş yapısında yer alır. Vitaminler vücutta oldukça az bulunmasına rağmen biyokimyasal olaylar için önemlidir ve bu olaylarda yer almaktadırlar.
Su
İnsan vücudunun %70-80’ini su ve kafeinli içecekler, %20’si besinlerden oluşturmaktadır. Su vücudun sıvı ihtiyacının karşılanmasındaki en önemli faktördür. Tüm vücut dokuları su içermektedir ve vücuttaki su oranı yaşlanma ile azalmaktadır.