En iyi secersen sevinirim

Bakışlarıyla bir şey anlatmak istiyordu. ( Bakışlarıyla, anlatmak; -ış, -mak ,isim fiil.)

2) Arkadaşımın elbiseyi almak istediğini biliyorum. (Almak; -mak,isim fiil. İstediğini;-dık,sıfat fiil. )

3) Bir gülüşle her şeyi değiştirmeyi bilmek lazımdır. (Değiştirmeyi, bilmek;-me,-mak, isim fiil.)

4) Kırılan kolunu alçıya almak için doktora gitmişler. (Kırılan;-an,sıfat fiil. Almak;-mak, isim fiil.)

5) Dostunu överken bile yerecek yerini bırak. (Överken;-ken,zarf fiil. Yerecek;-ecek,sıfat fiil.)

6) Evde cüzdanımı unutup çarşıya çıkmaya hazırlandım. (Unutup;-up,zarf fiil. Çıkmaya;-ma,isim fiil.) 

7) Kullanılmış eşyaları geçmiş günlerde bodrum kata indirmiştik. (Kullanılmış,geçmiş;-mış, sıfat fiil.)

8) Her şey bir tükeniş,her oluş bir bitiş olmalıdır. (Tükeniş,oluş,bitiş; -iş,isim fiil.)

9) Ders çalışmayı ve kitap okumayı seviyor. (Çalışmayı,okumayı;-ma,isim fiil.)

10) Taksit yatırmak için oraya gitmek zorundaydı. (Yatırmak,gitmek;-mak,isim fiil.)

11) Gidip de gelmemek gelip de görmemek var kaderde. ( Gidip,gelip;-ip,zarf fiil. Gelmemek,görmemek;-mek, isim fiil. )

12) Dağa çıkış zor, oradan iniş kolay olur. (Çıkış, iniş;-iş, isim ffil. )

13) Gezen tilki yatan aslandan iyidir. (Gezen, yatan;-an,sıfat fiil. )

14)  Aldığı kıyafet giyilmeyecek kadar güzeldi. (Aldığı,giyilmeyecek;-dık,-ecek, sıfat fiil.)

15) Konuyu anlatan öğretmenimiz geçen günlerde yaşanan bir olayı anlattı. (Anlatan, geçen,yaşanan; -an,sıfat fiil.)

16) Bağıra bağıra anlatması rahatsız etmişti. (Bağıra,bağıra;-a; zarf fiil. )

17) Onu görür görmez tanıdım. (Görür, görmez;-ür,mez, sıfat fiil.)

18) Yemeği bitirir bitirmez gelirim. (Bitirir, bitirmez;-ir,mez; sıfat fiil.)

19) Gidiyordum, gurbeti gönlümde duya duya. (Duya,duya;-a,zarf fiil.)

20) Zil çaldığında paramı alıp kantine koştum. (Çaldığında;-dığında,zarf fiil. Alıp;-ıp,zarf fiil. )

21) Bir şey söylemeden çıkıp gitti. (Söylemeden,çıkıp;-meden,ıp, zarf fiil.)

22) Geldiğinde ağlayarak bana sarıldı. (Geldiğinde,ağlayarak;-diğinde,-arak, zarf fiil.)

23) Hava kararmadan eve varıp ödevlerimi yaptım. (Kararmadan,varıp;-madan,-ıp, zarf fiil.)

24) Ocağı sönmeye yüz tutan ateşine baktı. (Sönmeye;-me,isim fiil. Tutan;-an,sıfat fiil.)

25) Pek sevimli görünmek isteyen bir tebessümü vardır. (Görünmek;-mek, isim fiil. İsteyen;-en,sıfat fiil. )

26) Taksit yatırmak için oraya gitmek zorundaydım. (Yatırmak,gitmek;-mek,isim fiil.) 

27) Senin bitmez tükenmez isteklerinden artık bıktım. (Bitmez,tükenmez;sıfat fiil.)

28) Tanınan yerleri gezmek keyiflidir. (Tanınan;-an,sıfat fiil. Gezmek;-mek,isim fiil. )

29) Çalıştığı iş yerinden ayrılmaya karar vermişti. (Çalıştığı;-dık,sıfat fiil. Ayrılmaya;-ma, isim fiil.)

30) Yeşeren fidan görmek istemişti. (Yeşeren;-en,sıfat fiil. Görmek;-mek,isim fiil.)

31) Gidişime engel olacak birini göndermişti. (Gidişime;-iş,isim fiil. Olacak;-acak,sıfat fiil.)

32) Gören sarılmak için yanıma geliyordu. (Gören;-en, sıfat fiil. Sarılmak;-mak,isim fiil.)

33) Onu görmek için daha yakınına koşar adımlarla gitti. (Görmek;-mek,isim fiil. Koşar;-ar,sıfat fiil.)

34) Bilindik olan şehri gezmek güzeldir. (Bilindik,olan;-an,sıfat fiil. Gezmek;-mek,isi fiil.)

35) Gelen hemen gitmek için sabırsızlanıyordu. (Gelen;-en,sıfat fiil. Gitmek;-mek, isim fiil.)

36) Anlatmaya kolay olan konudan başladı. (Anlatmaya;-ma,isim fiil. Olan;-an,sıfat fiil. )

37) Giden kişilerin gelmek için sabırsızlandığını gördüm.(Giden,sabırsızlandığını;-en,-dık,sıfat fiil. Gelmek;-mek,isim fiil. )

38) Tanınmış biri olmak güzeldi. (Tanınmış;-mış,sıfat fiil. Olmak;-mak,isim fiil.)

39) Her zaman olduğu gibi sevmek güzeldir. (Olduğu;-dık,sıfat fiil. Sevmek;-mek,isim fiil.)

40) Gelip geçen arabaları izlemek güzeldi. (Gelip;-ip,zarf fiil. Geçen;-en,sıfat fiil. İzlemek;-mek,isim fiil.)

Görmek kadar görülmekte önemlidir ilişkilerde.( isim fiil-isim fiil) 

Bu haykırışını kimsenin duymaması onu daha çok üzüyordu.(isim fiil-isim fiil )Tartışacak bir konu çıkarmak için çalışıyordu.(sıfat fiil-isim fiil)

Küçücük bir çocuk tarafından aldatıldığını fark ettiğinde iş işten geçmişti.(sıfat fiil -sıfat fiil ) 

Atatürk 'ün Samsun 'a çıkışı yeni bir devletin temellerini atmak anlamına geliyordu.(isim fiil - isim fiil )

Konuşmaları dinlemiyor,bağırıp çağırmaya başlıyordu.(zarf fiil-isim fiil)

Suya eğilip bakınca kendi şeklini gördü.(zarf fiil -zarf fiil)

Öğrencinin anlattıklarını dinleyen öğretmen çok sinirlenmişti.(sıfat fiil -sıfat fiil ) 

Onun elinden kaçıp kurtulmak çok zordu.(zarf fiil- isim fiil )

Her gün o korkuyu çekmektense gönüllü olarak birini kurban vereceklerdi.(isim fiil - zarf fiil )

Bir işe başlamak ,bitirmenin yarısıdır.(isim fiil -isim fiil )

Ortasına rengarenk çiçekler ekilmiş bir döner kavşaktan saparak gelmişler.(sıfat fiil -sıfat fiil )

Ona söz dinletmek ,onu ikna etmek sandığınız kadar kolay değil .(isim fiil - isim fiil )

Boş zamanlarında kitap okumayı ve müzik dinlemeyi severdi. (isim fiil -isim fiil)

Şampiyon olmamız önümüzdeki maçları da almamıza bağlıdır.(isim fiil -isim fiil)