PSİKİYATRİK BOZUKLUKLAR BULAŞICI MI? DR. ŞAHUT DURAN Psikiyatri uzmanı Türkiye Psikiyatri Derneği Örgütlenme Sekreteri

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLAR BULAŞICI MI? DR. ŞAHUT DURAN Psikiyatri uzmanı Türkiye Psikiyatri Derneği Örgütlenme Sekreteri

PSIKIYATRI NEDIR ? Psikiyatri

Author Ebru Mencik

6 downloads 65 Views 853KB Size
PSİKİYATRİK BOZUKLUKLAR BULAŞICI MI? DR. ŞAHUT DURAN Psikiyatri uzmanı Türkiye Psikiyatri Derneği Örgütlenme Sekreteri

PSIKIYATRI NEDIR ? Psikiyatri bir tıp dalıdır.  Başlıca ilgi alanı beyin hastalıklarıdır.  Bu alanda günlük dilde akıl hastalığı, ruh hastalığı, sinirlilik halleri, ... denilen durumlar yer alır.  Bu hastalıklar düşünce, davranış, duygu değişiklikleri ile kendini gösterir.  Psikiyatri bu hastalıkların tanı ve tedavileriyle uğraşır. 

PSIKIYATRI -PSIKOLOJI

HASTALıK –BOZUKLUK? - Şizofreni ve diğer psikotik Bozukluklar - Bipolar affektif Bozukluk - Anksiyete Bozuklukları - Duygudurum bozuklukları - Bağımlılık bozuklukları - Travma Sonrası Stres Bozukluğu vb.

PSIKIAYTRI’DE ETIYOLOJI ? Biyolojik  Psikolojik  Sosyolojik  Çevresel  Siyasal 

DELILIK BULAŞıCı Mı? Nörosfiliz  Enfeksiyon – OKB ve Major Depresyon ilişkisi ?  Epidemik Histeriler  STİGMA 

GRIP DEPRESYONA SOKUYOR KLINIK PSIKOLOG İMREN MERCAN, GRIP HASTALıĞıNıN KIŞIDE DEPRESYONA NEDEN OLDUĞUNU SÖYLEDI IHA.COM.TR SAĞLıK »

»

GRIP DEPRESYONA SOKUYOR

30 EKIM 2017

‘ÖTEKİ’ Her toplum kendisini tanımlayabilmek için “öteki”ne ihtiyaç duyar. Öteki, farklıdır ve sistem için bir tehdittir. Kabul edilebilir, hoş görülebilir, katlanılabilir olandan toplumun bütüncül yapısını bozucu bir tehdit olana, bir yelpazede yer alır. • İnsanlığın ‘öteki’si hastalarımız • Tıbbın ‘öteki’si bizler

DAMGALAYAN PSİKİYATRİ Sosyologlar, psikiyatrinin damga karşısında yaşadığı önemli zorlukların başında, kendi kuramından ve uygulamasından kaynaklanan damgalamaya dikkat çekmektedirler: • Belirli damgalara belirli tanıları koymak, sosyal bir olgu ile ilgili bilgiyi klinik terimlerle çerçevelemekten öteye gitmemektedir. • Damgalama kavramsal olarak sosyolojik bir olgu olmaktan çıkıp psikiyatrik bilginin bir biçimine dönüşmektedir. A Rogers, D Pilgrim (2011) Medical Sociology and Its Relationship to Other Disciplines: The Case of Mental Health and the Ambivalent Relationship Between Sociology and Psychiatry.

SANAYI DEVRIMI (19. YÜZYıL) • 1850 yılına kadar İngiltere tekelinde olan sanayi tüm dünyaya yayılmaya başladı. • Kırdan kente göç. • İnsan gücüne gereksinimde artış. • Sistem için “işe yarayan” ve “işe yaramayanların” ayrımı • İşe yaramayanların yeniden işe yarar hale getirilmesi

20. YÜZYıLıN İLK YARıSı • Binet-Simon Zeka Testi (1905) • Stanford-Binet Zeka-Testi (1911) • ABD hızla gelişen dünyada varolmak istiyor. • Zeka ölçümleri ABD’deki beyaz Amerikalılar lehine kullanılmaya başlanıyor. Böylece Siyahlar ve Yahudiler ile Çinli, Sicilyalı ve Doğu Avrupalı göçmenler saf dışı bırakılıyor. Babaoğlu AN. Psikiyatri Tarihi. Okuyanus Yayın. 2002

20. YÜZYıLıN İLK YARıSı • 1934 yılında New England Journal of Medicine’in editörü Morris Fishbein uygunsuz olan kişilerin üremesinin durdurulmasına vurgu yapıyordu. • Aynı yıllarda American Journal of Medicine ve American Journal of Psychiatry’de yer alan yazılarda da aynı öneri destekleniyordu. • Sadece American Journal of Neurology farklı bir görüş dile getiriyordu. Dergide zeka geriliği dölünün pek de o kadar kötü olmadığı, böylelikle millet için pis işleri yapacak insanların ürediği belirtiliyordu. Babaoğlu AN. Psikiyatri Tarihi. Okuyanus Yayın. 2002

20. YÜZYıLıN İLK YARıSı • 1931 yılında zeka geriliği saptanan kişilerin kısırlaştırılmasını onaylayan yasa Amerika Birleşik Devletleri’nin 27 eyaletinde kabul edilir. • 1938 yılında sadece Virginia’da binden fazla kişi kısırlaştırılmıştır. • 1948 yılına kadar Amerika Birleşik Devletleri’nde yasayı kabul eden 27 eyalette toplam 6212 kişi kısırlaştırılmıştır. Babaoğlu AN. Psikiyatri Tarihi. Okuyanus Yayın. 2002

20. YÜZYıLıN İLK YARıSı • General Franco’ya göre kendisine karşısavaşmak için farklı ülkelerden gelen bu insanların kesinlikle aklından zoru olmalıydı. Bu savını ispat edebilmek için Dr. Antonio Vallejo Nagera’yı Cumhuriyetçilere destek veren yabancıların deliliğini ispatlaması için görevlendirdi. • Dr Antonio Vallejo Nagera, İspanya İç Savaşında Franco ordusunun psikiyatrik hizmetler şefiydi. Nagera’nın çalışmasının temel amacı Marksizmin psikopatoloji ile ilişkisini saptamaktı. Ulaş H (2009) No Pasaran. Türkiye Psikiyatri Derneği Bülteni; 12(1):3-6

20. YÜZYıLıN İLK YARıSı “Biopsiquismo del FanatismoMarxista” (Marksist Fanatizmin Biyopsişiği-1939) • Bu araştırma iç savaş sonrası yakalanarak toplama kamplarına gönderilen uluslararası tugaylara bağlı direnişçiler ve İspanyol Cumhuriyetçiler üzerinde gerçekleştirilmiştir. • Amerikalı mahkumlar üzerinde yapılan çalışmalarda; Amerikalıların %51’inin şizoid, sikloid, paranoid veya epileptik bir dejeneratif beyin hastalığına sahip olduğu; %47’sinin ortalamanın altında zekâ seviyesine sahip olduğu bulunmuştur. • İspanyol kadın mahkumların %72’sinde dejeneratifbir beyin hastalığı saptanırken, %50’sinin ortalamanınaltında zeka seviyesine sahip olduğu bulunmuştur. Bandrés J, Llavona R (1997) Psychology in Franco’s concentration camps.Psychology in Spain, 1: 3-9

20. YÜZYıLıN İLK YARıSı Öjenist bir psikiyatrist olan Nagera’nın bu “bilimsel çalışmasının” sonuçları sayıları 30 bin ile 50 bin arasında değişen Cumhuriyetçinin ve sempatizanlarının ölüm mangaları tarafından öldürülmesine zemin hazırladı.



Halis Ulaş. Psikiyatrinin Karanlık Tarihi. TPD 12. Psikiyatri Güz Okulu, 5-9 Eylül 2011,

20. YÜZYıLıN İLK YARıSı • “Alman Devleti’nin bir bölgesinde 4400 akıl hastası devlet kurumlarında yatmakta, 4500 akıl hastası devlet yardımı almakta, 1600 akıl hastası kent hastanelerinde bakılmakta, 1500’ü de çeşitli bakım kurumlarında bakılmaktadır. Devlet bu kurumlara yılda 10 milyon Reichs Mark ödemektedir. Buna göre bir hastanın devlete ortalama maliyeti ne kadardır?” Halis Ulaş. Psikiyatrinin Karanlık Tarihi. TPD 12. Psikiyatri Güz Okulu, 5-9 Eylül 2011,

20. YÜZYıLıN İLK YARıSı • 14.07.1933 Kalıtsal hastalıkların önlenmesi yasası • 18.10.1935 Alman ırkının genetik sağlığının korunması kanunu • 1934-1939 yılları arasında 350.000 insan kısırlaştırılıyor

20. YÜZYıLıN İLK YARıSı • Ekim 1939 “Aktion T4” * Berlin’de merkezi bir örgütlenme kuruluyor * Almanya’daki tüm hastanelerdeki yatan hastalar bildiriliyor * 6 psikiyatri hastanesi öldürme merkezine çevriliyor * Çocuk birimi kuruluyor (Prof. Dr. Carl Schneider) • 17.11.1942 Açlık diyeti uygulaması • 06.04.1944 “Yararsız” iş gücünün psikiyatri kliniklerinde öldürülmesi • 1939’da başlayan bu uygulamalar sonucunda “tedavisi mümkün olmayan” 270.000 psikiyatrik hasta öldürüldü

20. YÜZYıLıN İLK YARıSı • Sovyetler Birliği, “Sluggishly progressing schizophrenia” “Reform hezeyanları” • Çin “Politik olarak sapkın düşüncelerin neden olduğu mental hastalık” “Politik monomani

II. DÜNYA SAVAŞı SONRASı    

     

 

Medical 203 DSM-I DSM-II DSM-III DSM-IIIR DSM-IV DSM-IVTR DSM V ICD-6 ICD-8 ICD-9 ICD-10

1946 1952 1968

2016

YENI TANıLAR • DSM-I’de 106 olan psikiyatrik hastalık sayısı



DSM-IV’de 365’e artmıştır.

ESNEKLEŞTIRILEN TANıLAR • Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) • DSM-III’de tanımlanmış DEHB tanı kriterleri DSM-III-R’de genişletilmesi bu tanının ABD’de %50, Almanya’da %60 oranında daha fazla konulmasına yol açtı.

DAMGALANAN PSİKİYATRİ Toplum ve Hastalarımız: - Psikiyatri hizmetleri hakkındaki genel görüşler hep olumsuz içeriklidir. Bir “psikiyatri hastanesinin” tipik imgesi, gözaltında tutma özelliği olan, toplumdan uzak yerleşimli büyük çaplı bir kurumdur. - Psikiyatriste sevk edildiği halde başvurmayan hastaların en sık belirttiği neden, ruhsal hastalığa bağlı damgalanma korkusudur. 

Sartorius N ve ark. (2010) Psikiyatri ve psikiyatristlerin damgalanması ile nasıl mücadele edileceği üzerine WPA kılavuzu. World Psychiatry, 9(3): 131-144.

DAMGALANAN PSİKİYATRİ Psikiyatrik Tedavi Hakkında Toplumsal Önyargılar: - Psikotroplarla ilgili toplumda yaygın olan beş yanlış kanı belirlenmiştir: “bağımlılık yapıcı”, “tedavi etmeden sakinleştiren”, “kişiliği işgal eden”, “hastaları sadece uyuşturan” ve “alevlenmeleri önlemede etkisiz” - Psikiyatri hastaları ve yakınlarının psikotrop ilaçlara yönelik daha olumlu tutumlarının olduğu bulunmuştur. - EKT’ye yönelik olumsuz tutumlar ise sıkça gözlenmektedir. - Hastalar, zorunlu tedaviyi, özerkliklerini sınırlayacağı için onaylamadıklarını belirtmişken, çoğunluğu, yaşadıkları zorunlu tedavi deneyimlerini yararlı bulmuştur. De Toledo Piza Peluso È, Luìs Blay S (2009) Public beliefs about the treatment of schizophrenia and depression in Brazil. Int J Soc Psychiatry 2009;55:16-27.

DAMGALANAN PSİKİYATRİ Tıp Öğrencileri: • Kariyer olarak psikiyatriyi seçeceğini belirten tıp öğrencisi oranı genelde düşüktür. • Psikiyatriyi, mesleki doyumu düşük, memnuniyeti sınırlı bir uzmanlık alanı olarak görmektedirler. • Psikiyatride uzmanlaşmanın “zaman kaybı” olduğu gibi stereotipler öğrencilerin aileleri arasında yaygındır ve psikiyatrinin “gerçek tıp” olmadığına dair bir tasarımı yansıtmaktadır. • Tıp öğrencileri, psikiyatriyi güvenilir bilimsel temellerden yoksun algılamaktadırlar. Ruhsal bozuklukların tanı ölçütlerinin çoğunun geçerliliklerinin biyolojik ölçütler ile gösterilememesi psikiyatrinin “gerçek tıp” olmadığı imgesini güçlendirmektedir. Bobo WV, Nevin R, Greene E et al (2009) The effect of psychiatric thirdyear rotation setting on academic performance, student attitudes, and specialty choice. Acad Psychiatry, 33:105-11.

DAMGALANAN PSİKİYATRİ Medyada Psikiyatri: • Sıklıkla psikiyatri, “bilimsellikten, bilimsel yöntemlerden ya da etkin tedavi tekniklerinden uzak bir disiplin” olarak betimlenmektedir. • Psikiyatri hastanelerine dair olumsuz bir görüntü yansıtılmaktadır.Psikiyatrik tedavinin tasviri de, etkin olmayan cezalandırıcı elektroşoklar veya zorla hastaneye kapatılmaların egemen olduğu sahnelerledir. • “Psikiyatrinin Hollywood mitolojisi” başarılı tedavinin temelinin ilaçlara ve tedricen ilerlemeye değil, bir kerelik katarsis yaşantısına dayandığı görüşündedir. • Gazetelerin psikotrop ilaçlarla ilgili yazıları kardiyoloji ilaçlarıyla ilgili yazılara kıyasla daha eleştireldir. Psikiyatri ve endüstri arasındaki ilişki tekrar tekrar eleştirilmiştir. • EKT ile ilgili yazılar sıklıkla olumsuz ve önyargılıdır. Sartorius N ve ark. (2010) Psikiyatri ve psikiyatristlerin damgalanması ile nasıl mücadele edileceği üzerine WPA kılavuzu. World Psychiatry, 9(3): 131144.

PSİKİYATRİSTLERİN PSİKİYATRİSİ? • Psikiyatristlerin bakış açısından psikiyatrinin imgesi, yeteri kadar araştırılmamıştır. • Doktorların ilk seçtikleri uzmanlık alanını bırakma nedenlerini araştıran Lambert ve arkadaşları, psikiyatristlerin belirttiği temel gerekçelerin, uzmanlık alanının toplumdaki düşük imgesi, diğer doktorlar arasında saygı duyulmaması ve kaynak yetersizliği algısı olduğunu bildirmektedir. • İngiltere’den bir çalışma, şizofrenik bozuklukları olması halinde, psikiyatristlerin yalnızca %71’inin antipsikotik almaya istekli olacaklarını bildirmiştir. Sartorius N ve ark. (2010) Psikiyatri ve psikiyatristlerin damgalanması ile nasıl mücadele edileceği üzerine WPA kılavuzu. World Psychiatry, 9(3): 131-144.

DAMGALANAN PSİKİYATRİSTLER Toplum ve Hastalar: • Psikiyatr imgesi genelde olumsuzdur ve eğitimleri, uzmanlıkları ve hedefleri hakkındaki yetersiz bilgiye dayanmaktadır: Tıp doktoru oldukları genelde bilinmemektedir. • İlaçlara çok fazla bel bağlamakla suçlanmaktadırlar. • Sık bir yakınma zaman baskısı ve derin görüşmeler için gereken zamanın kısıtlılığıdır. • Bazı hastalar, psikiyatristleri, kontrolcü olarak tanımlamışlardır. • Bir yandan, topluma uyumlu davranışı garantileme amacı olan bir “baskı unsuru” ve “insanların zihnini okuyabilen” bir kişi şeklinde, diğer yandan tedavi başarısı ile ilgili abartılı beklentilerle birlikte kâhin veya şefkatli kurtarıcı şeklinde algılanmaktadır.

DAMGALANAN PSİKİYATRİSTLER Tıp Öğrencileri: • Sıklıkla öğrenimleri sırasında hocalarından, psikiyatristler hakkında olumsuz, aşağılayıcı sözlere kulak misafiri olduklarını bildirmektedirler. • “Psikiyatristler delilerle uğraşabildiğine göre onlar da deli olmalıdır” veya “delilerle uğraşırsan sen de delirirsin” kanılarına dayanarak, psikiyatristleri diğer sağlık çalışanlarına göre daha dengesiz veya daha nevrotik algılamaktadırlar. • Psikiyatrist olmayan doktorların %35’i psikiyatristleri diğer doktorlardan duygusal yönden daha dengesiz ve %51’i nevrotik görmektedir. • Psikiyatristler ise kendilerini diğer tıp dallarındaki meslektaşlarından daha fazla içgörü sahibi, daha az otoriter, daha kültürlü ve olgun olarak değerlendirmiştir.

DAMGALANAN PSİKİYATRİSTLER Medyada Psikiyatristler • Psikiyatristlere dair, toplumda yaygın olan stereotipileri çoğu, onların medyada sunulan portrelerinde de bulunmaktadır. • Örneğin, psikiyatristler yardımcı olmayan, etkin tedavi sunmayan ve hastalarının davranışlarını açıklayamayan ya da öngöremeyen kişiler olarak resmedilmektedir. • Kontrolü elinde tutan, kötü niyetli psikiyatrist, baskıcı devletin bir görevlisi gibi nitelemeler geçen yüzyılın ilk yarısı için tipiktir. • Sonraki yıllarda deli psikiyatrist, çok iyi tedavi eden psikiyatrist ve sınırları ihlal eden istismarcı psikiyatrist stereotipleri tanımlanmıştır. • Psikiyatristlere yönelik olumlu atıflar, onların her zaman hastaları için ulaşılabilir olmasını içermektedir.

DAMGALANMAYA KARŞı ÖNERILER Psikiyatristler davranışlarının, bir disiplin olarak psikiyatrinin ve bu disiplinin temsilcileri olarak kendilerinin damgalanmasına katkıda bulunabileceğinin farkında olmalıdırlar.  Bu davranışların özellikle dikkat edilmesi gereken bileşenleri şunlardır: a) hasta ve yakınlarıyla saygılı bir ilişki geliştirmek; b) psikiyatrik araştırmalar ve uygulamalardaki gelişmeleri ve bunların klinik pratikte uygulanmasını yakından takip etmek; c) hasta bakımının sağlanması ve hizmetlerin organizasyonunda etik kuralları sıkı bir şekilde gözetmek; d) diğer tıp dallarından uzmanlarla ve sağlık çalışanlarıyla olduğu kadar ruh sağlığı bozukluğu olan kişilerin bakımında yeri olan diğer mesleklerle de işbirliği kurmak.

DAMGALANMAYA KARŞı ÖNERILER Medyanın, toplumdaki yaygın tutumları oluşturmadaki rolü giderek daha çok önem kazanmaktadır. • Medyanın psikiyatri uygulamaları hakkındaki bilgisi sıklıkla ya yetersiz ya da günü geçmiş bilgilerdir. Ulusal psikiyatri birlikleri, medya temsilcilerine güncel bilgi sağlamak ve onlarla iyi işleyen ilişkiler geliştirmek için; • seminerler, düzenli bilgilendirme bültenleri, basın bültenleri hazırlamalı • medya temsilcilerinin psikiyatri hizmetlerinin planlanmasına dahil edilmesine aracılık etmeli • ve ülkeye özgü uygun olabilecek diğer yöntemler gibi değişik yöntemleri göz önünde bulundurmalıdır.

KAYNAKLAR •Halis Ulaş. Psikiyatrinin Karanlık Tarihi. TPD 12. Psikiyatri Güz Okulu, 5-9 Eylül 2011, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD, Bolu. •CosgroveL ve ark. (2006) FinancialtiesbetweenDSM-IV panel membersandthe pharmaceuticalindustry. PsychotherPsychosom, 75: 154–160. •SartoriusN ve ark. (2010) Psikiyatri ve psikiyatristlerindamgalanması ile nasıl mücadele edileceği üzerine WPA kılavuzu. WorldPsychiatry, 9(3): 131-144. •De Toledo PizaPelusoÈ, LuìsBlayS(2009)Public beliefs about the treatmentof schizophreniaand depression in Brazil. IntJ Soc Psychiatry2009;55:16-27. •BoboWV, NevinR, Greene E et al(2009)The effect of psychiatric thirdyear rotation setting on academic performance, student attitudes,and specialty choice. AcadPsychiatry, 33:105-11. •Hakan Atalay. Psikiyatride Stigma. Psikeart, 2:10-19. •A Rogers, D Pilgrim. Medical Sociology and Its Relationshipto Other Disciplines: The Case of MentalHealth and the Ambivalent RelationshipBetweenSociology andPsychiatry.BA Pescosolidoet al (eds), Handbook of the Sociology of Health, Illness, and Healing:A Blueprint for the 21st Century, Handbooks of Sociology and Social Research,Springer Science+BusinessMedia, 2011, s. 21-37.

Smile Life

Show life that you have a thousand reasons to smile

Get in touch

© Copyright 2024 DOKU.TIPS - All rights reserved.